Bu arada ekmeğin anası olan buğdayın sorunu elbette tek başına üreticinin sorunu değil. Hepimizin!
Buğday ekmeğin anasıdır. Buğdayı una dönüştürür, ondan ekmek, bisküvi, pasta, makarna, çeşitli tatlılar ve daha pek çok yiyecek yapar, karnımızı doyururuz.
Dünyada 4 milyar insan buğdaydan yapılan yiyeceklerle beslenmektedir.
Ekmek ortak gıda kültürümüz. Vazgeçemediğimizdir.
Böyle bir kültüre sahibiz. Öğüt verirken “ekmeğine sahip çık!” deriz. “Bırak, vazgeç!” demeyiz. Ekmek yaşamdır, yaşatandır çünkü.
Buğday, mısır, baklagil, pirinç, arpa, çavdar, yulafla hem biz, hem sosyalleştirerek ürünleriyle beslendiğimiz hayvanlarımızı besleriz. Bu ürünlerin hepsine birden tahıl veya hububat adını veririz.
2018 yılı itibarıyla Türkiye’de ekilen tarım arazileri içinde hububat %71 paya sahiptir. Hububat ekim alanı içinde buğday %67, arpa ise %24 yer kaplamaktadır. (A. Atalık)
Diğer ülkelerde hububat fiyatları daha tohum toprakla buluşmadan, yani ekim öncesi belirlenir ve açıklanır. Bizde hasat zamanı açıklanıyor. Bu yıl her nedense hasat öncesi açıklandı.
2019 yılı hububat fiyatlarını ilk evvela cumhurbaşkanı duyurdu. Sonra TMO fiyat detaylarını kamuoyuyla paylaştı.
Niye önce cumhurbaşkanı fiyat açıklaması yaptı?
Çünkü her yıl açıklanan hububat fiyatları enflasyonun altında belirleniyor ve açıklanıyordu. Bu yüzden buğday üreticileri üretimden vazgeçti, 1,7 milyon hektarda buğday üretmiyor, buğday ithal ediyoruz. 2019 hububat fiyatları on yıllardır ilk kez, bitmeyen seçim senfonisinin de etkisiyle enflasyonun üzerinde açıklandı. Bu nedenle Cumhurbaşkanı duyurdu. TMO, detayını açıkladı.
TMO;
Fakat açıklanan fiyatlar maliyetlerin altında kaldı. Çiftçi yine çok zor durumda.
Açıklanan hububat fiyatlarına İlişkin Hububat Üreticileri Sendikası (Hububat-Sen) da bir açıklama yaptı.
Açıklamada şöyle diyor Hububat-Sen:
Tarım ve gıdada uygulanan yanlış fiyat ve şirket yanlısı politikalar sonucunda yeterlilikten on yıllardan bu yana çıkmış/çıkarılmış durumdayız. Gıda konusunda ithalat ve bağımlılık devam ediyor. Bunun temel nedeni; dışa bağımlı olan üretim girdilerinin sürekli artmasıdır. Yani artan üretim girdileri maliyetlerin artışındaki ana etken. Hububat üretim sürecinde bu sezon belirttiğimiz nedenlerden dolayı maliyet yüzde 50 arttı.
Hububatın bu (2018-2019) üretim sezonundaki fiyatını Hububat Üreticileri Sendikası (HUBUBAT-SEN) olarak, üreticilerin mağdur olmaması ve üretime devam edebilmesi için ürün fiyatlarının; maliyet +%25 kazanç+insanca yaşam payı eklenerek hesaplanmalıdır.
Buna göre;
- Kırmızı/Beyaz Sert Ekmeklik Buğday alım fiyatı 2019 yılında ton başına 1800 TL/ton,
- Makarnalık buğday alım fiyatı 2019 yılında 2500 TL/ton.
- Arpa alım fiyatı 1390 TL/ton olmalıdır!
Ayrıca TMO’nun piyasayı regüle edebilecek oranda ürünü peşin almalıdır.
Evet, seçim sathı mahallinden bir türlü çıkarılmayan memlekette üreticilerin durumu böyle. Bu arada ekmeğin anası olan buğdayın sorunu elbette tek başına üreticinin sorunu değil. Hepimizin! Ekmek aslanın ağzından midesine inmeden söyleyeyim istedim.
Kaynak: Karasaban
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.