İngiltere’de Brexit anlaşması beklentiler doğrultusunda reddedilirse erken seçim, güvensizlik oylaması, yeniden gümrüklü ticaret ve Birleşik Krallık’ın parçalanması gibi büyük sorunlar kapıda
İngiltere’de büyük gün geldi çattı. AB ile May hükümetinin hazırladığı Brexit anlaşması parlamentoda oylanacak. Beklentiler doğrultusunda anlaşmanın reddi halinde erken seçim, güvensizlik oylaması, yeniden gümrüklü ticaret ve hatta Birleşik Krallık’ın parçalanması gibi büyük siyasi ve ekonomik sorunlarla karşı karşıya kalınacak
Avrupa Birliği temsilcileri ve İngiltere hükümeti tarafından belirlenen Brexit anlaşmasının, İngiltere Parlamentosu’nda oylanma günü geldi çattı.
İngiltere Başbakanı Theresa May, oylamaya 24 saat kala parlamentoda milletvekillerine seslendi.
Brexit anlaşmasının şartlarının kusursuz olmadığını kabul eden May, buna karşın oylamadan ret sonucu çıkması halinde 2016 yılındaki referandumda seçmenin verdiği kararın tersi yönünde bir adım atılmış olacağı iddiasında bulundu, AB’den anlaşmasız ayrılığın ülkeyi ekonomi ve güvenlik gibi konularda belirsizliğe sürükleyeceğini savundu.
İngiltere’de 2016’daki referandumun ardından David Cameron hükümetinin istifasıyla başlayan Brexit krizi, Theresa May’in Muhafazakar Parti’nin ve hükümetin başına geçmesiyle giderilmiş gibi bir izlenim uyandırsa da her geçen gün, özellikle de son dönemde giderek belirsiz ve sorunlu bir hal aldı.
Yaklaşık iki yıl süren Brexit görüşmeleri ve nihayetinde AB temsilcileriyle imzalanan Brexit anlaşmasına sadece muhalefetten değil, hükümet içinden de itirazlar yükseldi. Öyle ki May’in hükümetin anlaşmanın topyekun arkasında olduğuna ilişkin sözlerine tepki gösteren iki bakan May’i yalancılıkla suçlayarak görevlerinden istifa etti.
May’in “Ya benim anlaşmam kabul edilir ya da AB’den anlaşmasız ayrılmanın sonuçlarına katlanırız” sözleri de büyük tepki çekti ve partinin önemli bir bölümü May’e cephe açtı. Anlaşmanın parlamentoda görüşüldüğü daha ilk gün Muhafazakar Partili vekiller önce “Brexit sürecinde ipler hükümette değil parlamentoda olsun” diye özetlenebilecek bir önergeyi kabul ettirdi, ardından da May hakkında güvensizlik oylaması istedi.
May güvensizlik oylamasından çıkabilse de süreci yönetmedeki başarısızlığını kabul ederek önümüzdeki genel seçimde partinin başında olmayacağını açıkladı.
May hükümetinin anlaşma sürecindeki dayatmacı tavrının hem muhalefetin elini güçlendirmesi hem de kendi partisi içinde çatlağa yol açması oylamanın sonucuna ilişkin ipuçlarını içinde barındırıyor.
Normalde 11 Aralık’ta yapılması gereken oylamanın 15 Ocak’a ertelenmesi de yenilgi beklentisinin işareti olarak yorumlanıyor.
Hükümetin bazı yetkilileri oylamayı kaybedeceklerini şimdiden kabul etti. Ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn ise anlaşmanın reddedilmesi halinde erken seçime gidilmesi çağrısı yaptı, çağrının reddedilmesi halinde hükümet aleyhinde güvenoylaması isteyeceklerini duyurdu.
İktidardaki Muhafazakar Partili birçok vekil ile hükümeti dışarıdan destekleyen Kuzey İrlanda’nın muhafazakar Demokratik Birlik Partisi anlaşmada “backstop” olarak tarif edilen düzenlemeye şiddetle karşı çıkıyor.
