Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu Paketi’ni inceleyen Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, bugünkü köşe yazısında paketteki önemli bir bilgiyi ele alarak yargı sistemindeki çarpıklığı eleştirdi.

Ergin yazısının başında paketin “Ceza Adaleti Sisteminin Etkinliğinin Artırılması” başlıklı yedinci bölümünde 55 numaralı dipnottaki tek cümlelik bir kaydı paylaştı:

2018 yılında şüphelilerden %51,1’i hakkında ‘kovuşturmaya yer olmadığına dair’ karar verilmiş ve açılan davalarda mahkumiyet oranı %43,7 olmuştur.

1000 kişide 214 mahkumiyet, ‘bozma’lar hariç!

Bu dipnotun Türkiye’de yargı sisteminin içinde bulunduğu durumu, daha doğrusu vatandaşların yargı karşısındaki korunmasızlığını gösteren çarpıcı bir özet olduğunu ifade eden Ergin, anlaşılması için durumu bir de şöyle anlattı:

• Sözgelimi savcılıklar muhtelif suçlardan dolayı 1000 kişi hakkında soruşturma açtı. Bu 1000 kişi savcılıklar nezdinde “şüpheli” durumuna girdi. Haklarında “suç işlediği zannıyla” delil toplandı. Bir bölümünün ifadesi alındı, bir bölümü gözaltına alındı, bir bölümü tutuklandı. Böylece bu 1000 kişi toplumda insanların kaşlarını kaldırarak baktıkları şahıslar haline getirildi.
• Dipnotun ilk bölümüne göre; bu 1000 kişiden 511’inin masum olduğu henüz soruşturma aşamasında anlaşıldı. Bu 511 kişi masum olsa da yine de “soruşturma geçirmiş, yolu savcılığa düşmüş” kişiler haline getirildi. Bazılarının adliyeye girerken olan fotoğrafları arşivlere düştü.
• Dipnotun ikinci bölümüne göre; geriye kalan 489 kişi hakkında iddianame düzenlendi. “Şüpheli”ler “sanık” sıfatını aldı. Bunlardan sadece 214’ü mahkum olurken, 275’i ise beraat etti.
• En başa dönersek 1000 kişilik örneklemde sadece 214 kişi mahkum oldu.
• Üstelik bu hesaba istinaf ve Yargıtay’daki temyiz aşamalarından dönen “bozma” kararları dahil değil. O da hesaba dahil edildiğinde mahkumiyet oranının daha da aşağı ineceği aşikar.

“Vatandaşın hukuk güvenliğinden söz edilemez”

Savcıların kendilerine gelen bütün duyumları, ihbarları soruşturma konusu yapması, iddianamelerin yeterli deliller olmadan hazırlanması, mahkemelerin iddianameleri iade etme oranlarının düşüklüğü (%2,6) gibi sorunları sıralayan Ergin, yazısının son bölümünde ise şöyle dedi:

Sonuçta “şüpheli” olarak yolu yargıya düşen her 5 kişiden neredeyse 4’ünün suçsuz olduğunun ortaya çıktığı bir yargı sisteminde vatandaşların hukuk güvenliğinin bulunduğu söylenemez.

Özetle, savcıların daha işin başında soruşturmayı açarken yeteri kadar seçici ve özenli davranmadıklarını aslında reform belgesi de kabul ediyor. Ancak buradaki sorunun aşılması için “eğitim ve farkındalık çalışmaları”nın üstüne çıkacak kuvvette adımlar atılması gerekiyor.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Sendika.Org