İstanbul Havalimanı’nı yapıp işleten İGA’nın ortakları akaryakıt tezgahı kurdu. 3 milyon TL sermayeli ortak şirketlerini 500 bin TL sermayeli bir diğer ortak şirketlerine devretti. Devir ile birlikte elde ettikleri yeni hak ve yetkileri Çiğdem Toker yazdı

İstanbul Havalimanı’nın yapımını ve 25 yıl işletmesini üstlenen İGA’nın akaryakıt şirketi tezgahını Çiğdem Toker, Sözcü’deki köşesine taşıdı.

İGA’nın beş ortağı Kalyon, Kolin, Cengiz, Limak ve Mapa, havalimanının inşaatı sürerken uçakların yakıt ihtiyacını karşılamak üzere İGA Akaryakıt adlı bir şirket daha kurdu. Haziran 2016’da 100 bin TL sermayeyle yola çıkan şirket, sadece bir yıl sonra sermayesini 3 milyon TL’ye yükseltti. Aynı sırada şirketin amaçlarına bir ek de yapıldı: Akaryakıt istasyonu açıp işletmek.

İlginçtir ki aynı beş ortak, 2018’in yazında ise 500 bin TL sermayeyle CMLKK Liman İşletmesi adlı bir şirket daha kurdu.

Yeni olan gelişme ise; CMLKK adlı şirket, sermayesi kendi sermayesinin 6 katı olan İGA Akaryakıt’ın %100 hissesini devraldı. Devir kararı 15 Şubat tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlandı.

Toker, tam burada “Sermayesi 500 bin TL olan bir şirket, sermayesi altı kat daha büyük (3 milyon TL) olan bir şirket paylarının tamamını nasıl ve neden alır? Devralan ve devreden şirketin ortakları aynı beş şirketten beş şirketten oluşuyorsa bu devri anlamak kolaylaşır mı, yoksa zorlaşır mı?” sorularını sordu.

“Hak ve hukuk alanında sarsıcı değişimler yaratan bir mega proje”

CMLKK adlı şirketin amaç ve faaliyetleri arasında şunlar yer aldı:

• Liman ve marinaları (mülkiyet, kira, işletme hakkı, irtifak hakkı ve benzeri kullanım haklarına sahip olduğu) kârlılık, verimlilik anlayışıyla çalıştırmak.
• Liman ve marinalardaki hizmetleri iyileştirmek. Bu alanda kurulmuş diğer şirketlere katılmak. Akaryakıtçılık yapmak, depolama faaliyeti, ham petrol, gümrüklü alım satım depolanması.
• Deniz ticareti ve işletmeciliği alanında her çeşit yolcu ve yük taşıma işlemlerini yapmak, gemiler, terminaller ve terminallere bağlı kara ulaşım hatlarında yolcu ve yük trafiğinin gerçekleşmesini sağlayıcı yan hizmetler.

Şirket bu amaç ve faaliyetleri nasıl hayata geçireceğini de 13 maddede tane tane anlattı. Bunların arasında önemli bir piyasa olan ve oyuncularına büyük kazançlar getiren “kılavuzluk ve römorkaj hizmeti” de dikkat çekti.

Toker, yazısını ise şu notla bitirdi:

Beş şirketin; akaryakıt şirketi ile liman şirketi arasındaki pay devir operasyonu ve bu operasyon sırasında özel hukuk alanında kendileri için koydukları yeni hak ve yetkilere baktığımızda İstanbul Havalimanı’nın, egemenlik, yönetim hukuku, mülkiyet, yurttaşlık hakları pek çok alanda sarsıcı değişimler yaratan “kurucu” nitelikte ama bir o kadar da hak kaybettirici, her anlamda tahribat yaratan bir mega proje olduğunu görüyoruz.

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

Sendika.Org