Suriyeli Kürtlerin liderliğindeki Demokratik Suriye Güçleri ile ABD’li Delta Crescent Energy şirketi, Suriye’nin kuzeydoğusunda çıkan petrolün pazarlanması için anlaştı. “Beyaz Saray’ın bilgisi ve desteğiyle” yapıldığı belirtilen bu anlaşmayla ilgili kim, ne dedi? Şirketin arkasında kim var?
YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri (QSD), ABD’li Delta Crescent Energy LLC ile Suriye’nin kuzeydoğusunda çıkan petrolün pazarlanması için anlaşma yaptı. Söz konusu anlaşmayla Suriyeli Kürtlerin öncülüğündeki özerk yönetim, “Sezar Yasası” yaptırımlarından muaf tutulmuş oluyor.
SURİYELİ KÜRTLER: SEZAR YAPTIRIMLARINDAN MUAFİYET İÇİN ABD’YLE GÖRÜŞÜYORUZ
Konuyu ilk olarak CBS News’in Dışişleri Muhabiri Christina Ruffini gündeme getirdi. Ruffini, ABD’li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’ın, QSD Genel Komutanı Mazlum Abdi ile ABD’li bir petrol şirketinin 29 Temmuz’da bir anlaşma imzaladığını söylediğini aktardı.
.@LindseyGrahamSC says he spoke to SDf leader Mazloum yesterday and they’ve signed an agreement with an american oil company to develop the fields in that area.
— Ruffini (@EenaRuffini) July 30, 2020
Amberin Zaman ise aynı gün Al-Monitor’de yayımlanan “Suriyeli Kürtler ABD’li bir petrol şirketiyle anlaşma imzaladı” başlıklı yazısında anlaşmanın, ABD’nin Delaware eyaletine kayıtlı Delta Crescent Energy LLC şirketi ile imzalandığını kaydetti.
“ABD destekli özerk idarenin kontrolündeki topraklarda bulunan petrolün pazarlanması, mevcut sahalarının geliştirilmesi ve modernize edilmesine yönelik anlaşma ‘Beyaz Saray’ın bilgisi ve desteğiyle’ geçen hafta imzalandı” diyen Zaman, şirketin, ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Dış Varlıklar Kontrol Ofisi’nden (OFAC) Suriye’deki faaliyetleri için lisans aldığını belirtti.
Zaman’ın aktardığına göre, Demokratik Suriye Meclisi’nin ABD Temsilcisi Sinem Muhammed de özerk yönetim ile Delta Crescent arasındaki anlaşmayı teyit etti, ancak konuya ilişkin daha fazla bilgi vermedi.
Delawere eyaletinin resmi internet sitesine göre, Delta Crescent Energy şirketinin kuruluş tarihi 8 Şubat 2019.
Iraq Oil Report’un haberine göre, Delta Crescent’in yönetiminde John Dorrier, Jim Reese ve James Cain var.
John Dorrier’in, Irak’ta yer edinmeyi başaramayan ancak Şam yönetimine karşı AB yaptırımlarına uymak için operasyonları durdurmak zorunda kalıncaya kadar Suriye’nin kuzeydoğusunda bir sözleşme yapan Gulfsands Petroleum’un kurucusu ve eski baş yöneticisi olduğu belirtiliyor.
ABD’li hukuk firması Kilpatrick Townsend’de avukat olan James Cain, George W. Bush döneminde ABD’nin Danimarka Büyükelçisi (2005-2009) olarak da görev yaptı. Cain’in, Washington’da politik destek sağlamada etkili olduğu öne sürülüyor.
Jim Reese ise TigerSwan adlı güvenlik şirketinin kurucusu. Irak’ta sözleşmeler yapan Reese, ABD’deki faaliyetleriyle de ün kazandı. Reese’nin şirketi TigerSwan, “Dakota Access” boru hattına karşı protestoların bastırılmasında rol oynadı.
Suriye’de güçlü bir Amerikan askeri varlığı olmasını savunan Reese, 2018’de katıldığı bir televizyon programında “Suriye’nin doğusunun tamamına sahibiz” dedi ve ekledi: “Bu bizim. Bundan vazgeçemeyiz.”
Suriye Dışişleri Bakanlığı anlaşmanın “Suriye’nin petrolünü çalmak için” imzalandığını belirterek tepki gösterdi.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’ya konuşan bir Dışişleri kaynağı, “Suriye, ABD’nin desteğiyle ve gözetiminde Suriye petrolünü çalmak için QSD ile ABD’li bir petrol şirketi arasında imzalanan anlaşmayı kararlılıkla kınıyor. Suriye yönetimi, bu anlaşmanın geçersiz olduğunu ve yasal hükmü bulunmadığını düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı da bugün (3 Ağustos) yaptığı yazılı açıklamayla anlaşmaya tepki gösterdi “PKK/YPG terör örgütü, bu adımla Suriye halkının doğal kaynaklarına el koyarak bölücü gündemini ilerletme emelini açıkça gözler önüne sermiştir. Suriye’nin doğal kaynakları Suriye halkına aittir” diyen Dışişleri Bakanlığı, devamında şunları kaydetti:
“ABD’nin uluslararası hukuku hiçe sayan, Suriye’nin toprak bütünlüğüne, birliğine ve egemenliğine kasteden ve terörizmin finansmanı kapsamına giren bu adıma destek vermesini esefle karşılıyoruz. Hiçbir meşru saikle gerekçelendirilemeyecek olan bu tasarruf asla kabul edilemez.”
Sendika.Org