AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı, 11 ayrı kanunda değişiklik yapan 70 maddelik infaz kanun teklifi 14 Nisan’da TBMM Genel Kurulu’ndan kabul edildi ve bugün Resmi Gazete’de yayımlandı. HDP İstanbul Milletvekili Av. Oya Ersoy, “Yasalaşan bu düzenlemede kendi yandaşlarına özel af var, muhalifleri cezaevinde tutma iradesi var ama aynı zamanda bunu yaparken düşman ceza hukukunun bir parçası olarak infaz sistemini değiştirdiler” dedi
Koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle hız verilen, AKP ve MHP’nin ortak hazırladığı 70 maddelik infaz kanun teklifi 14 Nisan’da TBMM Genel Kurulu’ndan kabul edildi ve bugün (15 Nisan) Resmi Gazete’de yayımlandı.
TBMM Genel Kurulu’nda bir hafta süren yoğun görüşmelerin ardından yasalaşan ve 11 ayrı kanunu etkileyen infaz düzenlemesiyle, kadına yönelik suçlardan MİT Kanunu’na, denetimli serbestlikten “iyi hal”e kadar birçok konuda bir dizi değişiklik yapıldı.
Konuyu Sendika.Org’a değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Av. Oya Ersoy, “Yasalaşan bu düzenlemede kendi yandaşlarına özel af var, muhalifleri cezaevinde tutma iradesi var ama aynı zamanda bunu yaparken ceza infaz sistemini değiştirerek muhaliflere dönük ceza artırımı getirmiş oldular” dedi.
Ersoy, infaz düzenlemesi yanında teklifteki 13. madde ile ceza kanununda da değişikliğe gidip, uygulamada muhaliflerin örgüt suçu kapsamında cezalandırılmasına yarayan suç düzenlemesinde cezaları artırdıklarını belirterek şunları kaydetti:
“‘Suç örgütlerine cezayı artırıyoruz’ diyorlar ama asıl olarak siyasi muhalifler için bu adım atılıyor. Bu maddenin birinci fıkrası için ‘iki yıldan dört yıla’ ibaresi ‘dört yıldan sekiz yıla’ ve ‘bir yıldan üç yıla’ ibaresi de ‘iki yıldan dört yıla’ şeklinde değiştirildi. Yani ‘Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır’ hükmünden yargılanacak bütün siyasi muhalifler için ceza artırımı yapılmış oldu.”
AKP ve MHP’lilerin salgın sürecinde fırsatçılık yaptığı belirten Ersoy, “‘Korana nedeniyle acil infaz düzenlemesi yapmamız lazım, mahkûmları salgından korumamız lazım’ diyerek getirdiler ama görüşmeler sırasında ‘Siz kapsam dışı bıraktıklarınızı cezaevinde ölüme mahkûm ediyorsunuz’ dediğimizde de gerçeği itiraf etmek zorunda kaldılar, “Bu teklifin salgınla ilgisi yok’ dediler” ifadesini kullandı.
Yasalaşan düzenlemeyi “Adrese teslim özel af” olarak nitelendiren Ersoy, AKP-MHP’nin nitelikli çoğunluk aranmaması (360) için “infaz düzenlemesi” diyerek fırsatçılık yaptığını belirterek “Tam 11 ayrı kanunda değişiklik yapan bir tasarı yasalaşmış oldu” dedi.
Oya Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü:
“O kadar karışık bir düzenleme yapıldı ki kim çıkacak, kim çıkmayacak, ne olacak noktasında onların bile öngöremediği sonuçlar olabilir. Sonuçta ellerinde çıkartmak istediklerine dair bir liste vardı ve bu yüzden ‘adrese teslim’ olarak nitelendirdik bu kanun teklifini. Çıkarmak istedikleri kişilere ilişkin düzenleme yaparken aslında kapsamı öngörülemeyen bir şekilde başkalarının da çıkmasına yol açabilecek değişiklikler yapmış oldular.”
Av. Oya Ersoy
AKP’nin ek maddelerle kapsamı genişlettiğini ve Meclis’i bir hafta boyunca sabahlara kadar çalıştırarak bu teklifi çıkarmak için uğraştığını söyleyen Ersoy, tahliye olması öngörülen kişi sayısının 90 bini aşabileceğini kaydetti:
“Özellikle bir geçici maddeye ekledikleri maddeyle ciddi anlamda kadına yönelik şiddet, tehdit, yaralama, şantaj, hakaret bütün bu suçları af kapsamına aldılar. Bunu hangi sistematikle yapıyorlar? Bir kısmını affediyor, bir kısmını izinli sayıyor, bir kısmına infazda indiriyor. Ve böylece üç ayrı biçimde çok sayıda kişiyi çıkarıyorlar. Yaklaşık 90 bin kişinin tahliye olacağını öngördüklerini söylemişlerdi. Ancak teklif komisyon aşamasındayken sundukları önergeyle beraber kapsamı genişlettikleri için bunun 90 bini aşacağını düşünüyorum. Siyasi mahpusları her halükarda kapsam dışı bırakırken, mafyalar, tefeciler, katiller, uyuşturucu imal ve ticareti yapanlar, cinsel saldırı ve çocuğa yönelik cinsel istismar suçu işleyenleri kapsam içine aldılar.”
