Doğan Medya Grubu’nu cebinden tek kuruş çıkmadan devralan Demirören, grup bünyesindeki çalışanlara yönelik düşmanca tutumunu sürdürüyor.

Bir süre önce 45 kişiyi tazminatlarını ödemeden işten çıkaran Demirören, bugünlerde de çalışanlarını COVID-19 riski altında kötü koşullarda çalıştırıyor.

Önce binanın girişine konteynırlar konuldu ve sahada çalışan muhabir ve kameramanların binaya girişi yasaklandı. Çalışanlar temel ihtiyaçlarını gidermek için bile binaya giremedi. İtiraz edenler alelacele izne çıkartıldı.

A Haber’den atanan yöneticilerin “Burada çok şey, çok kişi değişti, farkında değil misiniz?” tehdidiyle çalışanları sindirmeye çalıştığı belirtiliyor.

Haksızlığa itiraz edenler istifaya zorlanıyor

Hükümetin açıkladığı üç aylık işten çıkartma yasağı nedeniyle Demirören itiraz edenlere zorunlu olarak yıllık ücretli izinlerini kullandırıyor. Böylece çalışanlara izin parası ödemekten de kurtuluyor. Basın İş Yasası’na göre kullanılmayan izinlerin parasının iki katını ödemekten de böylelikle kurtuluyor. Ardından da izinden dönenleri ücretsiz izne çıkartma tehdidi ile istifaya zorluyor.

İzne çıkarılan 7 gazeteciden yıllık izin süresi en az olan Özgür Deniz Kaya, Cansel Kiraz ve Zeynep Timurlenk’e, izinden döner dönmez, artık kendileriyle çalışılmak istenmediği tebliğ edildi. 7 gazetecinin hepsi de aynı dayatmayla karşı karşıya ve istifa etmezler dava açma yoluna giderlerse hiç tazminat alamayacakları yönünde tehdit ediliyorlar.

Gazeteciler yargıya güvenmedikleri için bu hukuksuz duruma karşı tek taraflı iş akdi feshi yoluna da gitmedi. Çünkü yeni iş bulana kadar, kanal yönetiminden alacakları tazminata ihtiyaçları var.

“yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!”

Konuyla ilgili bir açıklama yayımlayan DİSK Basın İş, “Demirören’i uyarıyoruz! Günü geldiğinde sizden de bugün tetikçiliğinizi yapan Ahmet Hakan, Murat Yancı ve Kubilay Gülbek’ten de bunların hesabını soracağız” dedi.

Tevfik Fikret’in “bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! / yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak! / bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak, / atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…” dizeleriyle başlayan açıklamada sırtlarını yasladıkları iktidarlarla gelip giden medya patronlarının tarihi hatırlatıldı:

Sırtlarını bir 12 Eylül’e yasladılar bir AKP iktidarına. Atama ile geldiler ve Doğan Grubu’na çöktüler. Beş kuruş ödemeden medya devi oldular. Ve şimdi sanıyorlar ki orada çalışanlar köleleri, sanıyorlar ki herkes onlara boyun eğecek, sanıyorlar ki bu düzen daim olacak.

Oysa biraz hafızalarını zorlasalar, Simavilerin, Doğanların, Bilginlerin, Uzanların medyanın zirvesinden nasıl da yok olup gittiklerini hatırlayacaklar. Onlar varken biz buradayız, onlar yok ama biz yine varız. Sizler de bir kenara atıldığınızda biz yine burada olacağız. Gerçekleri yazmaya, hakkımızı almak için mücadele etmeye devam edeceğiz.

“Demirören’i uyarıyoruz!”

Açıklamada Demirören Medya’da gazeteciler üzerindeki baskılara ve hak gasplarına değinen DİSK Basın İş, medya patronunu ve tetikçiliğine soyunanları uyardı:

1 Mayıs öncesinde çalışanların tüm haklarına göz diken, köleliği dayatmaya çalışan Demirören’i uyarıyoruz. Bu memleket sizin çiftliğiniz değil, ne sizin ne de başkasının. Günü geldiğinde sizden de bugün tetikçiliğinizi yapan Ahmet Hakan, Murat Yancı ve Kubilay Gülbek’ten de bunların hesabını soracağız. Emekçi düşmanlarını teker teker teşhir edeceğiz.

Sendika.Org