ABD’deki Sundance Film Festivali’nde gösterilen bir belgeselde, Güney Afrika’daki ırkçı apartheid rejimine bağlı milislerden biri, AIDS’e neden olan HIV virüsünü siyahlar arasında nasıl yaydıklarını anlattı
ABD’deki Sundance Film Festivali’nde gösterilen bir belgeselde, Güney Afrika’daki ırkçı apartheid rejimine bağlı milislerden biri, AIDS’e neden olan HIV virüsünü siyahlar arasında nasıl yaydıklarını anlattı
Cumartesi Sundance’de prömiyeri yapılan Mads Brügger’in yönetmenliğindeki Cold Case Hammarskjold isimli belgesel, aslında Birleşmiş Milletler’in (BM) ikinci Genel Sekreteri Dag Hammarskjold’in 1961 yılında helikopteri düşürülerek suikast sonucu öldürülmesinde Güney Afrikalı ırkçı milislerin rolünü araştırıyor.
Cold Case Hammarskjöld premiered this weekend at the Sundance film festival in the US claims SA mercenaries tried to spread HIV in SA https://t.co/ic0p8PlDOj
— POPFICTION (@ipopularfiction) 28 Ocak 2019
Film ekibinin ulaştığı eski milislerden biri olan Alexander Jones, apartheid döneminin silahlı kuvvetleriyle gizli bağlantıları bulunan Güney Afrika Denizcilik Araştırmaları Enstitüsü’nün (SAIMR) istihbaratçılarından olduğunu belirtti.
Bu örgütlenmenin siyah insanları ortadan kaldırmak için HIV yaydığını dile getiren Alexander Jones, AIDS’e neden olan virüsü yaymak için 1990’ların başında sahte aşılama kampanyaları organize ettiklerini söyleyerek şöyle dedi:
O zaman savaştaydık, Güney Afrika’daki siyahlar da bizim düşmanımızdı.
SAIMR tarafından yönetilen ve siyah nüfus arasında yaymak için HIV üretimi yapılan bir tesisi bizzat ziyaret ettiğini anlatan Jones, SAIMR lideri Keith Maxwell’in HIV/AIDS takıntısı olduğunu ve tümüyle beyazlardan oluşan, hiç siyah bulunmayan bir Güney Afrika hayal ettiğini aktardı.
Our new film Cold Case Hammarskjöld is out: South African paramilitary/white supremacy group linked to HIV mass murder and assassination of UN Secretary General Dag Hammarskjöld. https://t.co/scFWZlc5Mh
— Torstein Grude (@TorsteinGrude) 27 Ocak 2019
Jones, hiçbir tıbbi eğitimi olmayan Maxwell’in Güney Afrika’nın tüm siyah yerleşimlerini kendini doktor gibi göstererek dolaştığından ve HIV yayma çalışmaları yürüttüğünden bahsetti:
Apartheid sisteminde denek bulmaktan daha kolay ne var? Siyahların hiçbir hakkı yok ama tıbbi tedaviye ihtiyaçları var. Beyaz ırktan bir ‘hayırsever, insansever’ gelip size ‘Klinik açıp hepinizi tedavi edeceğim’ diyor. Ama aslında kuzu postu giymiş bir kurt kendisi.
Bu itiraflar üzerine kendi araştırmasını yürüten film ekibi, Johannesburg yakınındaki Putfontein’de hala ayakta kalmış bir tabelaya rastladı, tabela halka ‘Doktor Maxwell’in hizmetlerinden faydalanma’ çağrısı yapıyordu.
Ekibin görüştüğü Putfontein sakinleri, bölgedeki sağlık hizmetlerini tekeline almış bir beyazı hatırladıklarından, üstelik adamın tedavilerinin çok tuhaf olduğundan söz etti.
Hatta bir dükkan sahibi “Sözde doktor sahte enjeksiyonlar yapıyordu” dedi.
Üstüne üstlük Alexander Jones, SAIMR’in faaliyetlerinin Güney Afrika ile sınırlı olmadığını söyleyip “Mozambik’e de müdahele etmiştik, tıbbi koşullarda HIV yayıyorduk” dedi.
Güney Afrika’da ilk kez 1982’de görülen AIDS, hızla salgına dönüştü. 1985-90 arasında AIDS’le mücadele için OHAL ilan edildi. Bugüne dek Afrika kıtası çapında 35 milyon kişiye HIV bulaştı, bunlardan 15 milyonu AIDS’den öldü.
Kaleme aldığı makalelerde 2000 yılında tümüyle beyazlardan oluşan, tek lider, tek parti, tek oyun hükmettiği bir Güney Afrika ve dinin en muhafazakar ve geleneksel şekliyle geri dönmesi hedeflerini koyan Maxwell, “AIDS sonrası dünyada talep üzerine kürtaj, uyuşturucu kullanımı ve 1960’lar, 70’ler ve 80’lerin aşırılıklarının yeri olmayacak” görüşündeydi.