Sağlık Bakanlığı’nın yaptığı ek ödeme düzenlemesi sonrası sağlık kurumlarında ek ödemelere başlandı. Ancak performansa bağlı bu ödemeler sağlık çalışanları arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirdi. Ek ödeme alanlar arasında eline yalnızca 20 lira geçen 112 çalışanı da var, testleri yetiştirmek için 48 saat çalışıp bin 200 lira alan hemşire de var. Bir de temizlik, yemekhane, bilgi-işlem gibi alanlarda ya da aile hekimliği biriminde çalışıp eline ek ödeme geçmeyenler, asgari ücrete çalışırken hastanede virüs kapıp ölen güvenlik görevlileri var. Ek ödeme alan/almayan, performans sisteminin nasıl bir eşitsizliğe neden olduğuna dikkat çeken sağlık çalışanları ve sendika temsilcileri ek ödemelerin yapılmaya başlandığı günlerde Sendika.Org’a konuştu
Sağlık Bakanlığı’nın 23 Mart’ta sağlık emekçilerine döner sermaye üzerinden yapılacak ödemelerin 3 ay süreyle tavandan hesaplanacağını duyurdu. Bu açıklamanın ardından neredeyse bir ay geçti ve sağlık emekçilerine ek ödemeler yapılmaya başlandı. Ancak performansa bağlı değerlendirmenin ortaya çıkardığı durum yine eşitsizlik oldu. Taşeron çalışanlar, 4D kadrosunda çalışanlar, temizlik, yemekhane, ulaşım hizmetleri, bilgi-işlem, güvenlik personeli ve aile hekimliği birimlerinde çalışanlar bu ödemelerden pay alamadı. Kimi yerlerde 16 kata varan farklı ödemeler ortaya çıktı. Ödemelerdeki dengesizliğe, performansa dayalı sistemin sebep olduğu eşitsizliğe dikkat çeken sağlık çalışanları Sendika.Org’a konuştu.
Bakanın açıkladığı yüzde 100 performans ödemelerinin tamamen kandırmaca olduğunu ifade eden Etfal Hastanesi çalışanı üç dört günde bir 24 saat nöbet tuttuklarını ancak salgın günlerinde mesai saatlerinde en ufak bir azalma olmadığına dikkat çekti. Enfeksiyon, acil, anestezi ve virüs uzmanlarının çok yoğun şekilde çalıştıklarını ifade eden sağlık çalışanı buna karşılık aldıkları ek ödemelerin yeterli olmadığını şu sözlerle ifade etti:
Yoğun bakım ve laboratuvar çalışanları koronayla yatıp kalkıyor. Bizim arkadaşlarımız o testleri yetiştirmek için 48 saat aralıksız çalışıyorlar. Biri bin 295 lira almış. Sürekli sürüntülerle çalışıyorsunuz. Şimdi kan da bakılıyor. Bilgisayarlı tomografide çalışanlar da benzer durumda. Onlar da bin 500 lira almış. Hem radyasyona maruz kalıyor hem de koronavirüse.
Hemşirelere bin 400 lira ile bin 600 lira arasında; uzmanlara 14 bin ile 18 bin arasında ek ödeme yapıldığını ifade eden sağlık çalışanı; temizlik personeline, 4D’lilere, bilgi-işlemdekilere, güvenlik görevlilerine herhangi bir ek ödeme yapılmadığına dikkat çekiyor ve Hamidiye Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün (19 Nisan) yaşamını kaybeden güvenlik görevlisi Murat Çidam’ı hatırlatıyor. Koronavirüs ile mücadele eden bir hastanede güvenlik görevlisi olarak çalışan Çidam’ın asgari ücret alacak diye öldüğünü belirtiyor.
Etfal’de çalışan bazı uzmanların ek ödeme alamayan temizlik personeli gibi sağlık çalışanlarına, aldıkları ek ödemeleri dağıtmayı düşündüklerini de sözlerine ekleyen sağlık çalışanı, salgın yönetiminin sürekli dayanışma ile sürdüğünü ancak devletin bu noktada eksik kaldığını ifade etti. Sağlık çalışanlarının kendi arasında dayanışmasının önemli olduğunu da ekleyen sağlık çalışanı sözlerini “İnsanlar o kadar iş güç sahibi oluyor da başkalarının vicdanına kalmak için mi oluyor?” diye sorarak sürdürdü.
