Kadınlar, Özgür Gündem’le dayanışma kampanyasına katıldığı için 1 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan ve 108 gündür tutuklu bulunan Ayşe Düzkan’la dayanışmaya çağırıyor
108 gündür Bakırköy hapishanesinde tutulan feminist gazeteci Ayşe Düzkan’ın açık cezaevine sevk için yaptığı başvuruları bekletilirken, kadınlar ve gazeteciler Düzkan için eyleme geçiyor.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyasına katılan gazeteci Ayşe Düzkan, aldığı 1 yıl 6 aylık hapis cezasının onanmasının ardından hapishaneye girdi.
29 Ocak tarihinden bu yana Bakırköy hapishanesinde bulunan Düzkan’ın yasal prosedüre uygun olarak açık cezaevine gönderilmesi yönündeki başvurularına yanıt verilmedi.
Kadın hareketinin önemli tarihsel uğraklarından, 18 Mayıs 1987 Dayağa Karşı Yürüyüş’ün 32. yıldönümünde kadınlar aynı yerde Düzkan için buluşacak.
18 Mayıs Cumartesi günü 16.00’da Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda bir araya gelecek olan kadınlar yargılanan, tutuklanan, özgürlüklerinden mahrum bırakılan gazetecilerin hak mücadelelerine dikkati çekmek ve adalet peşinde oldukları için tutuklu olan diğer kadınları unutmadıklarını göstermek amacıyla seslerini yükseltecek.
32 Yıl önce, Çankırı Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi Mustafa Durmuş’un bir kadının boşanma talebini, “Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin!” diyerek reddettiğinin ortaya çıkmasının ardından, kadınlar önce protesto telgrafları çekmiş, ardından toplu olarak adliyelere gidip dava dilekçeleri vermiş, en sonunda da bu yürüyüşü örgütlemişlerdi.
Türkiye’de, kadınların ilk kitlesel yürüyüşü, 17 Mayıs 1987’de, Kadıköy Yoğurtçu Parkı’nda gerçekleşmişti. “Dayağın çıktığı cenneti istemiyoruz”, “Haklı dayak yoktur”, “Dayak aileden çıkmadır” sloganlarıyla İstanbul Kadıköy İskelesi’nde buluşan kadınlar, Yoğurtçu Parkı’nda bir miting düzenlemişlerdi.
18 Mayıs Cumartesi günü, Ayşe Düzkan için bir araya gelecek olan kadınların Yoğurtçu Parkı’nı seçmelerinin özel bir nedeni var: ‘Dayağa Karşı Yürüyüş’ün 32. yıldönümü ve 1987 yılında, Yoğurtçu Parkı’nda kurulan feminist kürsüde konuşan kadınlardan birisi Ayşe Düzkan’dı.
Yazılarını küçük harflerle kaleme almasıyla bilinen, feminist yazar o buluşmada kadınlara şöyle seslenmişti: “Bu dünya, bizi evlerimize kapatmak üzere örgütlenmiş. Biz ki bu dünyanın yarısıyız, evlerimizin duvarlarını yıkarak bu dünyayı evimiz kılacağız. Çünkü eğer bu dünyada gelecek; gelecek bugünden farklı olacaksa, gelecek bizim de olacaktır, gelecek kadın olacaktır, merhaba!”
PEN Yazarlar Birliği de tutuklu gazeteci Ayşe Düzkan için acil eylem çağrısı yaptı. PEN’den yapılan açıklamada “Uluslararası PEN, Ayşe Düzkan’ın sadece ifade özgürlüğü kullandığı için tutuklandığına inanıyor ve onun derhal koşulsuz serbest bırakılması için çağrı yapıyor” denildi.
Uluslararası topluma Düzkan’ın derhal serbest bırakılması için Türkiye hükümetine ve kendi hükümetlerine baskı yapmaları çağrısı yapan PEN, dayanışma için Düzkan’a mektup, kitap vb gönderilebileceğini belirtti.
PEN, göndericileri hem Türkiye Dışişleri Bakanı Abdülhamit Gül’e hem de kendi ülkelerinin Dışişleri Bakanlıklarına Düzkan’ın bırakılması için baskı yapmaya, Düzkan ve Türkiye’deki ifade özgürlüğünün durumuyla ilgili makale ve haberler yayımlamaya, sosyal medya kampanyaları yapmaya, Düzkan’ın yazılarını duyurmaya çağırdı.
Çağrıda, Düzkan’ın “Ayşe Düzkan, Bakırköy Cezaevi, Gözlem 41 Koğuşu, 34158 Bakırköy / Istanbul, Turkey” adresine kitap, dergi, fotoğraf ve kartpostal gönderilebileceği de eklendi.
Sendika.Org