10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, katliamın firari sanıklarıyla ilgili görülecek davaya çağrı yaparak “Taleplerimizi görmeyen mahkemeye rağmen gerçek adaleti aramaya devam ediyoruz” dedi
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, katliamın firari sanıklarıyla ilgili görülecek davaya çağrı yaparak “Taleplerimizi görmeyen mahkemeye rağmen gerçek adaleti aramaya devam ediyoruz” dedi
10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği, bugün (7 Kasım) Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla 10 Ekim Ankara Katliamı’nın firari sanıklarıyla ilgili görülecek davaya çağrı yaptı. Dava, yarın (8 Kasım) Ankara’da bulunan Sıhhıye Adliyesi’nde görülecek.
Toplantıda ilk sözü 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Av. Mehtap Sakinci Coşgun aldı ve “Taleplerimizi görmeyen mahkemeye rağmen gerçek adaleti aramaya devam ediyoruz. Herkesi bu davayı takip etmeye çağırıyoruz. Türkiye’nin her yerinde aileler davaya gelmek için yola çıkacaklar. Bu akşam saat 21.00’da sosyal medya üzerinden derneğin başlatacağı etkinliğe de destek bekliyoruz” dedi.
Coşgun’un ardından 10 Ekim Ankara Katliamı Davası avukatlarından İlke Işık yaptığı konuşmada, 3 Ağustos 2018’de tutuklu sanıklar açısından bir karar verildiğini ve mahkemenin bunu “adalet” olarak sunduğunu belirtti. “Bu sanıklardan ibaret bir tabloyu kabul etmiyoruz” diyen Av. Işık, katliama yol verildiğine ilişkin ellerinde somut veriler olduğunu belirterek “Bu delillerden gerçek sorumlulara gitmek yerine sadece IŞİD’lilere cezalar verilmesi yeterli değildir. Ankara Katliamı insanlığa, barışa, demokrasiye karşı bir katliamdır” ifadelerini kullandı.
Av. Işık, 3 Ağustos’ta sonuçlanan davanın yalnızca tutuklu olan 19 sanık için geçerli olduğunu bir kez daha anımsatarak, katliamdan sorumlu kamu görevlilerinin yargılanması için istinaf ve Yargıtay süreçlerini işleteceklerini söyledi. 16 sanığın dosyasının ise önceki davanın dosyasından ayrıldığını belirten Av. Işık, bu sanıkların kolluk tarafından yakalanmadığının altını çizdi.
Davaya ilişkin bilgilendirme yapan Av. Eylem Sarıoğlu ise bu sanıkların “çok iyi gizlendikleri” için değil, devlet yakalamak istemediği için firari olduklarını belirtti.
Av. Sarıoğlu, IŞİD’in örgütlenmesine ilişkin basında yer alan haberleri gördüklerini fakat 55 celse süren ilk davada toplanan delillerle örgüte göz yumulduğunun anlaşıldığını belirterek “Deliller toplandığında bu sorumluluğu çok açık bir şekilde gördük. Antep’te IŞİD’in nasıl cirit attığını ve göz yumulduğunu gördük. 10 Ekim ailesinin bir parçası olarak katliamın tüm bağlantılarının ortaya çıkarılması için bu davayı sürdüreceğiz” dedi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına basın açıklaması yapan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise katliamın gerçekleştiği ilk andan itibaren bugüne kadar büyük bir dayanışma gösterildiğini belirterek şunları söyledi:
Dayanışma ve kararlı mücadeleyle bizden kaçırılmaya çalışılan kamu görevlilerinin ve siyasilerin sorumluluğunun ortaya çıkarılacağını, bunu eninde sonunda başaracağımızı da biliyoruz. Bu katliama yol verenler, IŞİD’in örgütlenmesini Türkiye’de kolaylaştıranlar, bu örgütlenmeleri kendi çıkarları için kullananlar eninde sonunda bu kararlı duruş sayesinde açığa çıkarılacaktır. Bundan hiç şüphemiz yok.
Bizler de bu mitingin örgütleyicileri olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız, çünkü bizler biliyoruz ki bu dava hem yitirdiğimiz arkadaşlarımıza verdiğimiz sözün bir gereğidir, hem de emekten yana, barış içinde, demokratik, laik bir ülkenin kurulması için çok önemli bir mücadeledir. Dolayısıyla bu mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz. Bizler de yarın adliyede olacağız. Dava nereye kadar giderse gitsin takipçisi olacağız. Buradan da bütün demokratik kamuoyunu bu davayı sahiplenmeye, davanın daha bitmediği, toplumsal hafızadaki yerini alması, siyasi sorumlularının ortaya çıkarılması için takibinin sağlanması için yan yana, omuz omuza mücadeleye çağırıyoruz.
Sendika.Org/ Ankara