Sağlık çalışanı, Bakan Koca’nın “Ek ödemeleri tavandan yapacağız” sözlerini ise şöyle eleştirdi:
Sağlık Bakanı yüzde 100’den alacaklar ödemeleri, tavandan alacaklar dedi bizim için ama bizim tavanımız da buymuş işte. Demek ki boyumuz kısa. Çarpıyoruz sürekli. Çalışırken sürekli bir şeye öfkeleniyoruz. Hasta bakarken korkuyor herkes, anksiyete var herkeste. Ama bu yapılan ek ödemeler çalışma barışına büyük sekte vurdu açıkçası. Kademe kademe ya hani. Çok para alan birileri var. Ara kademeler var ve hiç almayanlar var.
Ek ödeme alamayan temizlik personellerinin çok çalıştığını, yeri geldiğinde bir yoğun bakımın temizlenmesinin dört saati bulduğunu belirten sağlık çalışanı, “Bunun karşılığını kim verebilir?” diye soruyor. Sağlık çalışanı son olarak Etfal’de enfekte olan sağlık çalışanı sayısının 70’i geçtiği bilgisini veriyor.
Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası (Dev Sağlık-İş) GYK üyesi Serhat Semiz ek ödemelere ilişkin, “Biz taşerondan 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilen 4D daimi işçiler olarak ek ödeme alamıyoruz bu durum pandemi döneminde de devam ediyor” diye konuştu.
4D’li sağlık çalışanlarının gerek pandemi hastanelerinde gerek COVID-19 dahil yoğun bakımlarda gerekse de Aile Sağlığı Merkezlerinde çalıştıklarını ifade eden Semiz, “Ülkemizde sağlık emekçilerine reva görülen yine ayrımcılık oldu” diye sözlerini sürdürdü. Semiz sözlerini şöyle sürdürdü:
Taşerondan kadroya geçirildiği açıklanan ve sağlık işçisi dahi kabul edilmeyen 696 4/D’li işçiler ellerinde görüntüleme cihazlarıyla, hasta bakım malzemeleriyle, temizlik ve dezenfeksiyon malzemeleriyle, gıda ve yemek hazırladıkları aletlerle, güvenliğiyle, ulaştırma işçileriyle, veri güvenliği ve tıbbi dokümantasyon hazırlayan veri giriş elemanlarıyla adları dahi anılmayan büyük bir topluluğa dönüştüler. Birileri bu işleri yapıyordu ama kim? Ne ilan edilen maddi iyileştirmelerden yararlanabildiler, ne kişisel koruyucu donanım ekipmanlarına erişimleri kolaylaştırıldı ne de çalışma ve dinlenme saatleri sağlıklı hale getirilebildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Eş Başkanı Nazan Karacabey ise ek ödemelere ilişkin taleplerinin “Eşdeğer işe eşdeğer ücret” ve “Salgın boyunca ayrım yapılmaksızın tüm sağlık çalışanlarına çift maaş verilmesi” olduğunu açıkladı ve Ankara’daki duruma dair bilgi verdi.
“Tespit edilen en önemli ayrımı Acil, yoğun bakım, ameliyathane, 112 ya da direkt COVID-19 hastalarına bakan birimlerde aynı işi yapan hekim dışı sağlık emekçilerinin eğitim farklılıklarından kaynaklanan ek ödeme farkıdır” ifadeleriyle açıklayan Karacabey, durumu şöyle örneklendiriyor:
Şöyle ki lise mezunu bir hemşire ek ödemeyi 650 TL olarak alırken, önlisans mezunu bin 300 lira, lisans mezunu bin 927 lira alıyor. Sağlık işçileri, yemekhane işçileri, güvenlik çalışanları ek ödeme almadı. Ankara’da açıklanan 3 hastane ve İl Sağlık müdürlüğü var. Hastaların ilk olarak yatırıldığı Zekai Tahir Burak Hastanesi, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne bağlandı. Söz konusu hastanede henüz ek ödeme verilmedi. Lise mezunu bir 112 çalışanı 650 lira alıyor. Geçen ay aldığı 630 liraydı. Yani COVID-19 ek ödemesi 20 lira fark etmiş.
