HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ve Ankara Milletvekilli Filiz Kerestecioğlu 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nü Meclis gündemine taşıdı
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ve Ankara Milletvekilli Filiz Kerestecioğlu 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nü Meclis gündemine taşıdı
Fotoğraf: @Gunes_abla
HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ve Ankara Milletvekilli Filiz Kerestecioğlu 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nü Meclis gündemine taşıdı. Ersoy avukatların mesleklerini her durumda özgürce, hiçbir korku ve kaygı altında olmaksızın yerine getirebilmesini güvence altına almak için kanun teklifi verirken Kerestecioğlu da Türkiye’de avukatların yaşadıkları sorunlar hakkında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlanması istemiyle soru önergesi verdi.
Oya Ersoy, onlarca avukatın tutuklu bulunduğu, mesleki nedenlerle suçlanıp yargılandığı, neredeyse her hafta bir avukatın görevini yaparken saldırıya uğradığı, kolluk güçleri tarafından darp edildiği, avukatların ayrımcı düşmanca uygulamalarla adliye ortamından dışlandığı, neredeyse yargısal bir özne dahi kabul edilmediği Türkiye’de avukata ve savunmaya yönelik bu saldırıların, hak arama özgürlüğüne tahammülsüzlüğün bir sonucu olduğunu söyledi.
Bir hukuk devletinde yargının, yürütme üzerindeki denetim görevinin önemini hatırlatan Ersoy, demokratik bir toplum düzeninde yargının, bireyin ve toplumun da temel güvencesi olduğunu, “yargı bağımsızlığı”, “adalete ulaşma hakkı” ve “adil yargılanma hakkı” için öncelikle savunma makamının yani avukatın yürütme erki karşısında bağımsız ve özgür olmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Kanun teklifinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58 ve 59. Maddelerinde yer alan ve avukatlar hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaları Adalet Bakanlığı’nın inisiyatifine bırakan düzenlemelerde değişiklik yapılarak usul ve insiyatifin Barolara ve Türkiye Barolar Birliği’ne verilmesi öngörülüyor. Avukatlara yönelik arama kuralları da hukuk devleti ve savunma hakkı gereklerine göre yeniden düzenleniyor.
Avukatların duruşmada, cezaevlerinde, diğer adli iş ve işlemlerde bir yargısal özne olarak bulunma hakkının güvence altına alınmasına yönelik düzenlemeler öngörülüyor. Avukatların, ceza muhakemesinde duruşmada görevlerini hiçbir kaygı ve tehdit altında olmaksızın yapabilmeleri güvence altına alınıyor.
Ayrıca, OHAL KHK’ları ile “Ceza Muhakemesi Kanunu” ve “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun”da yapılan değişikliklerle avukatlık faaliyetini kısıtlayan, iddia ve savunma arasındaki dengeyi bozan, savunma ve dolayısıyla adil yargılanma hakkına ağır darbe vuran düzenlenmeler kaldırılıyor. Buna göre OHAL KHK’ları ile getirilen; örgütlü suçlarda üç avukat sınırı, gözaltında şüphelinin müdafii ile görüşmesinin kısıtlanması, taraflarca duruşmalarda hazır edilen tanık ve bilirkişilerin davayı uzatma gerekçesiyle reddetme yetkisinin mahkemelere verilmesi, avukat olmadan yargılama yapılmasına olanak veren düzenlemeler yürürlükten kaldırılıyor.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda yapılan değişiklikle; Hükümlülerin, vekâletname aranmaksızın avukatları ile görüşebilmesi, avukat görüşünün dinlenemeyeceği, kayda alınamayacağı düzenleniyor.
Halkların Demokratik Partisi Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu ise 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü ve Türkiye’de avukatların yaşadıkları sorunlar hakkında Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlanması istemiyle bir soru önergesi verdi.
Önergede, bugün avukatların mesleklerini icra etmesinin önünde ciddi engeller bulunduğunu, avukatların mesleki faaliyetleri dolayısıyla ölümle dahi sonuçlanabilen tehdit ve saldırılara maruz kaldığını söyleyen Kerestecioğlu, “Avukatları temsil ettikleri kişilerle, onların kimlikleri veya eylemleriyle eş tutan; insan hakları ihlalleri ve toplumsal sorunlarla ilgili savunuculuğu bir suç fiili haline getirmeye çalışan siyasi anlayış, avukatlara yönelik tehlikelerin yaygınlık kazanarak normalleşmesine neden olmaktadır” dedi.
Kerestecioğlu Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e şu soruları yöneltti:
Sendika.Org