AKP’nin, Heyet-i Tahrir’uş Şam karşısında hezimete uğrayıp Afrin’e kaçan Nureddin Zengi militanlarının, askeri ve mali destek karşılığında güdümündeki çatı örgütü “Ulusal Ordu” komutasına girmesini istediği öne sürüldü
AKP’nin, Heyet-i Tahrir’uş Şam karşısında hezimete uğrayıp Afrin’e kaçan Nureddin Zengi militanlarının, askeri ve mali destek karşılığında güdümündeki çatı örgütü “Ulusal Ordu” komutasına girmesini istediği öne sürüldü
Suriye’de İdlip ve çevresini büyük oranda kontrol eden Heyet-i Tahrir’uş Şam, ocak ayı başında Nureddin Zengi Tugayı’nı Halep’in batı kırsalında karşısında hezimete uğratmış, Nureddin Zengi militanları da Afrin’e kaçmıştı.
HTŞ, AKP GÜDÜMLÜ CİHATÇILARI İDLİP’TEN SİLDİ
AKP’nin, Afrin’in Cinderes ilçesine yerleşen Nureddin Zengi’den, askeri ve mali destek karşılığında güdümündeki çatı örgütü “Ulusal Ordu” komutasına girmesini istediği öne sürüldü.
Suriyeli gazeteci Halid el-Hatib’in, Al-Monitor’deki yazısında dile getirdiği iddiaya göre, “Türk güvenlik yetkilileri ile örgüt liderleri, 20 Ocak-5 Şubat tarihleri arasında Cinderes’te birçok kez bir araya geldiler”.
El-Hatib’e konuşan Nureddin Zengi kaynağı, Türkiye tarafının askeri ve mali destek önerdiğini ve yaklaşık 2 bin militana aylık 530 TL maaş bağlayabileceğini taahhüt ettiğini belirterek, karşılığındaki şartları ise “Türkiye’nin taleplerinin yerine getirilmesi ve Nureddin Zengi’nin ÖSO’ya bağlı Ulusal Ordu komutasına girmesi. (…) Hareketin kendi liderlerinin de azledilmesi” diye sıraladı.
El- Hatib ayrıca, “Halep’in batı kırsalındaki mevzilerini kaybeden Nureddin Zengi Hareketi’nin Türkiye’nin destek karşılığı biat teklifini kabul etmekten başka çaresi yok” değerlendirmesinde bulundu.
Al-Monitor’de yayımlanan “ÖSO grupları Türkiye’nin para karşılığı destek teklifini kabul edebilir” başlıklı yazının tam metni şöyle:
[box type=”note”]
Türkiye ile Nureddin Zengi Tugayları (NZT) arasında Türk tarafının mali destek karşılığında anlaşma teklifi üzerine başlayan müzakereler hâlen sürüyor.
NZT içinden askeri bir kaynağın Al-Monitor’a verdiği bilgiye göre Türkiye düzenli olmasa da hâlihazırda örgüte birkaç defa mali yardımda bulunmuş durumda.
Örgütün mali finansmanını ağustos ayında saflarına katıldığı Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) sağlıyor. Bir diğer gelir kaynağı ise Halep’in batı kırsalı ile rejim kontrolündeki bölgeleri birbirinden ayıran ve hâlen örgütün kontrolünde bulunan El Mansura geçişinden alınan vergiler. Ancak NZT bu geçişten ne kadar gelir elde ettiğini ve diğer mali kaynaklarını açıklamaya yanaşmıyor.
İki taraf arasındaki müzakereler kapsamında Türk güvenlik yetkilileri ile örgüt liderleri 20 Ocak-5 Şubat tarihleri arasında Afrin kırsalındaki Cinderes’te birçok kez bir araya geldiler. NZT, 5 Ocak’ta Halep kırsalından çekilerek Cinderes’e konuşlanmıştı. Çekilme Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) ile ocak ayı boyunca yaşanan şiddetli çatışmaların sonucunda Halep’in batı kırsalının tümüyle HTŞ’nin eline geçmesinin ardından gerçekleşmişti.
