HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy’un, Diyanet’in “Camiye Koşuyoruz Namazla Buluşuyoruz” projesine ilişkin soru önergesine yanıt veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, projeyi savundu
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, “Camiye Koşuyoruz, Namazla Buluşuyoruz” projesini TBMM gündemine taşıyan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy’a yanıt veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, projeyi savunarak “Diyanet, Anayasa ve 633 Sayılı Kanun’un kendisine yüklediği görevleri esas alarak faaliyetlerini yürütmektedir” dedi.
OYA ERSOY DİYANET PROJESİNİ MECLİS’E TAŞIDI: “KARA MİZAHA KONU OLACAK TÜRDEN BİR UYGULAMA”
Oya Ersoy, 21 Ocak’ta sunduğu önergede, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’a “Camilerin birer eğitim öğretim mekânı olarak tanımlanmasına karşı önlem alacak mısınız? Puan sistemi ile dinin öğretilmeye çalışılması çocuklar üzerinde bir baskı mekanizması değil midir?” diye sormuştu.
Oktay, Anayasa’da yer alan, “Din ve ahlak eğitimi devletin gözetimi altında yapılır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretimi ilk ve ortaöğretim kurumlarında okutulan zorunlu dersler arasında yer alır” maddesine atıf yaparak Diyanet’in, Anayasa’nın kendisine tanıdığı yetki doğrultusunda hareket ettiğini belirterek projeyi savundu.
Diyanet’in projesi kapsamında camiye giden çocuklara birtakım puanlar verilerek, puan toplamına göre hediyeler verileceği ve 18 Ocak- 1 Şubat tarihleri arasında uygulanacak bu projenin amacı için “Okula giden çocukların ara tatil dönemlerinde cami ile bağının kurulmasını sağlamak ve cemaat alışkınlığı kazandırmaktır” ifadeleri kullanılmıştı.
Proje kapsamındaki puanlama sistemi ile inançların birer sömürü ve baskı aracı olarak kullanıldığının görüldüğünü belirten Oya Ersoy, şunları kaydetti:
“Çocuklara ezberlenen her sure ve dua başına 50 puan, beş vakit namazlarda; sabah 30, öğle 15, ikindi 15, akşam 15, yatsı 25 puan verilmesi, çocuğun kendisi ile birlikte cemaatle namaza katılan bir yakını için her vakit başına 5 ek puan verilmesi ancak kara mizaha konu olacak türden bir uygulamadır.”
Oktay’ın cevabında, Diyanet’in Anayasa’ya uygun hareket ettiğini belirtmesine dikkat çeken Ersoy, şunları kaydetti:
“Oysaki Anayasa’nın 24. maddesinde ‘Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz. Kimse, Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa, din kurallarına dayandırma veya siyasi veya kişisel çıkar yahut nüfuz sağlama amacıyla her ne suretle olursa olsun dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemez ve kötüye kullanamaz’ şeklindedir.”
Diyanet’in okulların birer ibadethane olarak kullanılmasına yönelik projelerden derhal vazgeçmesi gerektiğini belirten Ersoy, din adamlarının siyasal ve toplumsal ilişkileri düzenleme görevi ve yetkisi olmadığını ifade etti.
Ülkemizde anaokulları da dahil olmak üzere tüm okullarda “dindar nesil” projesi kapsamında bu ve benzeri projeler ile laik ve bilimsel eğitim karşıtlığının, devlet kurumları eliyle hayata geçirildiğini kaydeden Ersoy, “Toplumun asıl ihtiyacı laik ve bilimsel eğitim ilkelerine bağlı bir eğitim sisteminin tesis edilmesidir” dedi.
Sendika.Org