Günlerce süren orman yangınlarının ardından geriye, sorumluluğu kesinlikle üzerine almayan bir bakan, küle dönen yüzlerce hektarlık ormanlık alan ve ormanlarının yüzde 60’ının yangın riski taşıdığı Türkiye’nin bir yangın söndürme filosunun bile olmadığı gerçeği kaldı. Anlaşılan o ki orman yangınlarına yetersiz müdahalenin sorumlularından hesap sorulmadıkça, böylesi bir Bakan o koltukta oturduğu sürece Türkiye akciğerlerini kaybetmeye devam edecek
Türkiye 2019’un temmuz ve ağustos aylarını orman yangınlarıyla geçirdi. 20 Temmuz ile 20 Ağustos arasında 883 hektar ormanlık alan küle döndü. Antakya, Muğla, Antalya ve İzmir’de birden fazla noktada çıkan yangınlardan bazılarının söndürülmesi günler aldı. İzmir ve Muğla’da çıkan orman yangınları öyle büyüdü ki Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi’nin (NASA) uydularından görüntülenebildi.
Orman yangınlarına müdahalede Türk Hava Kurumu’na (THK) ait yangın söndürme uçaklarının yerine neden helikopterlerin kullanıldığı sorusunu Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bahanelerle savuşturmaya çalıştı.
Günlerce süren orman yangınlarının ardından geriye, sorumluluğu kesinlikle üzerine almayan bir bakan, küle dönen yüzlerce hektarlık ormanlık alan ve ormanlarının yüzde 60’ının yangın riski taşıdığı Türkiye’nin bir yangın söndürme filosunun bile olmadığı gerçeği kaldı. Anlaşılan o ki orman yangınlarına yetersiz müdahalenin sorumlularından hesap sorulmadıkça, böylesi bir Bakan o koltukta oturduğu sürece Türkiye akciğerlerini kaybetmeye devam edecek.
THK’nin uçaklarını kullanılmamasına sebep gösterilen tüm gerekçeler çürütüldü ve Bakan Bekir Pakdemirli’den şu ana kadar orman yangınlarına etkili şekilde müdahale etmeye dair tek bir çözüm adımı gelmedi. Aksine işi “motoru yok” dediği uçaklarla ilgili eleştiri dile getirenlere “buyurun uçurabiliyorsanız siz uçurun” demeye kadar vardırdı.
THK’nin “ateş kuşları” adıyla anılan yangın uçakları, 3 yıl önce İsrail’deki orman yangınına müdahale etmiş, 2 yıl önce Erdoğan’ın talimatıyla Gürcistan’daki orman yangınına müdahale etmek için havalanmıştı. “Ateş kuşları” en son 1 yıl önce yurtdışında görev yapmak üzere Yunanistan’daki orman yangınına müdahale etmek için hazır bekletilmişlerdi.
Bir yıl önce yurtdışı görevlerine hazır olan yangın uçakları bugün yurtiçinde birçok farklı noktada çıkan yangınlarda kullanılmıyor.
Bakan Pakdemirli, THK’nin yangın uçaklarının kullanılmamasına ilişkin soruya “6 tane apronda uçak gözüküyor, 3 tanesinin motorlarının içine kuşlar yuva yapmış” diyor ve sözlerinin devamında Vizontele filmindeki “Akü yok” sahnesine atıfla “Motor yok, motor” diyor.
Bakanın ifade ettiği gibi “komik hatta trajikomik” bir sahne bu. Ancak bu espri Bakanlığın sorumluluk kabul etmez tavrıyla birleşince İzmir ve Muğla’daki gibi yüzlerce hektar ormanın içinde barındırdığı ekosistemle birlikte yanıp kül olmasına sebep oluyor.
İzmir yangınının 53 saat sonra kontrol altına alındığını açıklayan Bakan Pakdemirli, “THK uçakları yangına neden müdahale etmiyor” sorusuna “3 tane uçak motoru arızalı şekilde duruyor 3 tanesi de yağ akıtıyor. Çalıştırabilen varsa buyursun gelsin çalıştırsın” demişti.
CHP İzmir Milletvekili Tuncay Özkan twitter hesabında, Pakdemirli’nin uçuşa elverişli olmadığını iddia eden ettiği yangın uçaklarının Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden alınmış olan “uçuş sertifikalarını” paylaştı.
