HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 27 Mayıs’ta ‘millet iradesi’ nutukları atan iktidarın, belediyelere kayyum atarken millet iradesini görmezden geldiğini belirterek “Bu iktidar 27 Mayıs üzerine yaptığı konuşmalarıyla Yassıada’da Menderes oluyor ama Ankara’ya geldiğinde Kenan Evren gibi davranıyor” dedi
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Oluç, 27 Mayıs’ta Yassıada’da yapılan şaşaalı açılıştan söz ederek “Bütün medya, hem gazeteler hem televizyonlar, tek merkezden belirlenen manşetlerle bir demokrasi rüzgarı estirmeye çalıştılar. İnsan kendini tuhaf hissediyor. ‘Neden?’ diyecek olursanız; bakın bu iktidar 27 Mayıs üzerine yaptığı konuşmalarıyla Yassıada’da Menderes oluyor, ama Ankara’ya geldiğinde Kenan Evren gibi davranıyor. Bu iktidarın anlayışı, bu siyasetçilerin doğası maalesef bu” dedi.
27 Mayıs’ta “millet iradesi” nutukları atan iktidarın, belediyelere kayyum atarken millet iradesini görmezden geldiğini belirten Oluç şöyle konuştu:
27 Mayıs’ta idama gönderilen milletin iradesiydi, çok doğru. Peki cezaevlerine gönderilen, yerlerine kayyım atanan belediye eşbaşkanlarımız kimin iradesi? Bizim seçilmiş vekillerimiz, rehin olarak tutulan vekillerimiz kimin iradesi? Onlar da milletin iradesi değil mi? Onlar da milletin iradesi. Demek ki, bu iktidar seçim yoluyla, sandık yoluyla yönetime gelmiş olan belediye eşbaşkanlarının yerine kayyımlar atarken milletin iradesini görmezden geliyor. Ama 27 Mayıs’ta çok büyük millet iradesi nutukları atmaktan vazgeçmiyor.
Neden bunu söylüyoruz? Korona Virüs salgını günlerinde 13 belediyemize daha kayyım atandı. 10 Mart’ın bir hafta sonrasında 8, geçtiğimiz haftalarda da 5 olmak üzere toplamda 13 belediyemize kayyım atandı, belediye eşbaşkanlarımız görevden uzaklaştırıldı. İşte seçim hukukunu, seçim adaletini, sandık hukukunu ve adaletini, yani halkın iradesini yok sayan bu iktidardır. 27 Mayıs’ta yapılan darbenin sivili, siyasisi bugün bu iktidar tarafından gerçekleştiriliyor. O gün o darbeyi yapanlar, bizim lanetlediğimiz o darbeyi yapanlar apoletliydi; bugünküler kravatlı darbecidir. Bunu unutmamak gerekiyor.
27 Mayıs’ın yıldönümünde bir kere daha hatırlatmak istiyoruz: Yassıada’da Menderes, Ankara’da Kenan Evren olmakla demokrat olunmaz. Bu iktidarın ortaklarının tamamı bunu bilmeli ve anlamalıdır.
Gelecek hafta Meclis açılacak. Halkın gündemi nedir? İşsizlik, yoksulluk, aş… Halkın dertleri bunlar. Ve bunlar konusunda adımlar atılmasını, önlemler alınmasını, bu karşı karşıya kalınan krizden kurtulmayı istiyor halk. Çok doğal olarak bütün kamuoyu yoklamaları da bunu gösteriyor. Sokağa çıkıp mikrofon tuttuğunuzda, tüm konuşanlar da aynı şeyi söylüyor. “İşsiziz, yoksuluz, açız, ciddi sıkıntılar yaşıyoruz” diyor. Halkın sorunları bunlar.
Peki iktidar ne yapıyor? Meclis açılırken halkın bu gündemi tartışılmasın, ekonomideki bu kriz konuşulmasın diye ne yapıyor? Toplumsal destekleri azaldıkça, seçim kazanma yolu olarak seçim hilelerini, muhalefetin engellenmesini, yasaların, Anayasa’nın sonuna kadar zorlanmasına dair tedbirler alınmasını konuşuyor. Günlerdir tartışılan konu budur.
Önce bir suni darbe tartışması yaratıldı, ardından MHP liderinin açıklamasıyla Siyasi Partiler ve Seçim Yasası tartışmaya açıldı. Ne için? Kendi içlerinde bir kriz yaşıyorlar, büyük bir korkuya düşmüşler. Toplumsal ve siyasal muhalefetin gelişiminin yansımalarını görüyoruz aslında.
Nasıl olur da siyasal muhalefetin elini kolunu bağlarız, nasıl olur da siyasal muhalefeti etkisiz hale getiririz, bunun peşindeler. Meclis açıldığı zaman halkın sorunlarının gündeme gelmesi gerekirken, konuşulacak konular neler? Bekçiler Yasası, Baroların ve diğer meslek örgütlerinin seçim sistemi, Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’ndaki değişiklikler, sosyal medya engellemeleri… Bunları konuşmak istiyor siyasi iktidar.
Yani aslında bir kayyım yönetimi anlayışı bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin temelini oluşturuyor. Bunu bütün verilerden görebiliyoruz. İktidar bloğu, iktidar ittifakı kaybettikçe, toplumun desteği azaldıkça, bu tür mekanizmalarla iktidarda kalma çabasını artırıyor. Bu iktidarın bir tek planı var, o da kendi iktidarının bekasını sürdürebilmek. Başka hiçbir planı yok.
Sendika.Org