ABB ile ilgili yolsuzluk iddialarını mercek altına alan Yavaş, Gökçek döneminde belediye iştiraki Seğmen A.Ş. tarafından 70 milyon liralık yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla suç duyurusunda bulundu
Sözcü gazetesi yazarı Saygı Öztürk, bugünkü köşesinde “Belediye şirketinden ilk suç duyurusu” başlıklı yazısında, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’ın, Melih Gökçek yönetiminde geçen yıllara ait yolsuzluk iddialarını müfettiş ve hukukçularla araştırdığını, bu araştırmaların sonucunda ilk suç duyurusunun da Seğmen Su Madencilik Makine Gıda İnşaat A.Ş hakkında yapıldığını yazdı.
Öztürk, belediye iştiraki olan şirkete ilişkin 70 milyon liralık yolsuzluk iddiasından söz edildiğini, “bunun birinci diliminin suç duyurusunun 5 milyon 750 milyon lirayı kapsadığını” kaydetti.
ABB iştiraki olan 15 şirketten 11’inde genel kurul yapıldığı ve görev değişikliklerinin yaşandığını anımsatan Öztürk, Seğmen Su A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Sincan Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Osman Kaçmaz, üyeliğe de CHP’li Doğan Yılmazkaya’nın atandığını belirtti. Öztürk, suç duyurusuna ilişkin süreci şöyle anlattı:
Kaçmaz ve Yılmazkaya, denetimlerde usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle dün Ankara Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular. Seğmenler Su, Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı Karaali Mahallesi’nde su tesisi kurmak istedi. Bunun için aynı gruba ait Lukka Su, Selka Mimarlık ile ayrı bir şirket olarak da AFM Teknoloji A.Ş’den teklif alındı. 23 Kasım 2015’de AFM şirketiyle daha kurulacağı yer belli olmadan satış sözleşmesi imzalandı.
Sözleşme gereği, AFM şirketine 5 milyon 750 bin lira ödendi. Ancak, bu şirket sözleşmede yer almasına rağmen, tesisle ilgili herhangi bir makine, araç-gereç getirmediği gibi, Gölbaşı Belediyesi’ne ait tapu tahsis kararı ihaleden sonra yani 3 Aralık 2015’te şirketin üzerine geçti.
Sözleşmede “^teminat çeki alınacaktır” denilmesine rağmen, AFM’den teminat çeki de alınmadığı anlaşıldı. Seğmenler Su, AFM şirketiyle işin tamamlanmamasına rağmen, 1.5 yıl sonra sözleşmenin feshi yoluna gidiyor. Ancak bu konuda icra takibi yoluna gidilmediği de anlaşılıyor.
Öztürk, dönemin ABB Belediye Başkanı Melih Gökçek’in görevden el çektirilmesi ve ardından Mustafa Sincan’ın 6 Kasım 2017’de icra takibi başlattığını, bu konunun şikayet dilekçesine şu şekilde yansıdığını aktardı:
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasından sonra, halefi Mustafa Tuna’nın göreve başladığı 6 Kasım 2017 tarihinde bir gelişme yaşanıyor. AFM A.Ş aleyhine edinimini yerine getirmemesine rağmen ödenen toplam 5 milyon 750 bin TL’nin tahsili için icra takibi bir yıl sonra başlatıldı. Mustafa Tuna’nın Sincan Belediye Başkanı olduğu tarihte, yasa gereği aynı zamanda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi olduğu da düşünüldüğünde bu yolsuzluktan haberdar olduğu, ancak suç tarihinde görevi gereği harekete geçmesinin mümkün olmadığı, göreve başlar başlamaz, vakit kaybetmeksizin (aynı gün) bu yolsuzluğun üzerine giderek gereğinin yapılması ve zararın giderilmesi için yasal işlemler başlatmış, icra takibi yoluna gittiği anlaşıldı.
Öztürk, BELKA A.Ş. ve Seğmen A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı ve üyesi olan İbrahim Gülerce, Ömer Öksüz, Levent Karaca, Abdülhakim Çiçekli, Kadrican Yoğun, Selim Gürel, Atakan Çoban, Ali Yaman ve AFM şirketi yetkilileri hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, özel evrakta sahtecilik, hizmet nedeniyle görevi ve güveni kötüye kullanmak” suçlamasıyla şikayetçi olunduğunu kaydetti.
En büyük yolsuzluğun ANFA şirketinde çıkmasının beklendiğini belirten Öztürk, “Su yolsuzluğu için yaklaşık 70 milyon liradan söz ediliyorsa, başka şirketlerde yaşananları varın siz tahmin edin” sözleriyle yazısını sonlandırdı.
Yazının tamamına ulaşmak için tıklayın.
Sendika.Org