Çanakkale’deki ekoloji örgütleri yeni atanan Vali İlhami Aktaş’ı ziyaret ederek enerji şirketlerinin bölgenin doğasına verdiği zararları ve yaşam savunucularının taleplerini tartıştı. Vali Aktaş sorunlar ve taleplerle ilgileneceğini kaydetti, ekoloji örgütleri valiliğe bir de dilekçe sundu. 10 ayrı başlıkta taleplerini sunan ve Kirazlı’da devam eden işgali anlatan yaşam savunucuları bölgede faaliyette oran enerji santrallerinin ayrı ayrı haritalarını da valiliğe verdikleri dilekçeye ekledi
Çanakkale’deki ekoloji örgütleri yeni atanan Vali İlhami Aktaş’ı ziyaret ederek enerji şirketlerinin bölgenin doğasına verdiği zararları ve yaşam savunucularının taleplerini tartıştı. Vali Aktaş sorunlar ve taleplerle ilgileneceğini kaydetti, ekoloji örgütleri valiliğe bir de dilekçe sundu.
Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği adına Mehmet Akbulut, Çan Çevre Derneği adına Hikmet Kılıç, Gülpınar Sürdürülebilir Yaşam Derneği adına Selma Kanbur, Kazdağları Dayanışması adına Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Güleda Erensoy, Büyükhusun Dayanışması adına Cem Tüzün, Ekoloji Birliği adına Süheyla Doğan Ünal ve İHD Çanakkale Şubesi adına Hayrettin Pişkin katılırken; Bozcaada Forum adına Fırat Tunabay görüşmeye yetişemedi ancak dilekçeye katıldı.
Ekoloji örgütlerinin verdiği dilekçede şu sorun başlıkları yer aldı:
- Metalik madencilik
- Termik santrallar
- Jeotermal enerji santralları
- Rüzgar enerji santralları
- Korunan alanlar-sit alanları-milli parklar üzerindeki tehlikeler
- Kıyı işgalleri ve imar baskısı
- Endüstriyel tarım ve hayvancılık
- Katı ve sıvı atıklar, kanalizasyon, arıtma tesisleri
- ÇED süreçleri ve stratejik çevresel değerlendirme gerekliliği
- Doğa koruma mücadelesinde yaşadığımız sorunlar
Ekoloji örgütleri Metalik madencilik başlığı altında Alamos Gold’un Kazdağları’na verdiği zararın önüne geçilmesini talep ederek şu istemlerde bulundu:
- Bölge için verilmiş bulunan tüm altın madeni arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
- Kirazlı Altın Madeni Projesi ile ilgili işletme ruhsatı süresi dolmuş olan ve hala ormanlık alanda bulunan Alamosgold iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin tahliye edilmesini,
- Kirazlı Proje alanının ekolojik yöntemlerle acilen rehabilite edilmesini istiyoruz.
Bölgede 5 adet fosil yakıtlı termik santral olduğunu ifade eden yaşam savunucuları, bölgede gittikçe artan hava kirliliğine dikkat çekti ve şu taleplerde bulundu:
- Bölgedeki yeni termik santral projelerinin ruhsat ve lisans-önlisans izinleri bir an önce iptal edilmesini,
- Mevcut santralların çalışanlarını mağdur etmeyecek bir şekilde adil bir dönüşüm ile kapatılmasını istiyoruz.
Bölgedeki jeotermal santrallerinin sayısının gittikçe arttığını ifade eden yaşam savunucuları tarımın zarar gördüğünü “Çanakkele’nin domatesinin, Ezine peynirinin, organik zeytinciliğinin gerçekleştirildiği hem tarım hem de turizm açısından çok önemli olan bu bölgelerde jeotermal enerji santralları şimdiden etkilerini göstermiştir. Aydın, Salihli, Manisa İllerimizde yer alan jeotermal enerji santrallarının tarım alanlarına, yeraltı ve yerüstü sularına ve insan sağlığına olumsuz etkilerinin bilim insanlarımızın raporları ve kamu kurumlarının da çeşitli yazıları ile ortaya çıkmıştır” cümleleriyle ifade etti. Örgütlerin bu konu başlığındaki talepleri ise şöyle:
- Jeotermal Enerji Santralları konusunda bölge için verilmiş arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
- Yeni ruhsat verilmemesini,
- Mevcut santralların denetlenmesini talep ediyoruz.