“Ceza sistemimizde kadına yönelik şiddet başlıklı kategorik bir suç tanımlaması yok” diyen Ersoy, AKP’nin geçici maddeye sundukları önergeyle birlikte kadına yönelik suçları da yasalaşan düzenleme kapsamına dahil ettiğini söyledi.
Cinsel dokunulmazlığa karşı suç faillerinin de bu özel aftan yararlanacağını belirten Ersoy, devamında şunları kaydetti:
“Kasıtlı suçlardan 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkûm olanlar doğrudan açık cezaevine gönderilecek. Değişiklik öncesi bu daha önce iki yıldı. Aynı zaman da açık cezaevine gönderilenler açısından bir ek düzenleme var. Açık cezaevinde olanlar korona koşulları nedeniyle dilekçe verdiği takdirde 31 Mayıs’a kadar izinli sayılacak. Aynı zamanda bir önergeyle daha yaptıkları değişiklikle iki aylık izin Adalet Bakanlığı tarafından üç kez uzatılabilecek. Ama bir düzenleme daha var ki bu hususta, mahkûmun salgın koşullarında geri dönmemesi halinde cezalandırılmayacağını söylüyor.”
Ersoy, AKP’nin evlilik yaşıyla ilgili düzenlemesinin kabul edilmediğini ancak bunun vazgeçtikleri anlamına gelmediğini vurgulayarak “14 yaşın altındaki çocuklara yönelik istismar suçlarını kapsamıyor. Evlilik adı altında çocuklara yönelik istismarı meşrulaştıran bir değişiklik öngörüyordu AKP’nin teklifi. Ancak bu teklifi Meclis’e sunamamış olsalar da kendi aralarında bir teklif haline getirmiş oldular ve bu vazgeçtikleri anlamına gelmiyor” dedi.
Meclis’te, “İşten atılmaları yasaklıyoruz” iddiasıyla ücretsiz izni meşrulaştıran teklifin görüşüleceğini belirten Ersoy, AKP’nin 14 yaşın altındaki çocuklara yönelik istismar suçlarını kapsayan teklifini de bu görüşmelerde gündeme getirebileceğini ifade ederek “Sırf bu teklifi çıkarabilmek için torba yasaya dahil edilebilirler” dedi.
Yasalaşan düzenlemeyle mafyalar, kadın katilleri, çocuk istismarcıları ve işçi cinayetleri faillerinin koruyup kollandığını, AKP muhaliflerinin ise kapsam dışı bırakıldığını hatırlatan Ersoy, şu ifadeleri kullandı:
“Özel bir düzenleme yaptılar, bu da adrese teslim düzenleme: İnfaz indirimi. Koşullu salıvermeden yararlanılabilmesi için cezaevinde kalma süresi 2/3’ten 1/2’ye indirildi. Yarıya indirildi yani. Ancak AKP muhalifleri kapsam dışı bırakıldı; siyasetçiler, milletvekilleri, belediye başkanları, meclis üyeleri, gazeteciler, aydınlar, sanatçılar, bilim insanları, sosyal medya paylaşımı nedeniyle tutuklananlar… Aynı zamanda getirdikleri korona izniyle mafyalar, kadın katilleri, çocuk istismarcıları, işçi cinayetlerinin failleri, uyuşturucu tacirleri ise koruyup, kollandı.”
Ersoy ayrıca, AKP’nin “son dakika” önergeleriyle bir dizi değişiklik yaptığını ve bu kapsamda, MİT Kanunu’na karşı işlenen suçlarda üçte iki olarak uygulanan infazın, 1/2’ye indirilmesini öngören düzenlemeden vazgeçildiğini hatırlattı. Bu değişikliğin, MİT haberleri nedeniyle tutuklu olan gazetecilerin indirimden yararlanmasını engelleme amacı taşıdığını belirtti.
“AKP’nin yarattığı hukuksuzluk üzerinden yeni bir infaz sistemi kuruluyor” diyen Ersoy, yasalaşan düzenleme kapsamında oluşturulan Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi hal” değerlendirmesini yapacağını belirterek şunları söyledi:
“Değerlendirme kıstasları soyut, muğlak ve iktidarın takdirine kalmış durumda. Ve bu kurul şartlı tahliyeye de karar veriyor. Normalde mahpuslar, infazın 3/4’ünü tamamlayarak çıkıyor ancak şimdi ‘Bu kurul mahpusların iyi halini değerlendirerek şartlı tahliyeye karar verir’ deniyor. Sadece cezaevi içindeki davranışlarını değil, mahkeme ve hastanedeki davranışlarını da ‘iyi hal’ değerlendirmesine aldılar. Bu tehlikeli bir düzenlemedir ve önümüzdeki dönemde muhalefet için önemli bir mücadele konusudur.”
Sendika.Org