İstanbul Nükleer Karşıtı Platformu, “Türkiye ve Dünyada Nükleer Enerji – 2018” raporunu açıkladı
İstanbul Nükleer Karşıtı Platformu, “Türkiye ve Dünyada Nükleer Enerji – 2018” raporunu açıkladı
İstanbul Nükleer Karşıtı Platform tarafından hazırlanan “Türkiye ve Dünyada Nükleer Enerji – 2018” raporu Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesinde yapılan basın toplantısıyla açıklandı. Rapora göre, Türkiye’de yapımı devam eden iki nükleer santral için yabancı şirketlere verilen yüksek fiyatlı alım garantileri Türkiye ekonomisine önümüzdeki 20 yıl boyunca 110 milyar dolarlık ek yük getirecek.
Rapora göre maliyet, kaza riski ve çözüm bulunamayan atık sorununa rağmen Mersin ve Sinop’ta yapımı devam eden devam eden nükleer santraller için verilen yüksek fiyatlı alım garantileri ekonomiye önümüzdeki 20 yıl boyunca 110 milyar dolarlık ek yük getirecek.
Raporda öne çıkan diğer ayrıntılar ise şöyle:
Nükleer Karşıtı Platform Sekretaryasında yer alan Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakkı Kaya Ocakaçan, toplantıda yaptığı konuşmada, iki nükleer santrale verilen alım garantilerinin toplam tutarının 110 milyar dolar olduğunu hatırlatarak, “Zaten zor durumdaki Türkiye ekonomisi, bu iki santralin yapılmasıyla yıllar boyunca prangaya vurulacak” diye konuştu.
Nükleer Karşıtı Platform üyesi Özgür Gürbüz ise toplantıda yaptığı konuşmada, Sinop’ta, Japonya ve Fransa ortaklığında hayata geçirilmek istenen nükleer santral projesi yüksek alım garantisi verilmesine rağmen mali sorunlar yaşadığını ifade ederek şöyle devam etti:
Santralin maliyetinin iki katına çıktığı, Japon ve Fransız ortakların projeden çekilmeyi düşündükleri haberleri Japonya ve dünyanın ileri gelen ekonomi gazetelerinde yer aldı. AKP hükümeti ise bu konudaki sessizliğini koruyor ve nükleer santrallerin pahalı olduğu gerçeğini kamuoyundan gizlemeye çalışıyor.
Gürbüz, nükleer karşıtlarının halkı bilgilendirme çabalarının daha önce olduğu gibi 2018 yılında da birçok yerde engellerle karşılaştığını hatırlattı. Sinop Nükleer Santrali için ÇED kapsamında yapılan halkın katılımı toplantısının bu engellerin en somut örneği olduğunu söyleyen Gürbüz “Otobüslerle il dışından taşınan sivil kıyafetli insanlarla toplantı salonu sabahın erken saatlerinde doldurulmuştu. Aralarında Sinop Belediye Başkanı ve milletvekillerinin de olduğu Sinoplular ise polis barikatıyla karşılaştı ve içeri alınmadı. Çernobil kazasının yıldönümünde düzenlenmek istenen mitingin Sinop Valiliği tarafından yasaklanması da nükleer enerji hakkında halkın doğru bilgiye ulaşmasını engelleme çabalarından biriydi” dedi.
Gürbüz konuşmasını şöyle sonlandırdı:
Hükümetin tüm çabalarına rağmen, kamuoyunu pahalı, tehlikeli ve çevre düşmanı nükleer santraller konusunda bilgilendirmeye devam edeceğimizi hazırladığımız bu raporla bir kez daha gösteriyoruz. Nükleer Karşıtı Platform, Mersin ve Sinop’taki nükleer santral projeleri iptal edilene kadar mücadelesini sürdürecek. Buradan hükümete bir kez daha sesleniyoruz. Türkiye’nin geleceğini riske atmayın, nükleer santral planlarını çöpe atın.
Sendika.Org