Pakdemirli’nin iddiası: THK’nın elinde olan uçaklar 6 tane ama 3’ü şu an yerde, ground vaziyette. Yani motor yuvalarında motor yok
Gerçek: Bakan Pakdemirli’nin uçamaz dediği uçaklara uçuşa elverişlilik sertifikası Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden alınmıştır. İŞTE BELGELER; pic.twitter.com/NPq5YyKFYC— Tuncay ÖZKAN (@ATuncayOzkan) August 21, 2019
Özkan ayrıca THK’nin elinde Bakanın sandığı gibi “6 değil, 9 adet yangın söndürme uçağının olduğunu ve bunların 6’sının da uçuşa hazır olduğunu” ifade etti.
Pakdemirli, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce THK uçaklarına “uçuşa elverişli belgesi” verildiğine ilişkin soruya ise şöyle cevap verdi:
Kim uçmak istiyorsa uçsun. Benim teşkilatım bunlarla uçmak istemiyor, nokta. Memuriyeti olan insanlar diyorlar ki ben bu uçağa binmem. “Bineceksin!” dendiği zaman da diyorlar ki “Beni memuriyetten atın ama yine de ben bu uçağa binmem”. Yani bu uçaklar artık, belge üzerinde ne olursa olsun emniyetli olarak addedilmiyor. Hele ki bu saatten sonra devletin bir bakanı “Biz bu uçakları emniyetli bulmuyoruz” demiş, konu bitmiştir.
Bakan “uçamaz” dediği uçaklar için Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından verilen “uçuş sertifikası”nın olup olmadığıyla ilgilenmiyor. Pakdemirli’nin de sözlerinden anlaşılıyor ki; bir uçağın “uçuşa elverişsizliğinin” tespiti için bir bakanın “Biz bu uçakları emniyetli bulmuyoruz” demesi yeterli oluyor. Bakan’ın deyimiyle “konu kapanmıştır”.
[THK Yangın söndürme uçakları] Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: Bu uçaklarla kim uçmak istiyorsa uçsun benim teşkilatım uçmak istemiyor.https://t.co/7epOPs31t0 pic.twitter.com/jXYSHZH5NM
— TRT Haber Canlı (@trthabercanli) August 22, 2019
Bakan Pakdemirli’ye göre yangın söndürme uçağı tartışmasının geri planında “hükümete siyasi saldırı” var. Yangın söndürme uçaklarına ilişkin tartışmada “Hükümetimize siyasi saldırı var, bu dikkate alınmalı” diyen Pakdemirli Türk Hava Kurumu’nun (THK) verdiği sertifikaların hiçbirine güvenmediğini söyledi.
THK’ye “Siyasetin oyuncağı oldu” diyen Pakdemirli açıklamasına şöyle devam etti:
THK’ya 1 lira borcum yok. THK’nın verdiği sertifikaların hiçbirine güvenmiyorum.THK uçakları işimize yaramıyor. Almak zorunda değiliz. THK siyasetin oyuncağı olmuş durumdadır. Ana muhalefet ile birlikte hareket ediyor.
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP’nin komisyon sözcüsü İzmir Milletvekili Murat Bakan, Pakdemirli’ye “Bordo Group’a 18 helikopter için uçuş garantisi verildiği için mi İzmir’deki orman yangınını söndürme çalışmalarında Türk Hava Kurumu’nun uçakları kullanılmamıştır?” diye bir soru yöneltmişti.
Cumhuriyet gazetesinden Tuncay Mollaveisoğlu köşesinde yazdığına göre, yangın söndürme uçakları 6 ton su taşıma kapasitesine sahipken, helikopterler 1,5 ton su taşıyabiliyor.
CHP’li eski milletvekili Haluk Pekşen de twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla “yangın söndürmenin ticari bir iş olmadığını” ifade ediyor. Ayrıca yangın söndürme uçaklarının “erken müdahale ve yangın önleyici olma” olmasıyla, helikopterlerin “yangın sonrası soğutma” özelliğini karşılaştırarak iki araç arasındaki işlev farkına da dikkat çekiyor.
Sonuç olarak 23 milyon hektarla dünyadaki en büyük orman varlıklarından birine sahip olan Türkiye’de ormanların yüzde 60’ı yangın riski taşıyor.
Günlerce kontrol altına alınamayan, biri bitmeden diğeri başlayan yangınların olduğu ülkenin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli bir “itirafla” konuyu kapatıyor: “Bugün itibariyle Türkiye’de bize hizmet verecek bir uçak filosu bulunmuyor”
Sendika.Org