TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) elektrik fiyatlarına yapılan zamla ilgili basın açıklaması yayımladı. EMO, seçim dönemi artan bütçe açığının faturasının vergi ve zamlarla halkın sırtına yükleneceğine dikkat çekti
Resmi Gazete’de 29 Haziran 2019’da Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 1 Temmuz 2019’dan itibaren geçerli olmak üzere yayımlanan tarife tablolarına göre, vergi ve fonlar dahil elektrik fiyatlarına yüzde 15 oranında zam yapılmıştı. EPDK, zamma gerekçe olarak “elektrik piyasası tarifelerini belirleyen maliyet bileşenlerinde oluşan artışları” göstermişti. Söz konusu zamla birlikte asgari 230 kilovatsaatlik tüketim üzerinden 4 kişilik bir ailenin elektrik faturası 123 liradan 142 liraya çıkmıştı.
EMO, zam kararına ilişkin açıklama yayımlayarak, 23 Haziran İstanbul seçiminin hemen ardından çay, şeker ve akaryakıt ile başlayan zam furyasına elektriğin de katıldığını belirtti. EMO, “Özellikle seçim harcamaları nedeniyle artan bütçe açığının faturasının, zam ve vergiler aracılığıyla yine vatandaşın sırtına yükleneceği anlaşılmaktadır” dedi.
EMO’nun yayımlanan tarifeler üzerinden yaptığı incelemeye göre yapılan zamlar şöyle:
Yapılan zamla birlikte faturalara yansıtılan elektrik fiyatları kilovatsaat başına; ticarethanelerde 65,89, aydınlatmada 61,12, tarımsal sulamada 57,99, sanayide 57,18, konutlarda 49,86, şehit aileleri ve muharip malul gazilerde 23,92 kuruşa çıkarken; 42,83 kuruş olan genel aydınlatma bedeli yüzde 2,88 artışla 44,06 kuruş olarak belirlendi.
EMO açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
Zam kararı, uzun zamandır ekonomik krizde olan enerji firmalarının hükümet çevrelerine yaptığı baskı ve lobi faaliyetlerinin de hedefine ulaştığını göstermektedir. Dağıtım firmaları ve enerji sektöründeki ekonomik sıkıntılar konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bankalarla görüşmeler yürütmüş ve enerji fiyatlarının “maliyet bazlı” oluşturulacağını beyan etmiştir. Gerek kur farkı ve gerekse enflasyondan doğan diğer farklar, enerji fiyatlarına yansıtılacaktır.
Dövize endeksli olarak borçlanan şirketlerin içinde bulundukları kriz nedeniyle gelecek günlerde yeni zam dalgalarının yaşanabileceği görülmektedir. Özelleştirmeler, yanlış enerji politikaları ve plansızlığın ülkemizi getirdiği nokta ortadadır. Elektrik fiyatlarındaki artış, önümüzdeki dönemde birçok ürünün fiyatlarına artış olarak yansıyacaktır. Bu durum ise yaşanan krizin daha da derinleşmesine neden olacaktır.
Elektrik fiyatlarındaki artışı durdurmak ve krizin maliyetinin halkın sırtına yüklenmesini önlemek için gerekli önlemler alınmalı; özelleştirmelerden vazgeçilmeli ve sermayenin değil, halkın çıkarlarını önceleyen kamusal bir yapı oluşturulmalıdır.
Sendika.Org