Tahir Elçi’nin katledilmesinin üzerinden üç yıl geçse de dosya devlet eliyle karartıldı. Kameralar kayıt alamadı, polisler ifadeden kaçındı, keşif raporuna belgeler ve bulgular konulmadı, İçişleri raporu kayıplara karıştı. Diyarbakır Barosu ise Londra Üniversitesi’ndeki uzmanlarla hazırladığı yeni raporu Elçi’nin katledilmesinin yıldönümünde önce savcılığa sonra kamuoyuna sunacak

T24’ten Gökçer Tahincioğlu, üç yılı geride bırakmasına karşın zerre ilerlemeyen Tahir Elçi cinayeti soruşturmasını köşesine taşıdı. Yazısına devletin cezasızlık politikasını eleştirerek başlayan Tahincioğlu, devamında “Cinayet öncesinde inanılmaz olaylar yaşandı” diyerek “ihmaller” zincirini aktardı:

Kameralar kayda alamadı, polisler ifadeden kaçındı

• YDG’H’lilerin olduğu taksinin önceden takipte olduğu anlaşıldı ama polisin taksiyi neden daha önce durdurmayıp YDG-H’lileri basın açıklamasının yapıldığı sokağa soktuğu anlaşılmadı.
• Bölgedeki onlarca kamera Elçi’yi vuran silahı kayda “alamadı”.
• Polisler tek bir ağızdan “Ben ateş etmedim, başka ateş edeni de görmedim” ifadeleri vererek olayın üzerini örtmeye çalıştı.

Keşif raporu belgesiz bulgusuz, İçişleri raporu kayıplarda

• Olaydan sonraki ilk kapsamlı keşif 110 gün sonra yapıldı. Keşfe ilişkin bilirkişi raporu sadece 2 günde yazılıverdi.
• Rapor yazılırken tıbbi belgeler, otopsi bulguları, fotoğraf ve videolar dosyaya konulmadı. Bu eksiklere karşın raporda “Ölümüne neden olan atışın, hangi silahtan, hangi açıyla, kişinin hangi vücut pozisyonuyla gerçekleştiğinin tıbben ve fiziken bilinemeyeceği…” yorumu yapıldı.
• Diyarbakır Barosu, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun üç yıldır savcılık dosyasına girmeyen raporunu sordu. Bakanlıktan raporun tamamlandığı, Diyarbakır Başsavcılığı ve ilgili mülki idareye gönderildiği ancak adli nitelik taşıması nedeniyle avukatlara verilemeyeceği söylendi. Savcılık ise raporun kendilerine gönderilmediğini bildirdi. Yani rapor kayıplar karıştı.

Baro elindeki yeni raporu önce savcılığa sonra kamuoyuna sunacak

Tahincioğlu’nun aktarımına göre; soruşturmanın devlet eliyle karartılması üzerine Diyarbakır Barosu ve avukatlar harekete geçti. Eldeki tüm kayıtlar İngiltere’deki Londra Üniversitesi Adli Mimari Bölümü’ne gönderildi. Burada titiz bir çalışma yürütüldü ve Elçi’nin hangi noktadan yapılan atışla ölmüş olabileceği seçenekler çok aza indirilerek belirtildi.

Diyarbakır Barosu, Elçi’nin ölüm yıldönümü olan 28 Kasım’da, önce savcılığa raporu ve görüntü analizlerini sunacak, daha sonra bunları kamuoyu ile paylaşacak. Savcılığa net biçimde “Artık elinde şu sayıda şüpheli var, al ve soruştur” dilekçesi verilecek.

Bu aşamadan sonra Elçi’yi vuran kişinin saptanması küçük bir çabaya bağlı olacak.

Gökçer Tahincioğlu’nun yazısının tamamını okumak için tıklayın.

Sendika.Org