İstanbul’da özel bir hastanede doktorluk yapan Hasan Cabbar, hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Olaya ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası “Bu saldırganlar cüreti nereden almaktadır?” diyerek tepki gösterdi
İstanbul’da özel bir hastanede doktorluk yapan Hasan Cabbar, hasta yakınlarının saldırısına uğradı. Olaya ilişkin açıklama yapan İstanbul Tabip Odası “Bu saldırganlar bu cüreti nereden, kimlerden almakta; kimlerden yardım ve destek görmektedirler?” diyerek tepki gösterdi
İstanbul Zeytinburnu’nda özel bir hastanede doktorluk yapan Hasan Cabbar dün (26 Şubat) saldırıya uğradı ve ağır şekilde yaralandı.
Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Cabbar’ın beyin kanaması, kafatasında ve dirseğinde kırıklarla yoğun bakımda yattığı bildirildi.
Habertürk’ten Nihat Uludağ’ın haberine göre, Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin ifadesine başvurduğu Cabbar, “Kendisine saldıran kişinin eski hastası Adil Alpkıray’ın oğlu Muhammed Alpkıray olduğunu, babamın ameliyatı kötü geçti paramı ver diyerek kendisini darp ettiğini” söyledi.
Polis ekipleri, saldırgan Muhammed Alpkıray’ı gözaltına aldı.
Olaya ilişkin yazılı açıklama yapan İstanbul Tabip Odası, ilk elden ulaştıkları bilgileri kamuoyuyla paylaştı:
1- Dün gece meslektaşımızı öldüresiye darp eden saldırganlar, meslektaşımızın çalıştığı hastanede iki ay kadar önce ameliyat ve sonrasında yatarak tedavisi ve takibi yapılan bir hastanın yakınlarıdır.
2- Bu saldırganlar ameliyat sonrasında meydana gelen (ve gene meslektaşlarımızın çabalarıyla tedavi edilen) bir komplikasyon nedeniyle ameliyatın yapıldığı hastaneyi ve doktorları suçlayıp 2 aydır tehdit etmektedirler.
3- Aynı saldırganlar geçen ay da hastaneyi basıp bir sağlık çalışanını darp etmişler ve olay adli makamlara yansıtılmasına rağmen serbest bırakılarak “icraatlarına” devam etmişlerdir.
4- Bu şehir eşkıyaları meslektaşımızı dün Çapa’da çalıştığı hastaneden çıkıştan itibaren takip etmişler ve Zeytinburnu’nda saldırıyı gerçekleştirmişlerdir.
İstanbul Tabip Odası, yaşananlara tepki göstererek siyasi iktidara şu soruları yöneltti:
1- Nasıl oluyor da bu saldırganlar İstanbul’un göbeğinde, herkesin gözü önünde 2 aydır bir hastanenin çalışanlarını tehdit etmekte ve hiçbir şekilde engellen(e)memektedirler?
2- Nasıl oluyor da saldırganlar geçen ay da hastaneyi basıp bir sağlık çalışanını darp ettikleri halde ellerini kollarını sallayıp gezebilmekte ve saldırganlıklarına devam edebilmektedirler?
3- Nasıl oluyor da bu saldırganlar meslektaşımızı, dağ başında değil, İstanbul’un göbeğinde planlı bir şekilde takip edebilmekte ve saldırıyı gerçekleştirebilmekte ve de ellerini kollarını sallayarak kaçabilmektedirler?
4- Bu saldırganlar bu cüreti nereden, kimlerden almakta; kimlerden yardım ve destek görmektedirler?
5- Söz konusu grubun arasında bir özel harekatçının olduğu bilgisi doğru mudur ve bu olaylarla ilişkisi olup olmadığı araştırılmış mıdır?
6- Daha birkaç ay önce “bir kez daha” Meclis’ten geçirdiğiniz “Sözde Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası”nın sağlıkta şiddeti önlemediğini anlamanız için daha kaç meslektaşımızın saldırıya uğraması gerekmektedir?
7- Hekimlerin ısrarlı taleplerine rağmen “TTB’nin Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası”nı Meclis’ten geçirmemek için neden bu kadar direniyorsunuz?
İstanbul Tabip Odası ayrıca, saldırıyı protesto etmek için yarın (27 Şubat) saat 12.30’da Medilife Çapa Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirecek.
Sendika.Org