Türkiye’nin önde gelen hukukçularından Turgut Kazan, YSK kararına sert eleştiriler getirdi ve “İçtihatı birleştirme kararına da uyulmayacaksa, bu nasıl bir hukuk devleti?” diye sordu
Türkiye’nin önde gelen hukukçularından, İstanbul Barosu eski Başkanı Av. Turgut Kazan, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) KHK’li belediye başkanlarına mazbata verilmemesi kararını sert sözlerle eleştirdi.
YSK kararını “tam bir keyfilik” olarak niteleyen Kazan, hem Danıştay’ın 1402’liklerle ilgili içtihadı birleştirme kararını hem de 24 Haziran seçimlerinde KHK’lileri milletvekili olabilmesini anımsatıp, “İçtihatı birleştirme kararına da uyulmayacaksa, bu nasıl bir hukuk devleti? YSK bu farklılığı nasıl açıklıyor? Eğer görüş değiştirdiyse, niye değiştirdi ve adaylık aşamasında neden sessiz kaldı?” diye sordu.
Kazan, ikinci olana mazbata verilmesi içinse “YSK’ye güveni iyice tüketmiştir” dedi.
Kazan’ın Twitter hesabından yaptığı paylaşımlar şöyle:
YSK’nın KHK’lılarla ilgili kararı tam bir keyfiliktir. Çünkü, Danıştay İçtihadı Birleştirme kararı var. Orada 1402’liklerle ilgili böyle bir yasağın, o dönem sona erince artık uygulanamayacağı anlatılıyor. İçtihatı Birleştirme kararına da uyulmayacaksa, bu nasıl bir hukuk devleti
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
EVREN diktatörlüğünde sıkıyönetim komutanı dilediği kişinin işine son verdirebiliyordu. Ve 2766 sayılı yasayla onların “bir daha kamu hizmetinde çalıştırılamayacağı” kuralı getirildi. Ama sıkıyönetim kalkınca, bırakalım başka kamu hizmetini, önceki işine iade tartışmaları başladı
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
Danıştay dairelerinden farklı kararlar çıkınca, içtihadı birleştirme ihtiyacı doğdu. İŞTE, 07.12.1989 gün ve 4 sayılı bu kararda, Anayasanın 70, 10, 15, 122. maddelerine atıfla “bir daha çalıştırılamaz” kuralının, ancak sıkıyönetim süresiyle sınırlı olacağı kabul edildi
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
Dolayısıyla, OHAL KHK’larıyla işine son verilenler için de, bu içtihada uyulması gerekir. OHAL kalktığına göre, böyle bir yasağın ömür boyu sürdürülmesi mümkün değildir
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
Kararda milletvekilliği ve yerel seçim yasalarındaki “seçim yeterliği” ele alınıyor. Ve işlerine son verilenlerin bu görevlere seçilebileceği anlatılıyor. Böylece, daha geniş anlamda kamu hizmeti sayılan bu görevlere seçilmelerine engel bulunmadığı belirtilmiş oluyor
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
Nitekim, 24 Haziran seçimlerinde KHK’lılardan seçilenler oldu. Mazbatalarını aldılar, milletvekilliği yapıyorlar. YSK bu farklılığı nasıl açıklıyor, bilmek istiyoruz. Eğer, görüş değiştirdiyse, niye değiştirdi ve adaylık aşamasında neden sessiz kaldı?
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
30 yıl önceki yargı kararına bakınca, bugün yaşadıklarımızdan utanıyorum. Yapılanlar ikinciyi seçtirme tuzağı izlenimi yaratmıştır ki, YSK’ya güveni iyice tüketmiştir. Kendilerine ve kamuoyuna duyurmayı görev sayıyorum.
— Turgut Kazan (@turgutkazan) 11 Nisan 2019
Turgut Kazan’ın emsal gösterdiği 7 Aralık 1989 tarih ve 1989/4 numaralı kararı okumak için tıklayın.
Sendika.Org