Mezopotamya Ajansı editörü Sedat Yılmaz, ajans muhabirlerinden Ahmet Kanbal’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum döneminde yapılan usulsüzlükleri, yolsuzlukları, tacizleri açığa çıkaran haberler yaptığı için hedefe konduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz gazetecilik örgütlerinin ve medyanın bu saldırı karşısında ilgisiz kalmasını eleştiriyor
Mezopotamya Ajansı Mardin muhabiri Ahmet Kanbal, dün (13 Temmuz) Mardin merkezde bulunan evine gittiği sırada polisler tarafından durdurularak gözaltına alındı. Kanbal, İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Kanbal’ın evinde de arama yapıldı.
Mezopotamya Ajansı editörü Sedat Yılmaz, Kanbal’ın gözaltına alınması ile ilgili Sendika.Org’un sorularını yanıtladı. Yılmaz, Kanbal’ın Mardin’de muhabirlik yaptığı süre boyunca belediyede kayyum döneminde yapılan usulsüzlükleri, yolsuzlukları, tacizleri açığa çıkaran haberler yaptığını ve bu nedenle baskı gördüğüne dikkat çekti. Yılmaz, Kanbal’a yönelik baskıları şöyle özetledi:
Ahmet yaptığı haberlerden sonra sürekli rahatsız edildi, bu ilk gözaltısı değil. Alıkoyma da oldu daha önce. En son da ‘yukarıdan talimat var’ denilerek Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne girişi engellendi. Çünkü Ahmet iki buçuk yıllık kayyum döneminde neler yapıldığını açığa çıkaran haberler yaptı. Ahmet’in haberleri ile açığa çıkardıkları yaşananların çok azıydı belki de. Kim bilir açığa çıkarılmasını istemedikleri daha neler oldu ki baskı ve gözaltı ile haber yapılmasını engellemeye çalışıyorlar.
Bir gazeteci, keyfi olarak belediyeye alınmıyor. Emek ve meslek örgütleri bu konuyu gündeme almadı bile. Valiliğin, emniyetin bu tür uygulamalarına alıştık artık ama toplumsal ayağı olan ve oranın yönetimi tarafından da alınmamış bir kararla bir gazetecinin belediye binasına alınmaması akıl alır gibi değil. Hiçbir gazetecilik örgütü ya da hiçbir haber kanalı da bunu gündem etmiyor, sormuyor, peşine düşmüyor.
Ahmet’in belediye binasına girişinin engellenmesi, gözaltına alınması, sürekli baskı görmesinin sebebi yaptığı haberlerle açığa çıkardığı taciz gibi, usulsüzlük gibi suçların doğrudan valilik ile bağlantılı, valiliğin çok yakınındaki kişiler tarafından işlenmiş olması. Mesela Ercan Uysaler belediyeye memur olarak atanmış bir polis. Dolayısıyla bu haberler bu kurumları rahatsız ediyor. Çünkü biliyorlar ki deşildiğinde kim bilir daha neler açığa çıkacak.
Ahmet tüm bu engellemelere, baskılara rağmen haberlerini yapmaktan geri durmadı. Orayı terk etmedi, durmayı tercih etti.
Yılmaz, İl Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan Kanbal’ın “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla gözaltına alındığını ve yarın ifadesinin alınacağı bilgisini verdi.
Ahmet Kanbal, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum döneminde yaşanan yolsuzluk, ihaleye fesat, cinsel taciz ve rüşvet ilişkilerini ortaya çıkardığı haberleri nedeniyle hedef haline getirildi. Kanbal’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi yerleşkesine girişi 27 Mayıs’tan bu yana “yukarıdan gelen bir talimat” gerekçesiyle engelleniyordu. Kanbal’ın Valilik ve Belediye’ye yasağı sorduğu dilekçeye ise üzerinden bir aydan uzun süre geçmesine rağmen hâlâ yanıt verilmedi.
Gazetecinin belediyeye girişinin engellenmesi kararında belediyenin bir inisiyatifi yok. Belediye yönetimlerinin bu yönde bir talebi olmamasına rağmen, Mardin Büyükşehir Belediyesi dahil HDP’li belediyelerin girişine mayıs ayının başında polisler tarafından x-ray cihazı konulmuş ve polis keyfi olarak giriş çıkışlarda kontrol ve engellemelere başlamıştı.
Unutmadan👇👇
Mardin BB yerleşkesine adım atmamız 37 gün önce yasaklandı.
Gerekçesi; yukarıdan gelen talimat
Yukarısı; Kara bir delik
Sebep; Kayyum dönemi yenen çerez, ihalelere fesat, harcamalar, rüşvet, cinsel taciz haberleri
— Ahmet Kanbal (@ahmetkanball) July 2, 2019
Kanbal, meslek hayatına 2013 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) muhabiri olarak Mersin’de başladı. Adana’da 14 Ekim 2014’te gazeteci arkadaşı Kadri Bağdu’nun silahlı saldırı sonucu katledilmesine de tanık oldu. 30 Mayıs’ta Gazete Duvar’dan Vecdi Erbay’a konuşan Kanbal, “Bu olaydan sonra meslekten vazgeçmeyi hiç aklıma getirmedim. O günden bu yana severek gazetecilik yapmayı sürdürüyorum” demişti.
Ege ve Akdeniz’de gazetecilik yapan Kanbal bir süredir de Kürt illerinde gazetecilik yapmaya başladı. Sokağa çıkma yasakları sırasında önce Nusaybin, ardından Silopi, Cizre ve İdil’de aylarca çalıştı.
Yaklaşık bir yıldır da Mardin’de, Mezopotamya Ajansı’nın muhabiri olarak çalışan Kanbal, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kayyumdan alınmasının ardından kayyumun giderken belediyeye bıraktığı borçları, kayyum döneminde belediyede yapılan usulsüzlükleri, cinsel taciz vakalarını haberleştirdi.
Kanbal’ın Mardin Büyükşehir Belediyesi kayyumu dönemindeki yolsuzluklara dair yaptığı haberlerden birisi Vali Mustafa Yaman’ın danışmanlarından Bülent Erdolu’nun, belediye ve valiliğe araç temin eden firmadan “fatura komisyonu” adı altında 246 bin TL rüşvet aldığını ortaya çıkarmasıydı: “Erdolu’nun, Valiliğin araç kiraladığı şirket olan Turkuazlar Turizm, Gıda, İnşaat, Petrol, Nakliyat, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nden “fatura komisyonu” adı altında yüz binlerce TL aldığı, ortaya çıkan hesap ekstrelerine yansıdı.”
Mayıs ayında Mardin valisi ve kayyumu tarafından KENT A.Ş’ye müdür olarak atanan polis Ercan Uysaler’in belediyeye iş başvurusunda bulunan kadınları işe alma karşılığında taciz ve fuhuşa zorladığı anların ses kaydı yayımlandı. Kanbal da Uysaler’in kim olduğunu, neler yaptığını, yargı sürecini takip etti.
Sendika.Org