Amasra’da yapılmak istenen Hema Termik Santrali’nin ÇED izni Danıştay 14. Dairesi tarafından iptal edildi
Amasra’da yapılmak istenen Hema Termik Santrali’nin ÇED izni Danıştay 14. Dairesi tarafından iptal edildi
Amasra’da yapılmak istenen Hema Termik Santrali’nin ÇED izni Danıştay 14. Dairesi tarafından iptal edildi. İptal kararı sonrası Bartın Platformu, Amasra Kültür Park’ta basın açıklaması gerçekleştirdi. Bartın Platformu adına açıklamayı yürütme kurulu üyesi Recai Çakır yaptı. Bartın Platformu Yürütme Kurulu üyesi Av. Berkay Dal hukuki süreç hakkında bilgi verdi.
Yapılan açıklamada Bartın’da 10 yıldır süren termik santral karşısında yaşam savunusunun hikâyesi paylaşıldı. Amasra’da yapılmak istenen iki ayrı termik santralin ÇED süreçlerini daha önce 6 kez durdurmuş ve iptal ettirilmişti. Buna rağmen aynı şirket tarafından termik santrallerin isimleri değiştirilerek ÇED süreçleri hukuksuz şekilde yeniden başlatılmış ve bir tanesinin ÇED süreci yine hukuksuz şekilde devam ettirilmişti. Hukuksuzluğa karşı imza kampanyası başlatan Bartın Platformu 43 bin imza ile bireysel itirazda bulunmuştu.
Yıllar süren mücadelenin kronolojisi şöyle:
Bartın Platformu’nun zafer açıklaması olarak adlandırdığı açıklamada öne çıkanlar şöyle:
Bakanlık 2014 yılı temmuz ayında ÇED dosyasını rafa kaldırmıştı. Fakat 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşan belirsizlik ortamı fırsata dönüştürülerek raftaki Hema Termik Santrali ÇED raporu dosyası tam 1,5 yıl sonra indirilerek 6 Ekim 2016 tarihinde onaylanmış ve Amasra’da termik santral yapımının önü açılmıştı. Bu kararın peşi sıra Bölgesel Çevre Düzeni Planı da hukuksuz bir şekilde değiştirilip termik santral, Çevre Düzeni Planına işlenmişti. Bizler Bartın Platformu olarak rekor sayıda davacıyla yani 2019 yürekli insanla birlikte Zonguldak İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmıştık. Ne yazık ki termik santral için çok haklı gerekçeler sunduğumuz bu başvurumuzu Zonguldak İdare Mahkemesi reddetmiş ve Amasra’da termik santral yapılmasının önünü açmıştı. Biz de bu kararı aynı davacılarla Danıştay’da temyiz etmiştik. 2019 davacıyla birlikte açtığımız dava 2019 yılında sonuçlandı. Danıştay 14. Dairesi “oybirliği” ile vermiş olduğu kararda Hema Termik Santrali ve Hema Limanı hakkında verilmiş olan iki ayrı ÇED olumlu kararını “karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere” iptal etti. Bu karar; yapılmak istenen termik santral, liman, lavvar tesisi ve diğer eklentilerin entegre tesisler olduğu için ayrı ayrı ÇED süreçlerine tabii tutulmaları yerine, kümülatif etkilerini değerlendirecek şekilde tek bir ÇED sürecine tabii tutulmasının zorunlu olduğu gerekçesine dayandırıldı. Bu karar baştan beri savunduğumuz ÇED sürecinin hukuksuz olduğu iddiamızı tescillemiş oldu. Bize Ankara’da yargıçlar var dedirtti. Adalete olan güvenimizi arttırdı.
Termik santrali halka iş imkanı verecek şirin bir fabrika olarak gösterenler, Ankara da termik santral işlemleri devam ederken böyle bir şey yok, Bartın Platformu yalan söylüyor diyenler, yine Ankara’da kapalı kapılar arkasında termik santrale onay verilmesi için gayret edenler, termikçi şirketten aldıkları yanlış bilgi ve verileri halkı kandırmak için kullananlar, çıkar sağlamak için termik santral propagandası yapanlar, mücadelemizin gücünü kırmak için mücadele eden öncü arkadaşlarımıza çeşitli iftiralar atanlar, arkadaşlarımızı çalıştığı kuruma, savcılığa, mahkemelere şikayet edenler, termik santral ÇED izninin verildiğini termikçi şirketin patronuyla birlikte müjdeleyerek kendisine oy verenlere ihanet edenler dahil daha nice utanç verici davranış sahibini gördük. Önlerinde engel gördükleri zeytin ağaçlarını katlettiler, ormanları kestiler, dere yataklarını doldurdular. Amasra’nın yeşil ve mavisini kapkara bir geleceğe dönüştürmeye çalıştılar.
70 yaşını aşmış büyüklerimiz soğuk kış günlerine aldırmadan sokaklarda kurduğumuz masalarda tek tek broşür dağıttı, birebir termik santralin zararlarını anlattı. Köy köy, sokak sokak, kahve kahve dolaşıp derdimizi anlattık. Kadınlarımız teneke çalarak termikçileri protesto etti, zeytin ağaçlarını korumak için siper oldu. Karlı bir kış günü termik santral için Bartın’dan Amasra’ya koşanımız da oldu, sesimizi duyurmak için Anadolu yetmezmiş gibi Avrupa’yı da bisikletiyle şehir şehir dolaşanımız da. Başka şehirlerdeki yaşama sahip çıkma mücadelelerine destek vermek için bazen bireysel, bazen de grup olarak yollara düştük. Adını sayamayacağımız sayısız kahraman yer aldı bu mücadelede. Mücadele ettikçe güçlendik, güçlendikçe mücadele ettik. “Mücadele edenler her zaman kazanamaz, fakat mücadele etmeyenler kaybetmeye mahkumdur.” sözü yol göstericimiz oldu.
Başta yanımızda olduğu halde, sonradan çıkarı için karşımıza geçen de oldu, bizimle birlikte olduğunu söylediği halde yolumuzu tıkamaya çalışan da. Biz onlara aldırmadık. Yolumuza devam ettik. Bu yolda Avukat Şeref Yıldız, muhtarımız Yaşar Uçar gibi yitirdiklerimiz de, eczacı Celal Erdoğan, öğretmen Mehmet Gümüş gibi kalıcı sağlık sorunları yaşayanlar da oldu. Biz yolumuzdan dönmedik. Onlarla birlikte başladığımız yürüyüşümüzde bu zafer aşamasına kadar ulaştık. Bu mücadelede milletvekillerimiz Rıza Yalçınkaya ve Aysu Bankoğlu’nun büyük katkılarını gördük. Bartın Belediye başkanımız Cemal Akın başlangıçtan beri bizimle birlikte hareket etti ve sözcümüz oldu. Başta 43 bin itiraz dilekçesi sahibi ile 2019 davacı olmak üzere tüm Amasra-Bartın halkı, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından binlerce güzel yürekli insan destekçimiz oldu. Ulusal ve yerel ölçekli birçok demokratik kitle örgütüyle bilgi paylaşımı yaptık, o örgütlerin temsilcilerinin önemli desteklerini gördük. Birçok basın mensubu sesimizi duyurmamıza yardımcı oldu. 140’ı aşkın bileşenimiz başından sonuna mücadelemize güç kattı. Hepsine yürekten teşekkür ediyoruz.
Sendika.Org