Ankara Barosu 65. Genel Kurulu’nda Milliyetçi Avukatlar KOSGEB desteği vadetti; Özgürlükçü ve Çağdaş Avukatlar yargı bağımsızlığını vurguladı
Ankara Barosu 65. Genel Kurulu’nda Milliyetçi Avukatlar KOSGEB desteği vadetti; Özgürlükçü ve Çağdaş Avukatlar yargı bağımsızlığını vurguladı
Ankara Barosu 65. Olağan Genel Kurulu’da üç aday çıktı. Milliyetçi Avukatlar Grubunun adayı KOSGEB desteği vaad ederken, Demokratik Sol Grubu adayı eleştirilere yanıt verdi. Özgürlükçü ve Çağdaş Avukatlar grubunun adayı ise yargı bağımsızlığı vurgusu yaparak ‘Hukuk değil, lütuf düzeni’ dedi. Yarın yapılacak seçimlerde Ankara Barosu’nun yeni başkanı seçilecek.
Ankara Barosu 65. Olağan Genel Kurulu, Yenimahalle’de bulunan Nazım Hikmet Kongre ve Kültür Merkezi’nde toplandı. 15 bini aşkın avukatın kayıtlı olduğu Ankara Barosu, sabah saatlerinde toplanacağı duyurulan genel kurulu için gerekli imza sayısını öğleden sonra toplayabildi. 1580 imza ile açılan genel kurulda tutuklu avukatların gönderdiği çelenk dikkat çekti.
Açılış konuşmasını yapan Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, iki yıllık görev sürecinde demokrasi, insan hakları ve hukuka yönelik saldırılar karşısında başkentin barosu olmak için çalışmalar yaptıklarını belirterek, temel hak ve özgürlükleri savunarak ülkenin demokratikleştirilmesine katkıda bulunmaya çalıştıklarını söyledi. İki yıllık görev süresinde yaptıkları çalışmalara değinen Canduran, 10 Ekim Ankara Katliamı gibi topluma mal olmuş davalara müdahil olduklarını dile getirdi. Savunma hakkına yönelik kısıtlama getiren KHK’ye itiraz ettiklerini belirten Canduran, OHAL koşulları altında yaşanan seçim şaibelerini de eleştirdi.
Baroda Birlik ve Milliyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Gencer Özdemir, konuşmasında “Adliyelerin dağınıklığı konusunda fikri olan var mı?” sorusunu yöneltince salondan gelen AKP yanıtı gülüşmelere neden oldu. Adliyelerin bir alanda toplanması için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna ile görüştüğünü belirten Özdemir, 8 ay içinde adliyeleri ortak alanda toplama vaadinde bulundu. Bir başka vaadi ise ofis açmak isteyen avukatlara KOSGEB desteği olan Özdemir, iki gaziye yapılan saldırının davasına Ankara Barosu’nun müdahil olmadığını söyledi.
Özgürlükçü Çağdaş Avukatlar Grubu’nun adayı Murat Kemal Gündüz, konuşmasına tutuklu avukatlara selam göndererek başladı. Gündüz, tutuklu avukatların mahkemelerde savunma görevlerini yaparken gizli tanıklıkların beyanları, müvekkillerine isnat edilen suçlarla ilişkilendirilerek, davayı sulandırma gibi gerekçelerle tutuklandığını belirtti. Gündüz şunları söyledi:
“Yargının bağımsızlığı için avukatların ve savunmanın bağımsızlığı şarttır. Avukatın müvekkilinin suçsuz olduğunu beyan etmesi bile tutuklama gerekçesi olabilmektedir. Başkanlık sistemi ile birlikte zaten zayıf olan yargı bağımsızlığı tümüyle ortadan kalkmıştır. Hakim ve savcılar sürgünlerle terbiye edilmektedir. Lütuf düzeni ile iktidarın tutun dediği tutuklanır, salın dediği salınır. Bizim isteğimiz lütuf değil, mahkemelerin üzerindeki vesayetin kaldırılmasıdır.”
Arabuluculuk sistemi ile yargılama sürecinin devre dışı bırakıldığını belirten Gündüz, işçilerin haklarının kan pazarlığına dönüştürüldüğü söyledi.
Demokratik Sol Avukatlar Grubu’nun adayı Erinç Sağkan ise adaletin avukatların önü iliklenmeyen cüppesiyle var olduğunu söyledi. Bölünmüş adliye sorununun siyaset malzemesi yapıldığını belirten Sağkan, milliyetçi avukatların şiddete uğrayan gazilerin davasına müdahil olunmadağı eleştirisine “Ben ziyaretlerine de gittim, duruşmalarına da ama sizi göremedim” şeklinde yanıt verdi. Sağkan, Baroda Birlik ve Milliyetçi Avukatlar Grubu’nu kast ederek siyasetteki ittifakın baro seçimlerine de taşınmasını eleştirdi.
Sendika.Org