Ankara’daki üçlü Suriye zirvesi öncesi Şam yönetiminden iki kritik hamle geldi. Esad genel af ilan ederken, Suriye Dışişleri Bakanlığı da YPG-YPJ öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’ni (QSD) ilk kez “bölücü terörist grup” olarak niteledi
Ankara’da Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin katılımıyla düzenlenecek üçlü Suriye zirvesi öncesi Şam yönetiminden iki kritik hamle geldi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, 14 Eylül 2019 tarihinden önce işlenen bazı suçlar için af ilan etti.
Bu kapsamda üç ile altı ay arasında teslim olmaları şartıyla asker kaçaklarının bağışlandığı, ölüm cezasının ömür boyu hapis cezasına, ömür boyu hapis cezasının da 20 yıla düşürüldüğü kaydedildi.
Asker kaçaklarının bağışlanması kararının mültecilere yönelik olduğu belirtiliyor.
Öte yandan af kararının; devletle savaşmak için silahlanan, Suriye’ye karşı yabancı ülkelerle birlik olan ya da Şam’ın “terörist” olarak kabul ettiği muhaliflere katılan Suriyelileri kapsamıyor. Uyuşturucuyla bağlantılı suçlar ve silah kaçakçılığı da af kapsamına dahil edilmedi.
Esad geçen yıl da ülkesindeki silahlı çatışmalara katılan militanların ve bazı vatandaşların affedilmesini öngören kararnameyi imzalamıştı.
Şam’ın diğer hamlesi ise Suriyeli Kürtlere yönelik oldu. Ülkenin kuzey ve kuzeydoğusunda geniş bir bölgeyi kontrol altında bulunduran, ABD destekli QSD ilk kez “bölücü terörist milisler” olarak nitelendirildi.
Suriye’nin resmi haber ajansı SANA’nın haberine göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği ve Güvenlik Konseyi’ne birer mektup göndererek, QSD’yi “kriminal ve baskıcı uygulamalar” ile suçlandı.
Haberde mektubun, “QSD’nin ABD önderliğindeki koalisyonun desteğiyle Haseke, Rakka, Deyrizor ve Halep’te yaşayan insanlara karşı zorbalık ve saldırıların” ilişkin olduğu belirtildi.
Mektupta, Suriye hükümetinin, “dost ve müttefik ülkelerin yardımıyla Suriye topraklarının her bir karışını geri alma, buraları terörden kurtarma ve teröristlerin ve destekçilerinin yıktığını yeniden inşa etme kararlılığı” yinelenerek, “QSD olarak bilinen bölücü terörist milislerin kontrolü altındaki topraklar” için de aynı şeyin geçerli olduğu ifade edildi.
Suriye’de bölücülük suçlamaları daha önce de devlet medyasında yer almış olsa da hükümet ilk kez açıktan ve resmi ağızlardan QSD’yi “terörist milisler” olarak tanımlıyor. Şam yönetimi bugüne dek bu tanımı, ülkedeki cihatçı gruplar için kullandı.
QSD Genel Komutanlığı, Suriye Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamalarına tepki göstererek “düşmanca tavırlardan bir an önce vazgeçme” ve diyalog geliştirme çağrısında bulundu.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) haberine göre, QSD’den yapılan açıklamada, Şam yönetimine hitaben “Bölgede kalıcı bir çözümün sağlanması, halkın yaşadığı acıların son bulması, barış ve güvenlik için Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt ve Arap halkı başta olmak üzere tüm halk ve inançların temsilcisi olan güçlerimiz ile diyalog geliştirme çağrısında bulunuyoruz. Bu temelde Özerk Yönetim ve Demokratik Suriye Güçleri resmi olarak tanınmalıdır” denildi.
QSD’nin siyasi kanadı Demokratik Suriye Meclisi de (MSD) Şam’ın diyalog çağrılarını yanıtsız bıraktığını belirterek “Söz konusu suçlamaları, ‘Astana garantörleri’ arasında bugün Ankara’da gerçekleşecek olan üçlü toplantıdan ayrı ele almıyoruz. Rejim bu açıklamayla Türkiye’yi razı etmek ve yeni anlaşmalar yapmanın zeminini aramaktadır. Bununla birlikte açıklamada belirtilen suçlamalarda çelişkiler bulunmaktadır. Açıklamadan da anlaşıldığı kadarıyla Şam hükümeti, ülkedeki yıkımlara neden olan ve yabancı devletlerin Suriye topraklarına geçmesine neden olan zihniyetinden halen vazgeçmemiştir” ifadeleri kullandı.
Sendika.Org