Taraflar arasındaki müzakerelerde Türk tarafı örgüte mali ve askeri destek karşılığında taleplerini ortaya koydu. Al-Monitor’a konuşan NZT kaynağı bu konuda şu bilgileri aktarıyor: “Türklerin teklifi NZT saflarındaki yaklaşık 2 bin askere mali yardım, aylık 530 Türk Lirası maaş bağlamak. Fırat Kalkanı ve Halep kırsalındaki Zeytin Dalı bölgelerinde konuşlu Türkiye destekli ÖSO gruplarına da benzer bir mali destek veriliyor.”
Kaynak Türkiye’nin bunun karşılığındaki şartlarını ise şöyle sıralıyor: “Türkiye’nin taleplerinin yerine getirilmesi ve NZT’nin ÖSO’ya bağlı Ulusal Ordu komutasına girmesi. (…) Hareketin kendi liderlerinin de azledilmesi.”
Kaynak şöyle devam ediyor: “Bunlara Şeyh Tevfik Şahabuddin, yardımcısı Hüssam Atraş, askeri komutan Emir Salko’nun yanı sıra Türkiye’nin yolsuzlukla suçladığı ve Türkiye destekli gruba katılmayı reddettikleri için istemediği Ahmet Rızk, Ali Seido, Süleyman Mahmut gibi isimler de dahil. Şartların arasında örgüt idaresinin hareketin içinden gelen Beşir Miara ile Ebu El Yaman’a devredilmesi de var.”
NZT’den Yüzbaşı Abdülselam Abdülrezak da Al-Monitor’a şu bilgileri veriyor: “Türk tarafının destek teklifi karşısında örgüt içinde yapılan istişareler olumlu. Savaşçılar ile liderler arasında öne sürülen şartların kabul edilmesi konusunda genel bir mutabakat sağlandı. Örgüt idaresinin devir teslimi için 1 Şubat’ta anlaşma sağlandı. İlerleyen aşamalarda bu idari ve yapısal değişiklikler gerçekleştirilecek.”
Abdülrezak şöyle devam ediyor: “Halep’in batı kırsalını HTŞ’ye kaptırdıktan ve Afrin’e çekildikten sonra zaten bazı değişikliklere başlamıştık. Bu savaş bizi çok zayıflattı ve askeri yeteneklerimizi büyük ölçüde tırpanladı. Dolayısıyla örgüt içinde ve askeri saflarda değişim ileriki aşamalar için elzemdi. (…) Bunlara Afrin kırsalında, yani Cinderes’te yeni bir komuta merkezi inşa etmek ve bölgeye dağılan savaşçılarımızı toplayarak saflarımızı sıklaştırmak da dahil.”
NZT, Halep’in batı kırsalında yaşanan çatışmalarda silahlarının büyük bölümünü, mühimmatını, küçük ve orta ölçekli silahların yanı sıra roket ve tanklarını HTŞ’ye kaptırmıştı. HTŞ örgütün birkaç yıl önce imâl ettiği zırhlı personel taşıyıcılarına da el koymuştu. Savaşçılar Afrin’e çekilirken yanlarına yalnızca kıyafet gibi basit eşyalarını alabildi.
Türkiye, Halep’in batı kırsalından Afrin’e çekilen yaklaşık 3 bin NZT savaşçısının sadece 2 binine maaş bağlamayı taahhüt ediyor. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerindeki maaş bağlanan ÖSO savaşçılarının sayısı da sınırlı. Örneğin ÖSO’ya bağlı Şam Cephesi’nin sadece 3 bin savaşçısına maaş ödeniyor. ÖSO komutanları Türkiye’nin niçin böyle bir tutum benimsediğini bilmediklerini söylüyorlar.
Al-Monitor’a konuşan NZT savaşçıları ve liderleri ise başka çare olmadığından Türk tarafının teklifini kabul etmeye meyilli görünüyorlar. Halep’in batı kırsalındaki kalelerini kaybettikten sonra dağılan savaşçıların tutuklanma, hatta infaz tehlikesi nedeniyle bölgeye geri gitmeleri olanaksız. Mali ve askeri destek olmadan şu anki mevzilerini korumaları ve hayatta kalmaları ise mümkün görünmüyor.
[/box]
Sendika.Org