Öğrenci Kolektifleri, YÖK’ün sınavların önce yüz yüze, ardından çevrimiçi yapılması kararlarıyla ilgili açıklama yaptı: “İktidar ve YÖK üniversitelilerin tepkileri üzerine kararını geri çekmiş olabilir, fakat yetmez. Eğitim sisteminin çökmesinde büyük payı olan ve sermayenin, gericiliğin, faşizmin, niteliksiz eğitimin ve üniversitelerde bilgi üretilemeyişinin temsilcisi olan Yükseköğrenim Kurumu derhal kapatılmalıdır”
Salgın nedeniyle bir süredir çevrimiçi eğitim yapan üniversitelerde, online eğitim araçlarına ulaşamayan üniversitelilerin sorunları devam ederken, bir yandan da süreci nasıl yürüteceğini bilemeyen YÖK’ten ardı ardına kararlar geliyor.
Üniversitelilere çevrimiçi dersler için internet ve ekipman imkanı sunmayan YÖK, bu süreçde bir çok üniversitelinin eğitim hakkını da gasp etmiş oldu. Üniversitelerin final dönemleri yaklaşırken, YÖK öğrencilere imkan sağlamak yerine sınavların okullarda yapılacağını açıkladı. Ülkenin bir çok yerine dağılan üniversitelilerin yeniden okullara dönmesi ile ortaya çıkarak hareketin hastalığın yayılması için yaratacağı tehlike gözardı edildi.
Gelen tepkiler üzerinde sınavlarında online olarak yapılacağını belirten YÖK, çevrimiçi derslere ulaşma imkanı olmayan üniversiteliler ile ilgili bir açıklamada bulunmadı.
Öğrenci Kolektifleri YÖK’ün bu uygulamalarına yönelik bir açıklama yaptı. “Bu memlekette Erdoğan’ın buyruklarına değil geleceğimize ancak biz karar veririz diyen üniversiteliler” AKP’nin bilimsel adımlar atarak, virüs tehlikesine karşı halk sağlığını korumak zorunda olduğunu, üniversitelilere çevrimiçi dersleri takip edebilmeleri için internet, bilgisayar veya tablet imkanı sunmaları gerektiğini hatırlattı.
AKP’nin halk sağlığını hiçe sayan normalleşme çağrılarının cebini doldurma stratejisinin bir parçası ve sermayenin yararına bir hamle olduğunu belirten üniversiteliler açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
Yurtların, üniversitelerin nasıl sterilize edileceği, eğitimin nasıl nitelikli sürdürüleceği , online eğitim koşullarına devam edebilmek ve sınavlara katılabilmek için internet, bilgisayar, tablet imkanlarının sağlanıp sağlanamayacağı bugün tartışma konusu olmuşken Yükseköğrenim Kurumu, Erdoğan’ın emrini beklemektedir.
İktidar ve YÖK üniversitelilerin tepkileri üzerine kararını geri çekmiş olabilir, fakat yetmez. Eğitim sisteminin çökmesinde büyük payı olan ve sermayenin, gericiliğin, faşizmin, niteliksiz eğitimin ve üniversitelerde bilgi üretilemeyişinin temsilcisi olan Yükseköğrenim Kurumu derhal kapatılmalıdır. Bugün üniversitede üretilmesi gereken bilgi, nitelikli ve bilimsel bilgidir. Üniversitenin ve bu ülke gençliğinin kapasitesi, üniversitelilerin ve üniversite bileşenlerinin yan yana geliş zeminleriyle halk sağlığının korunması mücadelesine yetmelidir, yetecektir. Yeter ki AKP ve Yükseköğrenim Kurumu bu seferberliğe ve mücadelemize gölge etmesinler.
Üniversite AKP için ticarethane, üniversiteliler de müşteridir. Bugün eğitimin çıkmaza girmesinin sebebi bu görüşün kendisidir. Şehirlerine dönecek üniversitelilerin cepleri AKP için kaynaktır. Fakat biz diyoruz ki üniversiteler ticarethane değil bilginin üretildiği alanlar, üniversiteliler ise bilgi üretendir. Akademinin sermaye yararına içinin boşaltılması üretilen bilginin sermaye yararına kullanımı bugün AKP’nin eğitimdeki politikalarını sürdürememesi olarak gözükmektedir.
Sendika.Org