Hanehalkı tüketimindeki %8,9’luk gerilemeye dikkat çekip krizin %3’lük küçülmeden çok daha sert olduğunu belirten Karar yazarı İbrahim Kahveci. “Bunalım dönemi”ni ise şöyle özetledi: İyileşme imkansız, özel sektör güçsüz, yüksek ücret hayal, işsizlik kronik
TÜİK’in 2018 yılının son çeyreğine ilişkin verileri açıklamasıyla birlikte ekonominin küçülmeye başladığı ve küçülmenin önümüzdeki dönemde de süreceği resmiyet kazandı.
DARALMA RESMİLEŞTİ: EKONOMİ SON ÇEYREKTE YÜZDE 3 KÜÇÜLDÜ, DAMAT’IN YEP HEDEFİ YERLE BİR
TÜRKİYE’DE KİŞİ BAŞINA DÜŞEN MİLLİ GELİR 2007 SEVİYESİNE GERİLEDİ
Ekonomideki küçülmenin verilerini değerlendiren Karar gazetesinin ekonomi yazarı İbrahim Kahveci sert eleştiriler yaptı.
Kahveci, yazısına Türkiye ekonomisinin 2018’in son çeyreğinde %3 oranında küçüldüğünü ancak daralmanın vatandaştaki etkisinin çok daha şiddetli olduğunu belirterek başladı.
Hanehalkı tüketiminin %8,9’luk gerileme ile 10 yıl öncesine dönmesinin bunun en net göstergesi olduğunu kaydeden Kahveci, “Hanehalkının hissettiği kriz asıl bu oranlardır, tüketim çok sert daraldı” dedi.
Ocak ayından itibaren kamu bankaları vasıtasıyla kredilerde yeniden artış başladığını, yine devlet bütçe harcamalarında iki ayda 180 milyar TL harcama yapıldığını aktaran Kahveci, önce “Bu verileri sabit kabul ettiğimizde kriz bitti diyebilir miyiz?” diye sordu, arından ise “bunalım dönemi”ni işaret etti:
Bir kere şunu söyleyelim ki, ekonomide temel yapılarda bir iyileşme imkanımız maalesef bulunmamaktadır. Bir dönemler “çaput” dediğimiz tekstil gibi ihraç maddeleri ile yeniden eski günlere döneceğiz.
Artık yakın tarihte uzun süre negatif faiz veya başa baş faiz dönemimiz oldukça zordur. Yabancı sermayenin artık gelmeyeceği bir ülke olarak %7-8 dolar faizi ile sistemi ayakta tutamayız.
Ankara o kadar şişman ki, ona para yetiştirecek bir özel sektör gücü bulunmamaktadır.
Kamu kaynaklı ve destekli geçici istihdam artışları olsa bile, kalıcı bir iş hayatını uzun yıllar kimse hayal edememektedir. Hele de yüksek ücretli bir işi artık hayal bile etmeyin derim.
Kısaca önümüzde düşük gelir seviyesinde geçireceğimi uzun bir süre bizi bekliyor. Geçici istihdam teşviklerinin etkisini kaybetmesi ile artan ve kronikleşen bir işsizlik süreci de bizi bekliyor.
Evet, kriz şiddetini çok sürmeden yavaş yavaş kaybedecektir. Ama kriz bittikçe bunalım dönemi başlayacaktır.
Hem de hiç öyle erken bitecek bir dönem olarak görülmemektedir.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Sendika.Org