Afrin’de TSK ve cihatçı grupların kontrolündeki bölgelerin sınırına duvar örülüyor. Duvarın diğer tarafında, YPG ve Suriye ordusunun ortak kontrolündeki bölgeler yer alıyor. Son iki haftada başta yerlerinden edilen Afrinliler tarafından olmak üzere, Suriye’de birçok kentte duvar protestoları gerçekleştirildi. Bu adıma tepki gösteren Suriyeli Kürtler, AKP’nin Afrin’i Suriye topraklarından koparmak istediğini belirterek mücadele çağrısı yaptı
AKP, Türkiye-Suriye sınırı boyunca kurulan “güvenlik duvarı”nı, Suriye’de ele geçirilen bölgelere doğru genişletmeye başladı.
Duvar çalışmaları, Mart 2018’den bu yana TSK ve cihatçı grupların kontrolünde bulunan Afrin ile Suriye ordusu ve Kürt güçlerinin kontrolündeki Şehba bölgesini (Tel Rıfat ve çevresi) birbirinden ayıracak biçimde devam ediyor.
Rojava’dan yayın yapan Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA), ilk olarak 16 Nisan’da duyurduğu haberde, duvar çalışmalarına dair şu detaylar verildi:
Ayrım duvarı, Afrin’in doğusu ve güneydoğusundaki dört köyde; Berad, Kimar, Celbul ve Meryemeyn hattı boyunca inşa ediliyor. [Harita: Liveuamap]
Türkiye’nin Afrin’e inşa etmeye başladığı ayrım duvarına karşı, yerlerinden edilen Afrinliler başta olmak üzere Suriye’nin dört bir yanında 18 Nisan’dan itibaren protestolar başladı.
Şehba bölgesindeki Rusya Uzlaşma Merkezi önünde gerçekleştirilen eylemde, Şam yönetimine de tutumunu netleştirme çağrısı yapıldı ve “İskenderun Sancağı (1939’daki ilhak öncesi Hatay’ın adı) senaryosunun tekrarlanmasına izin vermeyin” denildi.
25 Nisan’da Afrin’de TSK kontrolündeki Kimar köyünün hemen karşısında yer alan, Şerava’ya bağlı Sorhane (Soxinekê) köyünde yüzlerce Kürt, Arap, Êzidî ve Ermeni “İşgal duvarını ve Suriye’nin bölünmesini reddediyoruz” diyerek ayrım duvarını protesto etti.
Münbiç, Kobanê, Tel Abyad, Rakka, Tabka, Kamışlı ve Deyrizor’da da ayrım duvarına karşı farklı tarihlerde protestolar gerçekleştirildi.
Sorhane’de duvar karşıtı protesto [Fotoğraf: ANHA]
Afrin’deki ayrım duvarına ilişkin açıklamalar yapan Suriyeli Kürtler de, AKP’nin Afrin’i Türkiye topraklarına katmak istediğini savundu, Şam’ın sessizliğine ise tepki gösterdi.
YPG-YPJ’nin öncülüğündeki Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) siyasi kanadı Demokratik Suriye Meclisi (MSD), 26 Nisan’da yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Suriye’nin bütünlüğüne yönelik tehlikeli hareketlerine rağmen rejim, pasif ve ciddi olmayan açıklamalarla bu durumu değerlendirmiştir. Türkiye’nin bu adımı, Astana görüşmeleri ile müttefik olduğu Rusya ve İran’dan ayrı düşünülmemektedir” ifadelerini kullandı.
PYD öncülüğündeki çatı örgütü Demokratik Toplum Hareketi’nin (TEV-DEM) ise 27 Nisan tarihli açıklamasında “Türk devleti, duvar örerek Afrin’i Türkiye sınırlarına katmak istemektedir. Ankara, bu uygulama için sınır güvenliğini bahane etse de tüm bunlar Afrin’in Suriye topraklarından koparılması için yapılmaktadır” dedi.
PYD Sözcüsü Salih Müslim de ANHA’ya verdiği demeçte, Şam yönetiminin sessizliğini “büyük ve kabul edilemez bir hata” olarak değerlendirdi ve “Türk devleti Afrin’i işgal etmekle yetinmedi, demografisini de değiştiriyor ve duvar örerek ülke topraklarını parçalıyor. Suriye rejiminin Türk devletinin uygulamaları karşısındaki sessizliği, rejim ile Türkiye arasında anlaşma olduğu kaygısı yaratıyor” diye konuştu.
Şam’dan doğrudan açıklama gelmedi ama…
Afrin’e inşa edilen ayrım duvarına ilişkin, Şam yönetiminden henüz doğrudan bir açıklama gelmedi.
Ancak geçtiğimiz günlerde Suriye’nin BM Temsilcisi Beşar el-Caferi’nin, Suriye topraklarındaki TSK varlığına yönelik tepkisi dikkat çekiciydi.
El-Caferi, “Bugün Türk tarafı, 6 bin kilometrelik alanı işgal ediyor, belki daha da fazla. Yani Türkiye bugün, İsrail’in Golan Tepeleri’nde işgal ettiğinden dört kat daha fazlasını işgal ediyor” demişti.
SURİYE: “TÜRKİYE, İSRAİL’DEN DÖRT KAT DAHA FAZLA TOPRAĞIMIZI İŞGAL ETTİ”
Sendika.Org