Kent ve doğaya ilişkin yasa değişikliği ile talan projelerinde sermayenin önündeki engeller kaldırıldı, halka yeni külfetler bindirildi, yeni yolsuzluk ve ölümlere kapı aralandı
“Plastik poşet” ile gündem yapılan kent ve doğaya ilişkin yasa değişikliği; talan projelerinin önündeki engellerin birer birer kaldırılmasını, projelerin denetimden muaf hale getirilmesini, kentsel dönüşümde halka yeni külfetler bindirilmesini, su varlıklarının enerji projelerine mekan yapılmasını, inşaat patronlarının kurtarılmasını, yeni yolsuzluklara ve ölümlere kapı aralanmasını getirdi
Çevre Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı.
Yasa değişikliği, kamuoyunun gündemine “plastik poşetlerin ücretlendirilmesi” ile gelse de; içeriğinde su varlıklarının enerji projelerine mekan yapılması, kentsel dönüşümde halka yeni külfetler bindirilmesi, kent ve doğanın rant projeleriyle dönüşümü için kuralsız, denetimden muaf stratejiler yer aldı.
Politeknik, Çevre Kanunu’ndaki değişiklikleri madde madde inceledi.
Yasa değişikliğinin 1. maddesi ile Çevre Kanunu’nun 3. madde (h) bendine “geri kazanım katılım payı, plastik poşet ve plastik ambalaj kullanımının azaltılması, depozito uygulaması, kirliliğin önlenmesine yönelik teminat alınması” ibaresi eklendi. Geri kazanım katılım payı ile ilgili olarak metal, cam, kağıt ve plastik olmak üzere tüm ambalaj malzemeleri ve kullanılan eşyalara katılım payı bedeli konuldu. 5. madde ile plastik poşetleri müşterilerine ücretsiz veren satış noktalarına, depo alanları hariç satış alanının her metrekaresi için 10 TL ceza uygulanması hükmü getirilirken, 8. madde ile de plastik poşetler 25 kuruştan ücretlendirildi.
Yasa değişikliğinin 10. maddesi ile İmar Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan Nazım İmar Planı ve Çevre Düzeni Planları değiştirildi ve Mekansal Strateji Planı tanımlandı: “Mekânsal Strateji Planı; ekonomik, sosyal politikalar ve çevre politikaları ile stratejilerini mekânla ilişkilendirerek fiziki gelişmeyi ve sektörel kararları yönlendiren, ülke bütününde ve gerekli görülen bölgelerde hazırlanan, raporu ile bütün olan plandır.” 11. madde ile ise aynı kanunun 6. maddesine “Mekansal Planlama Kademeleri” eklendi.
Yasa değişikliğinin 13. maddesi ile kamu kurum ve kuruluşlarının inşaatlarının denetim hizmeti danışman firmalara devredilecek.
Yasa değişikliğinin 18. maddesi ile Kıyı Kanunu’nda “kıyıda yapılacak yapılar” tanımı “kıyıda ve su alanlarında” şeklinde genişletildi. Kanuna “Su alanlarında (deniz, tabii ve suni göller) imar planı kararı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak ilan edilen alanlarda yenilenebilir enerji üretim santralleri yapılabilir” cümlesi de ilave edildi.
Yasa değişikliğinin 22. maddesi ile Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesine “Bakanlık veya İdare tarafından yapılan veya yaptırılan riskli yapı tespit, tahliye ve yıktırma masrafları, hisseleri oranında maliklerden 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edilir” cümlesi eklendi.
Yasa değişikliğinin 23. maddesi ile aynı kanunun 6. fıkrasına beş ifade eklendi:
e) “Hazine mülkiyetinde olup bu Kanun kapsamında Bakanlığa tahsis edilen taşınmazları; Kanun kapsamında Bakanlıkça kamulaştırılan taşınmazları ve yürütülen uygulamalar neticesinde Bakanlık payına düşen taşınmazları, dönüşüm projeleri özel hesabına gelir elde etmek amacıyla kiralamaya ve satmaya…”,
f) “Bu Kanun kapsamında kullanılmak üzere hazır konut ve işyeri satın almaya ve bunları devretmeye…”,
g) “Rezerv yapı alanlarında gelir ve hasılat getirecek her türlü uygulama yapmaya…”,
ğ) “Parselasyon planlarında, gerekli görülmesi hâlinde varsa ilk uygulamadaki düzenleme ortaklık payı oranını tamamlamak üzere düzenleme ortaklık payı kesintisi yapmaya, (ç) bendinde belirtilen uygulamalar, Bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurum, kuruluş ve bunların iştirakleriyle ve 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa tabi idareler ile iş birliği içinde veya gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri ile özel hukuka tabi anlaşmalar çerçevesinde de yapılabilir.”
Yasa değişikliğinin 24. maddesi ile aynı kanunun 7. maddesinin 10. fıkrasındaki “Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması hâlinde, yapıların mevcut alanları için daha önce belediyelerce alınan harç ve ücretlere ilave olarak, sadece kullanım maksadı değişiklikleri ile yapı alanındaki artışlar için hesaplanan harç ve ücret farkları alınır” ibaresi, “Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu parsellerde, gerçek kişilerce ve özel hukuk tüzel kişilerince uygulamada bulunulması halinde, fonksiyon değişikliğine bakılmaksızın, mevcut inşaat alanının bir buçuk katına kadar olan yeni inşaat alanı için belediyelerce harç ve ücret alınmaz” şeklinde değiştirildi.
Kaynak: Politeknik.org.tr