Ekonomi düzelmeden Lübnan’da gösterilerin sona ermesi beklenmiyor. Lübnan’da insanlar mezhep farklılıklarını değil de marketteki sütün, yumurtanın fiyatını konuşuyor. Lübnan halkının, gösteriler yaparak kaçınmak istediği günler geldi çattı. Covid-19 yüzünden muhtemelen biraz daha erken ve görünen o ki çok daha sancılı
Tüm dünyanın gündeminde korona virüsü en üst sıradayken, Lübnan’ın gündeminde yine gösteriler var. Diğer ülkeler korona virüsü salgınının ikinci dalgasının ne zaman ve nasıl başlayacağını konuşurken, Lübnan’da korona virüsü salgınının değil ama gösterilerin ikinci dalgası başladı bile.
Lübnan’daki gösterilerin ilk dalgası 17 Ekim 2019’de başladı. WhatsApp görüşmelerine getirilen vergi, bir nevi bardağı taşıran son damla olarak halkın sabrını taşırdı. Bu ilk dalgadaki gösteriler, özellikle ilk günlerinde çok renkli görüntülere sahne oldu. Müzik eşliğinde dans eden, meydanlarda yoga yapan, şehir merkezine şişme yüzme havuzu getirerek içinde nargile içenler bu gösterilerin tüm dünyaya yayılan imajı oldu.
Coşkulu başlayan bu ilk dalga genelde büyük bir parti modunda geçti. Daha sonra Hassan Diab liderliğindeki yeni hükümetin kurulma ve güven oyu alma aşamasında ortam gerilmeye başladı.
Lübnan’daki ilk Covid-19 vakası, 21 Şubat tarihinde İran’dan gelen 45 yaşındaki bir kadında görüldü. Hemen uçaktakiler karantinaya alındı ve ilk vakanın tedavisine başlandı. İkinci vaka da yine aynı uçaktan çıktı. Sonra sınırların kapanmaması ve uçuşların devam etmesi ile birlikte vaka sayıları artmaya başladı.
İlk vakanın görülmesinden bir hafta sonra, 28 Şubat Cuma akşamı, Milli Eğitim Bakanı okulların bir haftalığına tatil edileceğini duyurdu. Vakaların artmasıyla bu bir hafta, Ortodoks ve Katolik paskalyalarından sonraya 21 Nisan’a ertelendi.
Cumhurbaşkanı Michel Aoun, bakanlar kurulu ile yaptığı toplantı sonrasında 15 Mart tarihinde seferberlik ilan etti. Ülkenin kara, deniz ve hava sınırları kapatıldı. Restoranlar, kafeler, alışveriş merkezleri kapatılarak, sokağa çıkma kısıtlaması getirildi.
Lübnan ordusu hem sokakları dolaşarak hem de helikopterlerle bu sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanmasına destek oldu. Beyrut Şehitler Meydanı’nda göstericilerin çadırları kaldırıldı ve gösteriler de sona erdi.
Nisan ayının sonlarında Lübnan Lirası’nın Amerikan Doları karşısındaki değer kaybı sonucunda, alım gücü iyice düşen halk sokak kısıtlamasına aldırış etmeden sokaklara döküldü. Sayda’da, Merkez Bankası’nın bir ofisinin de içinde bulunduğu bir çok banka binası ve ATM ateşe verildi. Trablusşam’da da göstericiler güvenlik güçlerinin sert müdahalesine rağmen evlerine dönmediler.
26 Nisan tarihinde Trablusşam’daki gösteriler sırasında Fawaz Al Samad isimli 26 yaşındaki bir genç, güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaralandı. Ertesi gün ölüm haberi geldiğinde Lübnanlılar güneyden kuzeye tekrar meydanlara aktılar.
“Açlık Devrimi” olarak adlandırdıkları bu gösterilerin ikinci dalgasında; hem göstericiler hem de güvenlik güçleri şiddetin dozunu artırdı. Öfke içindeki halk taşın yani sıra molotof da atmaya başladı. Güvenlik güçleri de tazyikli su, göz yaşartıcı gaz ve plastik merminin yani sıra gerçek mermi de kullanmaya başladı.
Kullanılan gerçek mermi ile yaralanarak hayatını kaybeden Fawaz Al Samad, “Açlık Devrimi’nin ilk şehidi olarak anılıyor. Dün göstericiler, Lübnan’daki diğer şehirlerinden konvoy halinde Trablusşam’a geldiler. Meydanda toplandıktan sonra bir kısmı Fawaz’ın ailesiyle birlikte yaşadığı evin önüne geldiler. Fawaz’ın ablası Fatma evin diğer bireylerle birlikte bankaların zulmüne son vereceğiz diyerek göstericilere destek verdi.
Yurt dışından gelecek olan yatırım ve yabancı ülkelerde yerleşik Lübnanlıların gönderdiği havalelere son derece bağımlı ve görece olarak küçük ve hizmet sektörü ağırlıklı Lübnan ekonomisin toparlanması, ülkenin hızla güven veren bir reform patikasına girmesi ile mümkün. Elbette toparlanma sürecinde de dış destek gerekecek. Şimdiye kadar beklediği desteği göremeyen Lübnan, geçtiğimiz hafta IMF’den yardım talebinde bulundu.
Ekonomi düzelmeden Lübnan’da gösterilerin sona ermesi beklenmiyor. Lübnan’da insanlar mezhep farklılıklarını değil de marketteki sütün, yumurtanın fiyatını konuşuyor. Lübnan halkının, gösteriler yaparak kaçınmak istediği günler geldi çattı. Covid-19 yüzünden muhtemelen biraz daha erken ve görünen o ki çok daha sancılı.
Kaynak: kuzgunportal.com
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.