Bölgedeki rüzgar enerji santrallerinin plansız olarak yapıldığına ve çoğu için ÇED gerekli değildir raporu verildiğine dikkat çeken yaşam savunucuları şu taleplerde bulundu:
- Bölgemiz için izin verilen ve faaliyete geçen tüm RES Projelerinin envanterinin çıkartılmasını, yer seçimi vb açısından incelenmesini, kümülatif etkilerinin değerlendirilmesini,
- Planlanan projelerin envanterinin çıkartılmasını ve yer seçimi, ekosisteme olası etkileri konusunda birlikte değerlendirilmesini istiyoruz.
Enerji, sanayi, madencilik, yapılaşma, imar nedenleriyle birçok sit alanı ve milli parkın bu statülerden çıkarıldığını ifade eden ekoloji örgütleri şu taleplerde bulundu:
- Korunan alanlara, sit alanlarına, milli parklara dokunulmamasını, henüz korumaya alınmamış alanların tespit edilerek korumaya alınmasını,
- Kazdağları Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilerek dağın kuzey yamaçlarının da milli park içerisine alınarak korunmasını,
- Kazdağları’nın UNESCO Dünya Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaların ve başvuruların yapılmasını istiyoruz.
Bölgedeki kıyıların ve sahillerin yapılaşma ile işgal edildiğine dikkat çeken örgütler şu taleplerde bulundu:
- Kıyı işgallerine izin verilmemesini ve sahillerimizin rant kapısı haline getirilmesinin ve kirletilmesinin önlenmesini istiyoruz.
- Bölgemizde yapılaşma ve imar ile ilgili gerekli önlemlerin alınarak daha fazla betonlaşmanın önlenmesini istiyoruz.
“İklim değişikliğine ve çevre kirliliğine neden olan etmenlerden arasında önemli faktörlerden birisi de endüstriyel tarım ve hayvancılıktır” ifadelerinin yer aldığı dilekçede şu talebe yer verildi:
- Endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine doğanın korunması ve zehirsiz sofralar için ekolojik yöntemlerin ve atalık tohumların ve kullanıldığı geleneksel aile çiftçiliğinin desteklenmesini istiyoruz.
Arıtma tesislerinin kapasitelerinin yaz nüfusu için yeterli olmadığını ifade eden yaşam savunucuları “Foseptiklerden denize sızıntılar olmakta ve deniz kirlenmektedir” ifadesinin yer aldığı dilekçede şu talepte bulundu:
- Katı atık ayrıştırma, kanalizasyon ve arıtma tesisleri konularında gerekli altyapıların bir an önce tamamlanmasını istiyoruz.
ÇED süreçlerine de dikkat çeken yaşam savunucuları, dilekçelerinde “ÇED süreçlerinde, yatırımcı firmaların çeşitli suistimalleri ile karşılaşılmakta, firmalar gerçek niyet ve kapasitelerini gizleyerek başvuru yapmakta ve yatırımlarını ÇED Yönetmeliğinin Ek-1 listesine sokarak “ÇED Gerekli Değildir” kararlarının verilmesini sağlamaktadırlar” ifadelerine yer verdi, aşağıdaki talepleri dile getirdi:
- Bölgemiz için acilen bütünlüklü bir “Stratejik Çevresel Değerlendirme” yapılmasını istiyoruz.
- Değerlendirmede bölgenin tarım ve turizm potansiyeli iyi değerlendirilmeli ve bu potansiyeli olumsuz etkileyecek yatırımlara izin verilmemelidir.
Kirazlı’da süren çadır nöbetine dair de bilgilendirme yapan yaşam savunucuları bölgedeki nöbetin barışçıl şekilde ilerlediğini ifade ederek şu taleplerde bulundu:
- Kirazlı Balaban civarındaki jandarma ablukasının kaldırılmasını,
- Yaşam savunucularına kesilen hukuksuz ve mesnetsiz para cezalarının iptalini,
- Valiliğinizin 25 Temmuz tarihli basın açıklamaları, toplantı ve gösterileri yasaklayan kararın iptalini,
- Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan arkadaşlarımıza isnat edilen asılsız suçlar için soruşturmanın iptalini,
- 25 Temmuz günü orantısız güç ve şiddet kullanan ve hukuksuz bir şekilde gözaltı uygulayan güvenlik kuvvetleri hakkında soruşturma başlatılmasını istiyoruz.
Yaşam savunucuları bölgede faaliyette oran enerji santrallerinin ayrı ayrı haritalarını da valiliğe verdikleri dilekçeye ekledi.
Sendika.Org