Pek bilinmez ama lubunya dostuydu. Gacıların çalıştığı barlarda o da çalıştı, onlarla oturdu, onlarla kalktı. İkiyüzlü cemiyetin dışına ittiği lubunyalar onun söylediği hüzün dolu uzun havalarda, türkülerde, baraklarda, güçlü sesinde şerhan şerhan kanayan yaralarına teselli buldu
Binbir mihnetle geçen bir ömrün ardından Dilber Ay da geçti bu dünyadan.
Ankara’dan Almanya’ya pavyonlar, gazinolar, mahpushaneler. 90’larda özel TV’lerin yaygınlaşmasıyla geç gelen ün. İsim benzerliği, galiba biraz da pavyonlarda çıkmış olması dolayısıyla sık sık seks filmleri döneminin ünlü oyuncusu Dilber Ay ile karıştırıldı. Ankara’da sahne aldığı zamanlar bir dönem arkasında saz çalan Sırrı Süreyya Önder’in yönettiği Beynelmilel’deki rolüyle geniş çevreler sevmeye başladı kendisini. Abuzer’le (Cezmi Baskın) cilveleşerek, Tavukları Pişirmişem’i (Hacı Ağa) söylediği sahneyi kim unutabilir ki?
Hadi azıcık samimi olalım; bizim cemaatin ilgisini bu filmden sonra çekti; yoksa “lümpenlerin dinlediği bu kadını” kim dinlerdi? Lakin belki de en güzel barak okuyanlardandı. “Şu hayatta ne kadar güzel insan tanıdıysam hepsi de bu gapitalizmden nefret ediyolardı. Benim böyle şeylere pek aklım ermez gardaş; ama, bu gapitalizmin çok şerefsiz bi şey olduğu besbelli!” sözleriyle gönüllerimizde yer etti. TV’de hapishane mizanseni içerisinde her hafta ekrana gelen Kadere Mahkûmlar programı ile ününe ün kattı. İçtendi, harbiydi, samimiydi, dobraydı barakların kraliçesi.
Pek bilinmez ama lubunya dostuydu. Gacıların çalıştığı barlarda o da çalıştı, onlarla oturdu, onlarla kalktı. İkiyüzlü cemiyetin dışına ittiği lubunyalar onun söylediği hüzün dolu uzun havalarda, türkülerde, baraklarda, güçlü sesinde şerhan şerhan kanayan yaralarına teselli buldu. Belki de bu yüzden herkesten çok sevdi onu lubunyalar.
Bir gün muhakkak görecek, tanışacaktım. O zamanlar âşık olduğum adamla- ki o bilmiyordu kendisine aşık olduğumu, heteroseksüeldi ya nereden bilecekti- Flash TV’deki programına gidecektik. Şu memleket bir parça huzura ve barışa kavuşup Sırrı Süreyya yönetmenliğe döndüğünde, Sırrı abi beni Dilber Ay ile tanıştır diyecektim. O programa gidemedik, o adam şimdi maziden bir gölge; barış gelmedi, Sırrı abi hapse girdi ve dün gece Dilber Ay sanat yaşamına başladığı Ankara’da yıldızlara aktı.
Kendisine Halit Araboğlu’ndan miras o güzel türküde dediği gibi: “Gözümde kaldı muradım/Köşelerde çok ağladım/Ben bende değilim bugün.”
Haye Dilber Ay abla haye…
Kaynak: Kaos GL
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.