Daha güzel günlerinizin olacağını unutmayın. Neyle karşılaşırsanız karşılaşın, kendinize şefkat göstermekten vazgeçmeyin Bugün cinsel şiddetin tespiti ve raporlanması konusunda izlediğim sunumda, genç kadınlardan birinden “İfşa, cinsel istismara maruz kalanın sağaltımına iyi gelir mi?“ sorusu geldi. Bu soru son dönemlerde ifşayı konuşurken üzerinden atladığımız bir mesele. Yaşadığımız şiddeti, özellikle cinsel şiddeti ifşa etmek, gerçekten iyileşmemize yardım […]
Daha güzel günlerinizin olacağını unutmayın. Neyle karşılaşırsanız karşılaşın, kendinize şefkat göstermekten vazgeçmeyin
Bugün cinsel şiddetin tespiti ve raporlanması konusunda izlediğim sunumda, genç kadınlardan birinden “İfşa, cinsel istismara maruz kalanın sağaltımına iyi gelir mi?“ sorusu geldi. Bu soru son dönemlerde ifşayı konuşurken üzerinden atladığımız bir mesele. Yaşadığımız şiddeti, özellikle cinsel şiddeti ifşa etmek, gerçekten iyileşmemize yardım ediyor mu? Bu sorunun cevabı bazen evet, bazen hayır. Eğer yaşadığımız şiddete bağlı olarak dağılmış, zayıflamış bir ego (benlik) durumundaysak, henüz psikolojik olarak güçlen(diril)meden kamusal ifşa yoluna gitmenin sonuçları egomuzu daha da zayıflatabilir. Bazen iyi niyetli, bazen kötü niyetli kişiler, bazen iyi niyetle bilmeyerek, bazen kötü niyetle bilerek bize zarar verebilir.
Cinsel şiddet, cinsel istismar uzmanlık alanım. Ama aynı zamanda, cinsel şiddetin kamusal olarak ifşa edilmesini kişisel olarak da deneyimledim. Uzun bir sürece yayılan kişisel deneyimimde, cinsel istismarı ifşa ettikten sonra nelerle karşılaştım? Aşağıda bu konuda hızlıca yazdığım kimi saptamalar yer alıyor.
Yaklaşık 15 yıl önce yakın arkadaşlarımla, çocukluk çağında yaşadığım cinsel istismarı, arkadaşımın sorduğu soruya sadece evet diyebilecek kadar paylaşabilmiştim. Ancak aradan birkaç yıl geçtikten sonra, bu paylaşımda bulunduğum yakın arkadaşlarımdan biri, birlikte olduğu erkeğin davranışlarının beni rahatsız ettiğini söylediğim anda beni çok şaşırtan müthiş bir tepki verdi. Daha önce cinsel istismar yaşamış olmamdan dolayı benim yargıma güvenilmemesi gerektiğini, o kişinin davranışlarını abarttığımı söyleyerek beni suçladı ve bir grup insanın önünde özeleştiri vermeye davet etti. Ona göre cinsel istismara uğradığım için sözlerime itibar edilmemeliydi. Burada olduğu gibi, cinsel şiddeti ifşa ettiğinizde, sizi itibarsızlaştırmaya çalışanlarla karşılaşmanız pek mümkün. Ancak ben bunu, benimle aynı psikoloji eğitimini alan en yakın arkadaşımdan beklemiyordum.