BREXİT OYLAMASI SABAHI İNGİLTERE BASINI: MAY TARİHİ YENİLGİYLE KARŞI KARŞIYA
Backstop, Brexit sonrası AB ile İngiltere arasındaki serbest ticaret anlaşması nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, Birleşik Krallık’ın parçası Kuzey İrlanda ile AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki sınır olmamasının garanti altına alınmasını amaçlıyor.
AB ile May hükümetinin imzaladığı anlaşma ise taraflardan birinin bu sürece tek taraflı olarak son verememesini öngörüyor. Anlaşmaya karşı çıkanlar, bunun, Birleşik Krallık’ın tamamında gümrüklerin kontrol edilememesi anlamına geleceğini vurguluyor.
En büyük korku ise Kuzey İrlanda’nın fiilen İrlanda Cumhuriyeti’nin bir parçası haline gelmesi ve Kuzey İrlanda gibi 2016’daki referandumda Brexit’e karşı çıkan İskoçya’da yeniden bağımsızlık referandumu yapılması. Yani Birleşik Krallık’ın parçalanması.
Brexit, 29 Mart Cuma günü İngiltere saatiyle 23.00’da (Türkiye saati ile 30 Mart Cumartesi günü 01.00’da) tamamlanacak ve İngiltere’nin AB’den ayrılmasının önünde hiçbir engel kalmayacak. Zira Avrupa Parlamentosu anlaşmayı onaylayacağının işaretlerini verdi.
İngiltere, AB ile anlaşmayı reddetmiş olacak ve tarafların mevcut pozisyonlarını değiştirmemeleri halinde, İngiltere AB’den anlaşma olmadan ayrılmış olacak. İngiltere’deki atmosferden dolayı tarafların bu olasılığa ilişkin hazırlık yaptığı biliniyor.
Anlaşmasız çıkış seçeneğinin maliyeti iki taraf için de yüksek. Zira bu durumda “gümrüksüz ticaret” devri bitecek. Yeni bir ticaret anlaşması imzalanana kadar Dünya Ticaret Örgütü’nün gümrük rejimi geçerli olacak. Sözgelimi İngiltere-Fransa sınır kapısı Dover’da ve iki ülkenin limanlarında 6 ay boyunca aksaklıklar yaşanacak.
Ekonomi uzmanları anlaşmasız çıkışın yaratacağı tahribat sonucunda ülke ekonomisinin daralmaya (resesyon) kadar gidebileceğine dikkat çekiyor.
İngiltere Merkez Bankası da halihazırda %4,1 olan işsizliğin iki katına çıkabileceğini, %2,4 olan enflasyonun %6,5’e fırlayabileceğini belirtiyor.
AB’den anlaşmasız çıkışın yaratması muhtemel tahribata karşı dillendirilen bir diğer sonuç da Brexit’in geciktirilmesi. Avrupa Adalet Divanı’nın İngiltere’nin Brexit sürecini tek taraflı durdurabileceğine hükmetmesi önemli bir işaret.
Ne var ki Brexit’in geciktirilmesi tartışması ülke içinde halk iradesinin hayata geçememesi olarak tartışılıyor, bu da hükümetin elini kolunu bağlıyor. May, böyle bir niyetleri olmadığını söyleyerek seçmenleri rahatlatmaya çalışıyor.
İngiltere’de son dönemde sıklıkla dillendirilmekle birlikte pek gerçekçi olmayan bir diğer olasılık da ikinci bir Brexit referandumunun yapılması. Özellikle “Halkın Oyu” kampanyasında şu ana kadar 1,5 milyon imza toplanması gözden kaçırılamıyor.
Theresa May, “Halk zaten kararını verdi” diyerek ikinci referanduma karşı çıkıyor, yeni referandumun bundan sonraki referandumları sekteye uğratacağına dikkat çekiyor. İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn de partisi içinden yükselen taleplere karşın mevcut şartlarda önceliğinin ikinci referandum olmadığını vurguluyor.
İlgili haberler:
Sendika.Org, Guardian, BBC Türkçe