Kadın Meclisleri, Şule Çet’in avukatlarıyla birlikte Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyerek davaya ilişkin gelişmeleri açıkladı
Kadın Meclisleri, Şule Çet’in avukatlarıyla birlikte Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyerek davaya ilişkin gelişmeleri açıklayarak “Dosya intihar olarak açıldı ama cinayet olduğu artık su götürmez bir gerçek” dedi
Kadın Meclisleri, Şule Çet’in avukatlarıyla birlikte Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması düzenleyerek davaya ilişkin gelişmeleri açıkladı.
Kadın Meclisi’nden Avukat Rüya İnanır, “Şule’nin ölümü intihar denilerek üstü örtülmeye çalışılıyordu. Biz kadınlar biliyoruz ki bu bir intihar değildir, bu bir cinayettir. Şüpheliler Berk Akand ile Çağatay Aksu detaylı delil bulunmasına rağmen tutuklanmamıştı. Ancak biz eylemler yaptık ve mücadelemizi sürdürdük. Bunun sonucunda şüpheliler tutuklanabildi” ifadelerini kullandı.
Ardından da davanın avukatlarından Umur Yıldırım söz alarak şunları söyledi:
Dosya, iddianame düzenlenecek seviyeye geldi. Sadece İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan ölüm sebebiyle ilgili rapor bekliyoruz. Dosyaya dün giren bir delil var ki bu delil artık bu durumun intihar değil bir cinayet olduğu noktasında şüphelerimize son noktasını koydu. Olay gecesi şüphelilerden Berk Akand hiçbir şey bilmediğini söylüyordu. Olay günü 2.39’da farklı bir bayana atılan bir mesaj var. ‘Her şey çok kötü oldu, lütfen bana geri dön, beni ara’ şeklinde. Özellikle 2.39 diyorum çünkü Şule’nin 3.50’de plazanın katından atıldığı tespit edildi. Yani 1 saatten fazla bir süre şüpheliler Şule’yi öldürdükten sonra cesedi ne yapacaklarını tartıştılar.
Çünkü bu mesaj atıldığında Şule ölmüştü. Biz bunu en başından beri söylüyorduk çünkü şüphelilerin anlattıklarına göre Şule’yle aralarında bir tutmak isterken parmağı kırıldı, tırnakta oluşan dokular bu şekilde oldu gibi bir hikayeleri vardı. Bu hikaye polisin olay yeri raporuyla çürütülmüştür. Çünkü bahsettikleri gibi pencerenin pervazında kimsenin parmak izi bulunmamıştı. Bu da Şule’nin öldürülüp, kaba bir tabirle çuval gibi aşağı atıldığını gösteriyordu.
En son tanık ifadesinde şüphelilerin Şule’yi öldürüp, 1 saatten fala bir sürece cesedin başında soğuk kanlılıkla planlayarak bu cesedi nasıl yok ederiz noktasında tartışıp, sonrasında atma noktasına kadar geldiklerini gördük. Tanık ifadesi dosyaya girdi. Savcı değişikliği oldu. Yeni savcı bütün dosyaları en küçük ayrıntısına kadar inceliyor.
Yıldırım sözlerinin devamında dosyanın intihar olarak açıldığı ancak şu anda cinayet olduğu noktasında su götürmez bir gerçek olduğunu vurguladı.
Şu an tek beklenen raporun İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun raporu olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Ankara’dan gelen adli tıp raporu var. Aynı zamanda Biyoloji İhtisas Dairesi’nden alınan bir rapor var. Şule’ye bir tecavüz yeltenmesi var. Parmaklarında çıkan dokular bu yüzden. Hatta Biyoloji İhtisas Dairesi bir adım daha ileri götürerek bu kısımda tükürük buldu. Şule tecavüzü reddetti. Reddetmesinin üzerine bu olaylar gerçekleşti. Hatta olay yeri raporlarında Şule’nin çantasının koptuğu da görülüyor. Şule oradan çıkmak istedi. Şüphelilerin anlattığı gibi bir intihar olmadı. Bu sadece hayal ürünü. Şule kafa üzeri düştü. Bedeni otopsiye çok uygundu ama kısmı maalesef düştüğü şekil itibariyle incelemeye uygun değildi” değerlendirmelerinde bulundu.
Canlı yayın:
İlgili haberler:
Sendika.Org/Ankara