AP, fiilen durmuş durumda olan Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin askıya alınması yönünde çağrıda bulunmaya hazırlanıyor
AP, fiilen durmuş durumda olan Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin askıya alınması yönünde çağrıda bulunmaya hazırlanıyor
Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında pratikte donmuş olan katılım müzakerelerinin resmen askıya alınması çağrısında bulunacak.
AP Türkiye raportörü Kati Piri tarafından kaleme alınan ve dün (15 Kasım) Strasbourg’da açıklanan taslak Türkiye raporunda, “Kopenhag kriterlerini yerine getirmekten çıktığı” gerekçesiyle, Ankara ile katılım müzakerelerinin resmen askıya alınması istendi. Katılım müzakerelerinin askıya alınması için Avrupa Komisyonu’nun bu konuda tavsiyede bulunması ve bu tavsiyenin AB üyesi devletlerin liderleri tarafından (AB Konseyi) onaylanması gerekiyor.
AP, geçen yıl kabul ettiği Türkiye raporunda, son anayasa değişikliğinin mevcut haliyle yürürlüğe girmesi halinde Türkiye ile AB arasındaki katılım müzakerelerinin resmen askıya alınmasını isteyeceği uyarısında bulunmuştu. AP, kısaca Venedik Komisyonu olarak bilinen “Avrupa Hukuk Yoluyla Demokrasi Komisyonu”nun anayasa değişikliği konusundaki görüş raporunu temel alarak, yürürlükteki başkanlık rejiminin “kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını”, bunun da “Kopenhag siyasi kriterlerine aykırı olduğunu” savunuyor.
Deutsche Welle Türkçe’den Kayhan Karaca’nın haberine göre taslak raporda 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yaşananlar ön plana çıkarılıyor. Yaklaşık 150 bin kişinin gözaltına alındığı, 78 bin kişinin terör suçlamasıyla tutuklandığı, 50 bin kişinin hapiste olduğu ve aralarında öğretmen, doktor, akademisyen, yargıç ve savcıların da bulunduğu 152 bin kamu emekçisinin işten çıkarıldığı not ediliyor. Bu kişiler için kurulan OHAL Komisyonu’na 125 bin kişinin başvurduğu ve 89 binin hâlâ karar beklediği belirtiliyor. OHAL Komisyonu’nun “bağımsız olmadığı” görüşü savunuluyor.
Türkiye’de medya ve ifade özgürlüğü olmadığı mesajı verilen taslak raporda, sivil toplum ve temel hak ve özgürlüklerin alanının daraldığına vurgu yapılmakta. Osman Kavala’nın “keyfi biçimde gözaltında tutulması” da kınanıyor.
Taslak raporda PKK’nin AB terör örgütleri listesinde olduğu belirtilmekle birlikte, Güneydoğu’daki durumun “endişe verici” olduğu not ediliyor. “Kürt sorununa barışçıl çözüme götürecek saygın bir siyasi sürecin ivedi olarak başlatılması” çağrısında bulunuluyor. OHAL sürecinin TBMM’nin temel demokratik rolünü oynamasını engellediği belirtilip, CHP ve HDP milletvekillerinin tutuklanmış olması “kaygı verici” olarak tanımlanıyor. HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın devam eden tutukluluğu kınanıyor ve AİHM’den Demirtaş davasında en kısa sürede karar vermesi isteniyor.
Taslak rapor AP Dışişleri Komisyonu’nda onaylandıktan sonra Ocak veya Şubat ayında AP genel kurulunda nihai oylamaya sunulacak. Taslak raporun katılım müzakerelerin resmen askıya alınmasıyla ilgili bölümünün değişmesi beklenmiyor. Kabul edilecek rapor, AP’nin 2014-2019 yasama döneminin son Türkiye raporu olması bakımından da önem taşıyor.
AP Türkiye Raportörü Kati Piri, Strasbourg’da bir grup gazeteciyle bir araya gelerek taslak raporunu anlattı. Piri, “Türkiye’nin AB’ye entegrasyonunu hedefleyen müzakere sürecine devam etmek mevcut koşullarda tüm saygınlığını yitirmiştir” ifadelerini kullandı. Hollanda ile diplomatik ilişkilerin düzeltilmesinin müzakere sürecinin devamı için yeterli olmadığını söyledi.
Mevcut durumdan AB’yi de sorumlu tutan Piri, “Gerek AB gerekse Türk hükümeti üyelik seçeneğine pratikten ziyade teorik yaklaşıyorlar. Bu çıkmaz durum iki tarafın da işine gelen seçenek gibi görünüyor” şeklinde konuştu.
Sendika.Org