Son dönemde iktidara yönelik eleştirel tavrıyla dikkat çeken Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk’ün “İmamoğlu, başkanlığı elinden alınmış mağdur bir siyasetçi olarak daha da önemli bir siyasi figür haline geldi” dediği yazısı gazete tarafından sansürlendi. Öztürk yazılarına ara verdi
Yeni Şafak gazetesinin Anadolu Ajansı eski genel müdürü olan yazarı Kemal Öztürk, 31 Mart yerel seçimlerinin öncesi ve sonrasında iktidara yönelik eleştirel tutumunu YSK’nin seçim iptali kararına da taşıyınca gazetesinin sansürüne uğradı.
Öztürk’ün “Ekrem İmamoğlu, başkanlığı elinden alınmış mağdur bir siyasetçi olarak, daha da önemli bir siyasi figür haline geldi” sözlerine yer verdiği yazısı Yeni Şafak gazetesi tarafından yayımlanmadı.
Öztürk, sansürü “görüş ayrılığı” olarak niteleyerek yazılarına ara verdiğini duyurdu.
Bir çok yerden gelen yoğun sorular nedeniyle bir açıklama yapmam gerekti:
Yayın politikası ve yazılarım arasındaki görüş ayrılığı nedeniyle yaşanan sorun yüzünden gazetem @yenisafak da yazılarıma ara verdim. Bunun her iki taraf için de daha uygun olacağını düşündüm.
Saygılarımla— Kemal Öztürk (@kemalozturk2020) May 8, 2019
Öztürk, seçimlerden önce 23 Ocak tarihli yazısında köşe komşusu Aydın Ünal’ın iktidar içine eleştiriler yönelterek “kaçmasını” konu edinen bir yazı kaleme almış, “Onun yapıcı nazik eleştirileri bile tahammülsüzlük yaratmış ve baskı görmesine neden olmuş ki, yazı hayatına ara vermek ve ‘kaçmak’ zorunda kaldı. (…) Eğer bu camia Aydın Ünal gibi, ömrünün en verimli çağlarını AK Parti’ye, devlete ve ülkesine hizmet etmekle geçirmiş bir kişinin dost uyarılarına tahammül edemeyecek duruma gelmişse, tehlike çanları çalmaya başlamış demektir. Aklımızı başımıza alıp düşünmeliyiz” demişti.
YENİ ŞAFAK YAZARINDAN AYDIN ÜNAL’A DESTEK: “TEHLİKE ÇANLARI ÇALMAYA BAŞLAMIŞ DEMEKTİR”
Öztürk, seçim sonrasında ise AKP için yenilginin sebeplerine odaklanan bir yazı yazmış, kriz yönetimindeki başarısızlığa ve inandırıcılığı kaybetme sorununa dikkat çekmiş, “Sonuçta, İstanbul’u kaybetmesinin yanı sıra, AK Parti bir de yönetemediği krizden ‘inandırıcılık yarası’ almış olarak çıktı. Ekrem İmamoğlu ise bu konuda en karlı çıkan kişi oldu. ‘Seçim kazanan başkan’ olacaktı ancak ‘zafer kazanan lider’ konumuna getirildi. Bu da krizi yönetemeyen ekip sayesinde oldu. Bir şehri, belediyeyi kaybetmek önemli değildir. Tekrar kazanılır. Ancak asıl büyük kayıp, AK Parti’nin en büyük sermayesi olan ‘inandırıcılığı’ yitirmesi olur. Bundan sonra bu yarayı iyileştirmeye odaklanmalı AK Parti” yorumu yapmıştı.
1969 doğumlu Öztürk, Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu.
1995 yılında Yeni Şafak’ta gazeteciliğe, 1997’de Kanal 7’de televizyon haberciliğine başladı. Aynı dönem kanalda belgeseller hazırlamaya başladı. Sarıkamış, Tayyip Erdoğan, İlk Meclis, Yemen, 1999 Depremi, Türkiye’de Kadın Hareketi ve Halide Edip, Osmanlı Modernleşmesi, Pera belgeselleri hazırladı.
Bülent Arınç’ın TBMM Başkanlığı yaptığı dönemde 2003’te iletişim danışmanı, 2005’te de başdanışman oldu. 2008’de Tayyip Erdoğan’ın danışmanları arasına girdi, 2009’da ise Erdoğan’ın basın danışmanı oldu. 2011’de Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak atandı. Haziran İsyanı, 17-25 Aralık operasyonları, Suriye savaşı gibi dönemlerde AA’nın başındaydı. 2014 sonunda istifa etti.
2015’in ilk günü Yeni Şafak’ta köşe yazarı oldu ve o günden bugüne de bu işi sürdürdü.
Sendika.Org