Mersin’de Ramazan T’nin aracıyla çarpması sonucu hayatını kaybeden Evrim ve Ekin Çakmakçı kardeşler, kazanın yıldönümünde olayın yaşandığı yerde anıldı. Trafik kazalarında verilen cezaların caydırıcı olmadığının altını çizen Çakmaçı ailesi, Ramazan T’ye verilen 4 yıl 2 ay hapis cezasını kabul etmediklerini belirterek “Trafik kazaları kader değildir” dedi
Geçtiğimiz sene, 3 Temmuz’da Mersin’de Evrim ve Ekin Çakmakçı kardeşler, teyzeleri İlknur Yalçın’la birlikte karşıdan karşıya geçerken, Ramazan T’nin sürdüğü aracın çarpması sonucu hayatını kaybetmişti. Yalçın ise uzun süren ölüm-kalım savaşının ardından hayata tutunabilmişti.
Evrim ve Ekin kardeşlerin ailesi ve yakınları, bugün kazanın yıldönümünde olayın yaşandığı yerdeydi. Anmada basın açıklamasını baba Ali Çakmakçı okudu. Çakmakçı, Ramazan T’nin yoldaki hız kesme kasislerini umursamadan yol aldığını, yaya geçidinden geçmekte olan çocuklarına ve Yalçın’a hız kesmeden çarptığını kaydetti.
Yaşanan olayın kaza değil bir cinayet olduğunu belirten baba Çakmakçı şunları söyledi:
Konu ile ilgili kamera görüntüleri ve tutanaklar dosyasında mevcuttur. Dava sürecince mahkemede kabul edilen ve delil olarak değerlendirilen bütün belgelerde bize şunu söylemektedir. Ramazan T. çocuklara ve teyzesine geçiş tamamlandıktan sonra orta refüjün hemen önünde yaya geçidinin üzerinde çarpmıştır. Ramazan T. herhangi bir fren tedbirine başvurmamıştır. Olay yerinde hiç fren izi yer almamaktadır. Ramazan T. çarpma anında hızının 50-55 km/saat olduğunu beyan etmiş olsa da, hızın net olarak 94 km/saat olduğu tespit edilmiştir. Ramazan T, aracının kontrolden çıkacağı veya devrileceği korkusuyla çocuklarımıza çarpmayı bilerek tercih etmiştir. Bu bir cinayettir. Ramazan T, sağ şerit boş olduğu halde sağ şeride manevra yapmak yerine hızını azaltmadan çocuklarıma vurmayı tercih etmiştir. Ramazan T, karşıdan gelen aracın farlarının gözünü aldığını söylese de, teknik olarak karşıdaki aracın farını görmesi imkansızdır. Olay sırasında gözünü alacak bir farda söz konusu değildir. Ramazan T, bu olayın oluşumunda kendisine verilecek tüm cezaları kabullenerek hareket etmiş olsa da Timsah gözyaşları arasında olay sonrası söylediği yalanlarla kurtulma mücadelesi vermektedir. Ramazan T. kendisini, ailesini ve aracını korumak için bilerek çocuklarımıza çarptığı için suçu ne taksir, ne bilinçli taksirdir. Suçunun hukuktaki karşılığı ‘olası kast’, halk dilindeki karşılığı ise cinayettir.
Çakmakçı, Ramazan T’nin olayın yaşandığı sırada AKP’den Toroslar Belediye Meclis üyesi ve bölgede nüfuzu olan, ticaretle uğraşan bir kişi olduğunu belirterek “Bu kısmı avukatının her savunmasında ve mahkemede sürekli olarak kullanmasından dolayı söylüyorum. Buradan kendilerine bir ayrıcalık mı beklemektedirler?” diye sordu.
Soruşturma savcısının 15 Ekim 2018 tarihli iddianamesinde suçlamayı “bilinçli taksir” olarak yaptığı halde mahkeme savcısının mütalaasında olayı yalnızca “taksir” olarak tanımladığını anımsatan Çakmakçı, “Dava süreci boyunca bütün belge bilgi ve delillerde açıkça yukarıdaki anlattığımız tespitler yapılabildiği halde karar duruşmasında inanılmaz bir şekilde ve hiçbir delile ya da belge bilgiye dayanmaksızın KGM durma mesafesi tablosu yanlış yorumlanarak hızının 45km/saat olduğu kararda yazılmıştır. Mahkeme; soruşturma aşamasında ki savcılık ifadelerini, kamera görüntülerini, mahkemenin belirlediği görüntü çözümleme bilirkişi raporlarını hiçe sayarak tamamen kendi keyfiyetinde Ramazan T’nin soruşturma aşamasında vermiş olduğu hızın bile altında bir hız belirleyerek ‘ben dedim’ oldu mantığı ile hareket ederek olayı ‘basit taksir’ olarak tanımlayıp ödül gibi bir ceza ile 4 yıl 2 ay hapsine karar vermiştir” ifadelerini kullandı.
Çakmakçı, mahkemenin belirttiği gibi aracın saatte 45 kilometre hızla hareket ettiği takdirde, manevra yapabileceğini, bu durumda “bilerek çarpma” tanımının yetersiz kalacağını, olayı “hem bilerek hem de isteyerek çarpma” olarak değerlendirmek gerektiğini kaydetti.
Trafik kazalarında verilen cezaların caydırıcı olmadığını belirten Çakmakçı, “Ceza hukukunun en temel amaçlarından biri olan caydırıcılık amacına zerre hizmet etmeyen yargı kararları ne yazık ki yeni duyarsızlıklara, yeni kazalara adeta meşruluk kazandırmakta ve davet çıkarmaktadır” dedi. Çakmakçı son olarak şunları söyledi:
Vicdanları yaralayan bu karar karşısında adalet çığlığımızın kamuoyu tarafından duyulmasını istiyoruz.
Biz biliyoruz ki evlatlarımız geri gelmeyecek.
Emine İlknur’un sağlığı eskisi gibi olmayacak.
Bir daha yüzlerimiz eskisi gibi gülmeyecek
Bu tarifsiz acıları yaşayanlar olarak “Trafik kazaları kader değildir” diyoruz.
Bir daha Evrimler, Ekinler hayattan koparılmasın diyoruz.
Bir daha böylesi bir acı başka anne babaları yakmasın diyoruz
Ramazan T. ve onun gibi trafik canavarları en yüksek ve ağır cezaları alsınlar ki bu bir örnek olsun ve trafik kurallarına uyulsun.
Yaya geçidinde iki güzel çocuğun yaşamını yitirmesine sebep olan Ramazan T’ye verilen 4 yıl 2 ay cezayı kabul etmiyoruz.
Sendika.Org