Beklemediğim bu tepki sonrası duygusal bir yıkım ve kırılma yaşadım. Bunun üzerine psikolojik destek aldım. Hem kendime, hem beni özeleştiriye davet ederek psikolojik şiddet uygulayan arkadaşıma, hem de çocukluk çağında maruz kaldığım istismarın failine meydan okumak istedim. Yaşadığım cinsel istismar deneyimini bir gazetede yazdım. Canım o kadar çok acımıştı ki galiba tüm dünyaya “Daha fazla canımı acıtamazsınız,” demek istedim. Ardından bu cinsel istismarı failiyle birlikte geniş aileye de duyurdum. Kimi “deli” dedi. İnanmadı. Kimi hiç yokmuşum gibi davrandı. Kimi de bana inanarak yanımda yer aldı. O süreçte şanslıydım çünkü çekirdek ailem yanımdaydı. Bir yandan da yeni dostlar edinmiştim. Sosyal destek sistemim güçlenmişti. Kendimi toparlamaya başladım. Benliğimi güçlendirirken yeniden uzman desteği aldım. Her gün arkadaşlara ağlanmıyordu. Çoğu zaman iyi niyetle de olsa, arkadaşlarınız iyileşmeniz için gereken süreyi beklemek istemeyebilirler. Bazılarına dert dinlemek zor gelebilir. İyileşmenin zaman alacağını bilmeyebilir ya da beklemek istemeyebilirler…
Yaşadığım deneyimi paylaşalı yıllar oldu. Kimi zaman on yıl önceki yazılarıma ulaşıp kendi izleyeceği yolu sorarak yardım isteyen, bazen de nedenini bilmediğim şekilde beni incitmeye çalışan kişilere rastlıyorum. Artık bütün bunlar eskisi kadar üzmüyor, canımı acıtmıyor. Yazılan şeylerin silinmeyeceğini biliyordum. Belki de bu normal bir süreç; yazılan, çizilen hiçbir şey silinmiyor. Ancak etkilerini ve derecesini önceden kestirmek pek mümkün görünmüyor.
Yine de psikolog ve bir aktivist olarak cinsel şiddet deneyimi yaşamış birine, iyileşmesinin bir parçası olarak, ifşa etmeyi pek önermem. Tek önerebileceğim hırpalanan, yerle bir edilen benliğinin güçlenmesi için, uzman desteği alması olur. Kişi kendini hazır hissettiğinde, diliyorsa, yaşadığı deneyimin failini kamusal olarak ifşa edebilir. Bunu yapmaya karar verdiği süreçte de, varsa sosyal destek ağlarının artırılması ve uzman desteğinin devam etmesini mutlaka öneririm.
Bana yaşadığın deneyimi açıkladığın için pişman mısın diye sorarsanız: Değilim. Susmanın zor olduğunu biliyordum. Ancak konuşmanın da bu kadar zor olabileceğini tahmin etmemiştim. Bedellerini bekliyor muydum? Bilmiyorum…
Bugün 11 yıl önce özeleştiri isteyen arkadaşımla tekrar karşılaştım. Benim gibi o da cinsel şiddetin ne olduğu ve nasıl tespit edildiğini dinlemeye gelmiş… O, bu yıllar boyu, bana verdiği zararı fark eden bir içgörü kazandı mı bilmiyorum. Ama benim 11 yılda biriktirdiklerimin bir kısmını iki başlıkta sıralamaya çalıştım:
Psikolojik destek alması için ısrar edin. Onunla birlikte gidin. Ama lütfen onu hazır olmadığı başkaca süreçlere zorlamayın (Bu kişi bir çocuk olduğunda alınacak tedbirler farklılaşıyor).
Benimle tıpatıp aynı yolları deneyin demiyorum. Her deneyim ve birey biricik… Kendi yolumu bulmaya çalışırken öğrendiklerim, kendime söylemeye çalıştıklarım bunlar. Siz de kendi biricik yolunuzu bulacaksınız.
“Dünyanın değişmesini istiyoruz ve bunun için önce biz değişiyoruz.”
Kaynak: Çatlak Zemin
Sendika.Org, yayın hayatına başladığından bu yana işçi sınıfı hareketinin, solun ve genel olarak toplumsal muhalefetin gündemine ilişkin, farklı politik perspektiflerden düşünsel katkılara açık bir tartışma platformu olagelmiştir. Sitemizde yayımlanan yazılar yayın kurulunun politik perspektifiyle uyumluluk göstermeyebilir. Amacımız, mücadelenin gereksinim duyduğu bilimsel ve politik bilginin üretimini zenginleştirecek tüm katkılara, yayın ilkelerimiz çerçevesinde, olabildiğince yer verebilmektir.