Koronavirüsün sağlık çalışanlarını eğitim durumlarına göre ayırmadığını ifade eden Karacabey, bakanlığın ise tüm sağlık çalışanlarının olası COVID-19 vakaları ile temas halinde olduğunu hesaba katmadığını belirtiyor.
Dev Sağlık-İş Genel Yönetim Kurulu 24 Mart tarihinde yapığı açıklamayla Sağlık Bakanı Koca’nın ek ödemelerle ilgili tavandan ödeme ifadesine yönelik “Sağlık çalışanları arasında ücret desteğinde ayrım yapmayın” demişti. COVID-19 hastaları ya da şüpheli vakaların hastanelere başvurduklarında onları ilk karşılayanların tıbbi sekreterler olduğunun altının çizildiği açıklama şöyle devam etmişti:
Giriş yaptıkları acil servisi, muayene oldukları, poliklinikleri ve yattıkları hasta odalarını hijyen kurallarına uygun temizleyen sağlık işçileri var. Hastaların tüm gereksinimlerini karşılayan hasta bakıcılar, BT’lerini çeken radyoloji teknisyenleri, kanlarını çalışan laborantlar ve her işlemde hekimlerle beraber hasta tedavisinde yer alan hemşireler-ebeler var.
Dev Sağlık-İş’in 657 sayılı kanun dışında bırakılıp performans ödemeleri dışında tutulan yüz binlerce sağlık çalışanı için talebi ise bu kişilere yapılan ayrımcılığa son verilmesi, ekipman temininin ve korunma önlemlerinin acilen alınması ve maddi destek sürecine dahil edilmesi.
SES Merkez Yönetim Kurulu bugün (20 Nisan) yaptığı açıklamayla ek ödemeler konusunda “Sağlık emekçilerinin salgınla mücadelesini performansla ölçemezsiniz” dediklerini hatırlattı. Döner sermaye ek ödemelerinin şu haliyle hekim dışı sağlık emekçileri için ya hiç olmayacağını ya da oldukça düşük mertebelerde olacağını daha önce de ifade ettiklerinin altının çizildiği açıklamada şu talep yinelendi:
Salgınla mücadele edilen bu dönemde hastanelerin tüm bölümleri yüksek riskli kabul edilmeli, tüm sağlık emekçilerine kadro ve istihdam biçimi ayrımına bakılmaksızın yoksulluk sınırının üzerinde, emekliliğe yansıyacak temel ücret verilmeli, sağlık emekçilerini tavandan döner sermaye söylemleri ile oyalamak yerine tüm emekçilere temel ücretlerinin en düşük 7.300 TL olacak şekilde artırılmalı.
Performans değil temel ücret talebini tekrar gündeme getirdiklerini ve salgın süresince çift maaş ödemesi, 1 yıllık yıpranma payı ve 1 derece ilerleme talepleriyle imza kampanyası başlattıklarını belirten SES, Sağlık Bakanlığı’nın yanlış adımı sonrası ortaya çıkan eşitsiz durumu şu ifadelerle değerlendirdi:
Tavandan performans ödemesi vaadiyle yaratılan beklentinin sonuçları ortaya çıkmış durumdadır. Sağlık hizmeti ekip işi olmasına, ekibin tüm parçaları benzer riskler altında çalışmasına hatta kimi sağlık meslek gruplarında hastalığa yakalanan sayısı daha fazla olmasına rağmen Bakanlığın yanlış adımı sonucu ekibin üyeleri arasında 16 kata varan farklı ödemeler olduğu gibi aile hekimliği alanında ise hiçbir ek ödeme artışı olmamıştır.
Açıklama performans sisteminin, canlarını ortaya koyarak mesleklerini icra etmeye çalışan sağlık emekçileri arasında huzursuzluğu ve meslek gruplarının birbirine karşı olumsuz duygular geliştirmesine neden olduğuna dikkat çekilerek sonlandırıldı.
Sendika.Org (Uğur Cucu)