DİSK Emekli-Sen Çankaya Şube Sekreteri Sema Yazıcı emeklinin hakkı olan promosyon ödemelerinin emekliye birçok dayatmayla adeta bir sadaka gibi verildiğini belirterek, “Bu paranın bir kısmını emeklilere vermesi, emekliler için lütuf değil haktır” dedi
DİSK Emekli-Sen Çankaya Şubesi, Ankara’da bulunan Emekli-Sen Genel Merkezi önünde emeklilere verilen promosyon ödemeleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. DİSK Emekli-Sen Çankaya Şube Yönetimi adına açıklamayı yapan Şube Sekreteri Sema Yazıcı, emeklinin hakkı olan promosyon ödemelerinin emekliye birçok dayatmayla adeta bir sadaka gibi verildiğini söyledi.
Yazıcı, “Bildiğiniz üzere, Türkiye’de önceki yıllarda, bankalar, çalışanların maaş ödemelerini alabilmek için bir yarışa girdiler. Bu yarışta esas olan, çalışanlar ile işverenlere verilen promosyon miktarıydı. Bu kapsamda özellikle kamu kurumlarında yaşanan düzensizlikler nedeniyle, 2007 yılında, 2007/21 sayılı bir genelde çıkarılmış ve promosyon ödenmesine ilişkin esaslar belirlenmişti. Buna göre, bankaların, kurumlara verdikleri promosyonun 2/3’ü maaş alana, 1/3’ü ise kuruma verilecekti. Genelgenin yayınlanmasının üzerinden on yıl geçinceye kadar ise bir kamu kurumu olan ve 13 milyon emeklinin işvereni konumunda bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu gerekli çalışmaları yapmamış ve emeklilere promosyon ödenmesini sağlamamıştı. Bugün emeklilere verilen promosyon ise emeklinin üç yıl aynı bankadan maaş alması şartına bağlanmakta ve sadakadan öteye geçmemektedir” dedi.
Yapılan açıklamada emeklinin hakkı olan promosyon ödemelerinin günümüzde bir rant kapısı haline dönüştürüldüğünün altını çizen Yazıcı, promosyon hakkının siyasiler başta olmak üzere pek çok kesim tarafından görmezden gelindiğini ifade etti. Yazıcı ayrıca şu ifadeleri kullandı.
Bizler, bu ülkenin 13 milyonunu oluşturan emeklileriyiz. Bizler, bu ülkenin ekonomisine yıllarca hizmet etmiş 13 milyon emekçiyiz. Geçmişte insanca çalışma koşulları için verdiğimiz kararlı mücadeleyi şimdi insanca yaşamak için vermeye devam eden yurttaşlarız.
Biz, 13 milyon emeklinin, maaşlarımızın geçimimizi sağlamaya, insanca bir yaşam sürmeye elverişli olmadığı açıktır. Biz 13 milyon emeklinin kredi çekmeden, kredi kartlarına yüklenmeden, o bankadan alıp bu bankaya yatırıp nasıl ay sonunu getiririz diye düşünmeden geçmeyen bir günümüz dahi olmamıştır.
Ne var ki, yalnızca seçim öncesi akıllarına geldiğimiz siyasilerin, 2017 yılında, ’emeklilere promosyon hakkı müjdesi’ diye duyurdukları promosyon hakkımızın biz emeklilere değil, üzerimizden kumar oynayan bu sistemin finans ayaklarına, sistemin işlemesi için kızıştırılan rekabette at koşturanlara verilen bir başka müjde halini almıştır. Açıktır ki, siyasiler promosyonu çalışan ve emeklilerin hakkı olarak görmemektedir
Promosyon ödemelerinin emekliler için bir lütuf değil hak olduğuna vurgu yapan DİSK Emekli-Sen Çankaya Şube Sekreteri Sema Yazıcı, gerekli düzenlemelerin yapılarak her bir emekliye asgari ücretten az olmamak üzere en az bir maaş tutarında promosyon ödenmesinin karara bağlanması gerektiğini söyledi. Yazıcı, “Biz emekliler, bankaların bizlerin maaşları üzerinden kazanç sağladığını ve bankalar açısından en düşük risk grubu olarak değerlendirilenlerin bizler olduğunu biliyoruz. Biliyoruz ki promosyon, Türkiye’de sözde serbest piyasa kuralları içinde, bankalar arası rekabet gereği bankaların maaş ödemelerinden elde ettiği muazzam karın cüzi bir kısmını maaş sahibine vermeyi taahhüt ettikleri paradır. Bir kısmını emeklilere vermesinin, emekliler için lütuf değil hak olduğunu görmezden gelenlere taleplerimizi iletiyoruz. Promosyon, sadaka değil haktır. Hakkımızı alacağız” dedi.
DİSK Emekli-Sen’in talepleri ise şöyle:
Sendika.Org