Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın nafaka uygulamasına ilişkin değişiklik görüşmeleri bugün yapılacak. Kadın örgütleri ise yapılacak değişikliğin şiddeti ve hak ihlallerini artıracağını açıkladı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın nafaka uygulamasına ilişkin değişiklik görüşmeleri bugün yapılacak. Kadın örgütleri ise nafaka ödeme süresinin sınırlandırılmasının şiddeti ve hak ihlallerini artıracağını söylüyor
Boşanma durumunda yoksulluğa düşeceği tespit edilen kişilere verilmesi öngörülen yoksulluk nafakasının düzenlenmesini içeren Medeni Kanun’un 175. ve 176. maddelerinde değişiklik yapılacağına dair haberler bir süredir gündemde.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı bugün “Gündem Buluşmaları: Nafaka Sistemi” başlıklı bir Çalıştay düzenleyecek.
Çalıştay öncesinde bir araya gelebilen kadın örgütleri tarafından hızlıca hazırlanan ve zaman yetersizliği sebebiyle imzaya açılamayan açıklama yayımlandı.
“Yoksulluk nafakası” ile ilgili kamuoyuna aksettirilen bilgilerin yanıltıcı olduğuna dikkat çekilen açıklamada kadınlar şunları kaydetti:
Medeni Kanun’un 175’inci maddesi, “boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği”ni öngörmektedir. 175’inci maddede cinsiyet belirtilmemektedir; iki taraf da nafaka talep edebilmektedir. Ancak yoksulluk nafakası uygulamada daha çok kadınlara bağlanmaktadır. Bu durum Türkiye’de toplumsal cinsiyet eşitsizliği nedeniyle genellikle kadınların yoksul olmasından kaynaklanmaktadır. Yoksulluk nafakasının bağlanması için kişinin geliri olmaması gerekir ve kişinin yoksulluk koşulları değişirse yoksulluk nafakası kesilir. Yani bu nafaka kamuoyuna yansıtıldığı gibi süresiz değildir; nafaka ödeyen kişi koşullar değiştiği takdirde nafakanın kesilmesini talep edebilmektedir. Kaldı ki takdir edilen miktarı yoksulluğu giderecek bir miktar değildir.
Nafaka uygulamasına getirilecek sınırlamanın toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştireceğini söyleyen kadınlar açıklamanın devamında şu ifadelere yer verdi:
Çocukların ve yaşlıların bakımı dahil, ev içinde ücretsiz emek sarf etmiş, bu sebeple çalışma hayatına hiç katılmamış, katılması engellenmiş veya ev içindeki bakım emeği yükü nedeniyle iş hayatından ayrılmak zorunda kalmış, yeniden çalışma hayatına katılması önünde bir dizi bariye bulunan kadınların nafaka hakkına sınırlama getirmenin Türkiye’de giderek artan toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştireceğini biliyoruz. Bu düzenlemenin kadınlara yönelik ekonomik, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddeti artıracağını, kadınları ev içinde hapsedeceğini ve kadınların boşanma kararı almalarını zorlaştırarak büyük hak ihlallerine neden olacağını düşünüyoruz.
Sendika.Org