İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan Ekrem İmamoğlu, AKP’li yetkililere seslenerek “’Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimi’ diyerek ya da çok affedersiniz, ahlaksızca ‘hırsızlık’ gibi birtakım terimleri kullanarak insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler” dedi
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu bazı ilçelerde geçersiz oyların yeniden sayılması başta olmak üzere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
AKP’li yetkililerin açıklamalarına tepki gösteren İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
Tüm iradenin hükümette olduğu; yani sandık görevlilerinin oluşmasında yetkili kurumlar hükümetin yetkisinde. Daha hemen seçimin başlangıcında “Bir milyonun üzerinde insanı sandıklarda görevli yaptık” diyen AK Parti’nin yetkilileri. Bütün bu kavramlar ellerindeyken, çok niteliksiz, çok üzücü, yani “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimi” diyerek ya da çok affedersiniz, ahlaksızca “hırsızlık” gibi birtakım terimleri kullanarak insanları yargılamasınlar, hadlerini bilsinler.
İmamoğlu’nun konuşmasının geniş özeti şöyle:
(Basın mensuplarına) Bugüne sizleri kampanya merkezimizde ağırlıyoruz. Gönül isterdi ki sizleri Büyükşehir Belediyesi’nde ağırlayalım.
Öncelikle şunu söyleyeyim; Türkiye’nin bir yerel seçim yaşadığını, konusu 2019’da şehirlerin yönetimi olduğunu, defalarca kampanya süresince dile getirdim. Ama biz bunu dile getirirken başka kavramlar sürecin içine dahil edilmeye çalışıldı. Biz yine ısrarla yerel seçim olduğunu söyledik. İstanbul’u yönetmeye talibiz dedik. 16 milyon insanla bir arada bu şehrin yönetimine talibiz dedik. Ama yine ısrarla mesele başka bir boyuta yönlendirilmek istendi.
Günün sonunda bugüne geldiğimizde çok net ifade edeyim; biz adalet istiyoruz. Biz; toplumun, 16 milyon insanın vicdanının ve bu büyük seçimin karşılığında seçilmiş olan, YSK’nin açıkladığı oylarla da seçilmiş olduğum sonucundan hareketle mazbatamızı talep ediyoruz. YSK’yi göreve davet ediyorum. Süreci lütfen en titiz şekliyle ve tüm hassasiyetiyle yönetmesini özellikle istirham ediyorum.
Çok net ifade edeyim; özellikle 24 Haziran sonrası olsun, bu yılın ocak-şubat aylarında olsun, yetkili sözcüler, bakanlar, birçok kişinin çok sözleri var ama, “Türkiye en güvenilir seçim mevzuatına sahiptir” diyenler, “Türkiye seçim sistemi açısından dünyanın en güvenilir ülkesidir” diyerek hükümet, Cumhurbaşkanı adına açıklama yapan sözcüsü, bakanlar beyanatlar verdiler. Sonrasında ne oldu ki, bu seçim “Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en şaibeli seçimidir” diyecek kadar meseleyi dipsiz kuyu haline getirme çabası içine girdiler.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçiminde parti teşkilatı başarısız olmuş olabilir. Partinin üst düzey yöneticileri başarısız olup birbirlerini suçluyor olabilirler. Bu süreç sonrasında bu hesaplaşma zeminini bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor ve hatta İstanbul halkını tehlikeli bir biçimde bu sürece dahil etmeye çalışıyor olabilirler. Kötü cümlelerle, yaratılmak istenen algılarla, hatta işin içine bir kısım terör örgütlerini katarak vs. yapabilirler. Ama bilsinler burada CHP var, biz varız, ben varım, çok kararlı ve sürece hakim bir şekilde bu süreci takip ediyoruz. Yapmasınlar, kendi iç hesaplaşmalarına bu ülkenin yerel seçimini, 16 milyon İstanbul’u kurban etmesinler.
Çok net söylüyorum. 3-5 kişi, sanki oyuncağı elinden alınmış gibi davranarak, kendi iç hesaplaşmaları üzerinden Türkiye’nin itibarını zedelemesinler. Bu şekilde devam ederlerse Türkiye zarar görür.
Bir başka boyut; zaman kazanılıyor olabilir. Ama İstanbul’un kaybedecek tek bir dakikası bile yoktur. Burada da yazık ediliyor. Zaman kazanılıyor ne demektir? Yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi içerisinde bu süreçte neler olabileceğine dair birtakım duyumlarımız ve tespitlerimiz var. Efendim duyumlar üzerinden mi hareket ediyorsunuz? Asla. Somut tespitlerimiz de var. Bazı kuruluşlara başvurup, iptal edemedikleri birtakım dijital verilerin, iptal edilmesi noktasında nasıl destek istediklerini de biliyoruz. Birçok konu var. Ama bunlar zamanı, günü geldiğinde, oraya gittiğimiz an itibariyle kamuoyuyla paylaşmaya başlayacağız.
Bir iki gün içerisinde İSPARK’ta neler olduğunu da biliyoruz. Birçok kurum da takip altında. Orada çalışan Büyükşehir Belediyesi’nin alın teri döken personelinin nasıl baskı altında tutulduğunu da biliyoruz. Asla boyun eğmesinler.
İSPARK’TA GİDERAYAK SOYGUN: “SİSTEM ÇÖKTÜ” BAHANESİYLE FİŞ KESİLMİYOR, PARA NEREYE AKITILIYOR?
Seçimde elbette hata olur. Eksiklik olur mu? Olur. Somut olarak örnekler var mıdır? Vardır. Ama siyasi şovlara gerek yok. Gösterdiler diye gösteriyorum, bu kanala çok girmek istemiyorum. Bizde de onlarcası var, düzeltiliyor. Örneğin, Bakırköy’deki 1239 nolu sandıkta CHP’nin oyu 177 ama YSK’de 1 olarak işlenmiş. Bu hala düzeltilmemiş bir evrak. Bunlar var, olacak. Ama sürece tesir etmediği ortadadır.
Geçersiz oyların sayılması hususu… O sandıklarda görevliler var. Şerh koyanlar var. Şerh koyulanlarla ilgili işlemler, somut işlemlerdir. Ama genel üzerinden yapılan soyut kavramlardır. Geçmişten bugüne usuller, uygulamalar var. İstanbul’a özel, bugüne özel baskı altında eğer kararlar alınırsa, bu, toplumun vicdanında asla kabul görmez. Onun için tekrar söylüyorum: Sürecin güvencesi YSK’dir. Lütfen, YSK, tüm karar ve uygulamalarında, usullere, geçmişteki içtihatlarına sadık kalsınlar. Burada baskılara veya birtakım unsurlara göre hareket edilmesin.
Anlık YSK bilgisine göre İmamoğlu 20.689 oy önde
AKP hala fark 20 binin altına düştü diye açıklama yapıyor. pic.twitter.com/bnz3czbctt— Ali ŞEKER (@draliseker) April 3, 2019
CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker, YSK’nın anlık verilerini paylaşarak Ekrem İmamoğlu’nun 20.689 oy farkla önde olduğunu duyurdu.
Sendika.Org