Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri (SES) Genel Merkezi yöneticileri, bugün düzenlediği basın toplantısıyla “Taleplerimizde ısrarlı, mücadelede kararlıyız” diyerek 11 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanından gelen sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin Ankara’da buluşacağını duyurdu
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Genel Merkez yöneticileri bugün Vengo’da düzenlediği basın toplantısında gazetecilerle bir araya geldi. Kahvaltı öncesinde SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, basın metnini okudu. Erden sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin iş güvencesinden yoksun, esnek ve kuralsız çalıştırıldığını, bu durumun OHAL ve KHK’lerle birlikte artarak devam ettiğini; sosyal hizmetler alanının ise neoliberal politikalarla piyasaya açıldığını kaydetti.
Erden, “Her seçimde, yetki dönemlerinde, sağlık ve sosyal hizmet alanını ilgilendiren önemli günlerde siyasi iktidar, yanına yandaş sendikayı da alarak sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini boş vaatlerle oyalamaya çalışıyor. Bizler vaat dinlemeyi, oyalanmayı kabul etmiyor, çözüm istiyoruz” dedi.
Erden, sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin yaşadığı sorunlara ilişkin yoğun bir mücadele yürüttüklerini belirterek, talepleri karşılanıncaya kadar mücadelelerini yükselterek sürdüreceklerinin altını çizdi. Erden, taleplerini şu şekilde sıraladı:
Erden döner sermaye ve ek ödemelerinin her ay belirsiz bir şekilde ödendiğini hatta bazı yerlerde ödenmediğini, temel ücretlerinde de erime olduğunu belirterek “Açllık sınırının 1942 TL, yoksulluk sınırının 6424 TL olduğu, üstelik yoksulluk sınırındaki artışın yani temel tüketim maddelerine yönelik fiyat artışının asgari ücretteki artışın yaklaşık 6 katı olduğu, artan zam ve vergi oranlarının alım gücümüzü zayıflattığı yerde bir de ücretlerimizdeki ciddi oranlardaki düşüşler nedeniyle en düşük 6500 TL olması için mücadele edeceğiz” dedi.
Seçimler öncesinde kamu emekçilerine 3600 ek gösterge sözü verildiğini anımsatan Erden, bu konuda herhangi bir adım atılmadığını kaydederek “Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin ek göstergelerinin 3600’den başlayarak kademeli olarak arttırılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Erden ayrıca, fiili hizmet süresi zammının sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışan tüm emekçileri kapsayacak şekilde, geçmiş çalışma süreleri de dahil edilerek ve fiili çalışma şartı ortadan kaldırılarak yeniden düzenlenmesini istediklerini belirtti.
Erden sözlerini Türkiye’nin dört bir yanındaki sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine seslenerek bitirdi:
Sorunlarımızın bu kadar biriktiği ve iktidarın çözüme yönelik adım atmaktan imtina ettiği bu dönemde mevcut koşulların değiştirilmesi ve taleplerimizin elde edilmesi yönünde kararlılığımızı bir kez daha ifade etmek için 11 Mayıs 2019 Cumartesi günü saat 11.00’da Abdi İpekçi Parkı’nda olacağız. Tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini ve halkımızı taleplerimizin etrafında birleşmeye, mücadele etmeye ve kazanmaya davet ediyoruz.
KESK Mersin Şubeler Platformu ise dün Eğitim-Sen Mersin Şubesi’nde basın açıklaması düzenleyerek “güvenceli iş ve güvenceli gelecek için” tüm kamu emekçilerini 24 Mayıs’ta Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın önüne çağrı yaptı. Basın metnini okuyan KESK MYK üyesi İlhan Yiğit, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklamış olduğu “Yapısal Dönüşüm Adımları”na işaret ederek emekçilerin haklarına yönelik saldırıların devam ettiğini kaydetti.
Yiğit, kamu emekçilerinin her geçen gün güvenceli çalışma hakkının elinden alındığını belirterek 24 Mayıs’a kadar bu gündemle bir kampanya örgütleyeceklerini söyledi. Yiğit kampanya kapsamında yapılacakları ilişkin şunları söyledi:
– Tüm illerde ve Mersin’de konfederasyon ve sendika MYK üyelerinin katılımı ile kamu emekçilerinin yoğun olduğu illerden başlamak üzere işyeri ağırlıklı bir çalışma yürüteceğiz.
– Geniş katılımlı işyeri toplantıları, basın toplantıları düzenleyerek kamu emekçilerini kapımıza dayanan tehlikeye karşı göreve çağıracağız.
– Sadece kamu emekçilerini değil, kamu hizmeti alma hakkı tamamen ortadan kaldırılmak istenen başta dar gelirli yurttaşlarımız olmak üzere tüm halka ulaşmaya çalışacağız. Bunun için semt pazarlarından, kent meydanlarına kadar kampanyamızı anlatmaya, paneller, forumlar düzenlemeye çalışacağız.
– 24 Mayıs 2019 Cuma günü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı önünde yapacağımız kitlesel basın açıklaması ile kampanyamıza nokta değil, noktalı virgül koyacağız.
Çünkü “İnsanca yaşam, güvenli gelecek, güvenceli iş” bizim için belli bir tarih aralığına sıkıştırılmış bir talepten ibaret değildir. Bunun için yıllardır sürdürdüğümüz emek ve demokrasi mücadelemizin merkezinde olan tüm kamu emekçilerinin bu temel talebi için yaklaşan toplu sözleşme süreci başta olmak üzere her platformda kararlılıkla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Sözlerimizi tamamlarken çalışma hakkı ortadan kaldırılmak istenen, geleceğe ilişkin umutları karartılmak istenen tüm kamu emekçilerini kendi kampanyalarına, “Güvencesizliğe son, Güvenceli İş, Güvenli Gelecek Haktır!” kampanyasına sahip çıkmaya, emeğin birliğini, dayanışmasını, mücadelesini omuz omuza vererek büyütmeye ve 24 Mayısta Çalışma bakanlığı önünde buluşmaya çağırıyoruz.
Sendika.Org