AB, “iç pazarı korumak” için çelik ithalatına kota getirdi. AB’ye çelik ihracatını son bir yılda ikiye katlayan Türkiye derinden etkilenecek. Sektördeki daralmanın %60’lara varabileceği belirtiliyor
AB, “iç pazarı koruma” amacıyla çelik ithalatına kota getirdi. Düzenleme, AB’ye çelik ihracatını son bir yılda ikiye katlayan Türkiye’yi derinden etkileyecek. Daralmanın %60’lara varabileceği belirtiliyor. Sektör çakılırken, ihracatçılar kara kara ne yapacaklarını düşünüyor
Dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumundaki Türkiye, Ortadoğu ve ABD pazarındaki kayıpların ardından en büyük pazarı konumundaki AB’de de önemli kayıplar yaşama riskiyle karşı karşıya.
Ortadoğu pazarında savaşlar ve siyasi kargaşa nedeniyle yaşanan daralma çelik ihracatçılarını ABD ve AB’ye yönlendirmiş, yakın zamanda ABD’nin çelik ithalatına getirdiği ek vergiler nedeniyle rekabette zorlanan birçok ülke AB pazarını adres seçmişti.
Çelik ithalatındaki yoğunlaşma AB pazarında da “iç pazarı koruma” tartışmalarını beraberinde getirdi. AB mali kurullarının çalışmalarının ardından çelik ürünleri ithalatına kota konulmasına dönük bir düzenleme hazırlandı.
Düzenleme Avrupa Parlamentosu’nda akşam saatlerinde yapılan oylama ile kabul edildi.
AB’nin yeni kota uygulaması Şubat 2019-Haziran 2019, Temmuz 2019-Haziran 2020 ve Temmuz 2020-Haziran 2021’lik üç fazda olmak üzere üç yıllık süreyle geçerli olacak.
Türkiye çelik sektörü 2000’li yıllarda önemli ihracat pazarlarından olan Ortadoğu’da askeri, siyasi ve ekonomik sarsıntılar sonrası önemli kayıplar yaşadı.
Yakın zamanda ikinci büyük ihracat pazarı olan ABD’nin çelik ithalatına %50 ilave vergi koyması, bu pazarın da büyük ölçüde kaybedilmesini beraberinde getirdi.
Türkiye çelik sektörü de benzerleri gibi Ortadoğu ve ABD’deki kayıpların ardından AB pazarına yöneldi.
Avrupa Çelik Birliği (Eurofer) verilerine göre; Türkiye’nin Kasım 2017’de 400 bin ton olan inşaat çeliği ihracatı Kasım 2018’de tam iki kat artarak 800 bin tona çıktı. Türkiye, AB’nin inşaat çeliği ithalatında da ilk sırada yer aldı.
Kota uygulamasına göre Türkiye’nin çelik ihracatına ilk fazda 289 bin 119 ton, ikinci fazda 301 bin 538 ton, üçüncü fazda da 316 bin 614 ton kota konulacak. Kotaların aşılması halinde %25 el vergi uygulanacak.
Bu da Türkiye çelik ihracatında %60’a varacak daralma anlamına geliyor.
Reuters’e konuşan Türkiye İhracatçılar Birliği Başkanı Adnan Aslan, oylamada bazı AB ülkelerinin “Hayır” demesini beklediklerini, taslağın bu haliyle kabul edilmemesi için Ticaret Bakanlığı nezdinde ikna çalışmalarının sürdürüldüğünü söyledi.
Aslan şöyle devam etti:
İç piyasadaki daralma zaten çok kötü. Düşen talep nedeniyle çelik üreticileri vardiya sayılarını azalttı, bakım çalışmaları öne alındı. Üretim düşüşleri var. AB çok önemli bir pazarımız, taslağın bu haliyle kabul edilmesi önemli kayıplara neden olur. Biz hâlâ bazı değişikliklere gidileceğini düşünüyoruz.
Londra’daki bir Türk çelik ticaret kaynağı da Reuters’e yaptığı açıklamada “Temel pazarımızı kaybettik. İç pazar zor ayakta. Çok fazla kapasitemiz var ancak pazarımız yok. Bu kadar çelikle ne yapacağız, bilemiyorum” dedi.
Hatırlanacağı üzere yüksek enflasyon-yüksek faiz-yüksek döviz sarmalıyla birlikte ekonomik krizin derinleşmesi ve iç pazardaki tıkanıklık sonucunda çelik sektörü, 2018’in üçüncü çeyreğinden itibaren daralmaya girmişti.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği’nin verilerine göre; çelik üretimi %6 gerilerken tüketimdeki daralma %12’ye varmıştı. Nihai mamul çelik tüketimi ekimde %45,7, kasımda %44 gerilemişti.
Önde gelen çelik üreticilerinden Koç Metalürji aralık ayı sonlarından şubat ayına kadar üretime ara vermişti. Çebitaş ve Ekinciler de vardiya sayılarını düşürerek üretimi azaltma yoluna gitmişti.
Sendika.Org