Aldar Halil’e göre Suriye topraklarına yönelik olası bir saldırının bertaraf edilmesi Suriye’nin merkezi hükümeti ile Kürtler arasında ilkeli bir ittifak kurulmasına bağlı
TEV-DEM Diplomasi Komitesi Sorumlusu Aldar Halil’e göre Suriye topraklarına yönelik olası bir saldırının bertaraf edilmesi Suriye’nin merkezi hükümeti ile Kürtler arasında ilkeli bir ittifak kurulmasına bağlı
PYD öncülüğündeki çatı örgütü Demokratik Toplum Hareketi’nden (TEV-DEM) Diplomasi Komitesi Sorumlusu Aldar Halil, ANF’ye verdiği söyleşide pek çok güçle görüşerek yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini ancak çözümün Şam ile ilkeli bir ittifak sağlanmasına bağlı olduğunu belirtiyor.
ABD’nin Suriye’den çekilme kararından sonra Amerikalı yetkiler ile görüşmelerinin sürdüğünü belirten Halil, “Her zaman görüşmelerimiz var. Fakat biz hiçbir zaman gitmeyin demeyiz. Çünkü bugün yarın elbet bir gün gidecekler” dedikten sonra kendilerinin asıl olarak olası bir saldırıyı önlemeye ve kazanımlarını korumaya odaklandıklarını belirtiyor. Halil, Şam’ın öz yönetim sistemini kabul etmesinin bu bağlamda iki tarafın da lehine olacağını savunuyor.
Halil, Şam ile Kürtler arasında Mısır’ın arabuluculuk yaptığı iddialarına ilişkin olarak ise şunları söylüyor:
Arabulucu olacak ve görev alacaklar var. Fakat Mısır konusu eminim ki basında yanlış anlaşılmış. Mısır hazır olduğunu söylemedi. Sadece bu konuyu Mısır’ın yapabileceği umut edilmişti. Bir tek Mısır değil, başka ülkelerde de var bağlantılar. Bir çözüm olması için rejimi zorlamaktalar. Bir tek ülke olmadığı için şimdilik o isimler kalsın.
Suriye’den ayrılmak istemediklerini ve diğer güçlerden çözüm istemediklerini belirten Halil, “Dış güçlerin himayesini istemek çözüm değil. Bugün de olsa yarın da olsa biz hep Suriye halkıyla beraber yaşayacağız. Dış güçler gelip gitmekte. Biz bu temelde hareket etmekteyiz” diyor.
Afrin operasyonundaki tutumunu da hatırlatarak Rusya’nın Türkiye’yi desteklediğini belirten Halil yine de Rusya dahil pek çok güçle temaslarının sürdüğünü belirttiği konuşmasında Moskova temaslarının içeriğine dair ayrıntı vermiyor.
Halil, Tayyip Erdoğan iktidarının operasyon tehditlerini bertaraf etmenin Suriye’nin merkezi hükümeti ile Kürtler arasında ilkeli bir ittifak kurulmasına bağlı olduğuna dikkat çekerek şunları söylüyor:
Eğer ilkeli bir ittifak olursa merkezi hükümet sınırları korumak zorunda kalacaktır. Bu durum gelişirse Türk devletinin ne Suriye devletine ne de özerk yönetime dönük saldırısı da söz konusu olabilir.
Efrîn meselesi başkaydı. O süreçte Efrîn’e gelen güçler resmi olarak rejime bağlı güçler değildi. Suriye ordusuna bağlı milis olarak adlandırabileceğimiz gruplardı. Minbic’e rejime bağlı güç girmedi. Rejime bağlı güçler Arima bölgesinde. Bu bölge güçlerimiz ile Türk devleti ve ona bağlı çete grupları arasında kalan bir ara bölge konumundadır. Sınırdır yani. Bu sınır hattında Rus birlikleri ile rejim birlikleri mevcut. Daha önce de bu bölgedeydiler. Bazı güçler bizden bu alanda konumlanmamızı talep etmişlerdi. Bazı güçler gelip burada konumlanmıştı. Bu her şey demek değildir. Esas olan rejimin özerk yönetimi tanıması ve onaylamasıdır. Kuzey Suriye bölgede yaşayan farklı halk ve inanç toplulukları tarafından yönetilmeli. Bunun yanı sıra Şam ile ilişkilerimiz olmalı. Bu da nasıl anlaşabileceğimiz göstergesi gibi aslında.
Sendika.Org
İlgili haberler: