Saray Sözcüsü İbrahim Kalın, F-35 teslimatının plan çerçevesinde ilerlediğini, boykot çağrısı gibi pürüzlerin normalleşme ile giderilebileceğini, diğer alanlardaki sorunların askeri işbirliğine zarar vermeyeceğini söyledi
Saray Sözcüsü İbrahim Kalın, hiçkimseyle ekonomik savaş yanlısı olmadıklarını, F-35 uçaklarının teslimatının planlama çerçevesinde ilerlediğini, boykot çağrısı gibi pürüzlerin ilişkilerin normalleşmesi ile giderilebileceğini, diğer alanlardaki sorunların askeri işbirliğine zarar vermeyeceğini söyledi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, döviz kurunda yaşanan dalgalanmalar ve ABD ile gerilime ilişkin Saray’da bir basın toplantısı düzenledi.
ABD yönetiminin gayrimeşru ve irrasyonel tedbir ve tepkileri sonucunda döviz kurunda yaşanan dalgalanmaların Türkiye ekonomisinin bünyesi, yapısı ve nesnel şartlarıyla bir ilgisi olmadığını savunan Kalın, tıpkı Erdoğan gibi yaşananları bir “ekonomik savaş” ve “psikolojik algı” olarak niteledi.
Aldıkları tedbirler ile bir “iyiye doğru gidiş” sağlayabildiklerini öne süren Kalın, “Türkiye kimseyle bir ekonomik savaştan yana değildir” ve “Türkiye serbest piyasa kurallarına bağlı bir şekilde dünya ekonomisiyle entegre olmaya bundan sonra da devam edecektir” diye eklemeyi de ihmal etmedi.
Kalın’ın açıklamalarının ardından soru-yanıt kısmına geçildi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın, Türkiye’ye F-35 uçaklarının teslimatını geçici süreliğine durduran bir düzenlemenin de içinde olduğu 2019 yılı Ulusal Savunma Yetki Yasası tasarısının sorulduğu Kalın, bu yasal düzenlemenin projedeki planlamaya aykırı olmadığını savundu ve Türk pilotların 1,5 yıl sürecek eğitimini sürdürdüğünü ifade etti.
“Türkiye F-35’lerin sadece müşteri olan bir ülke değildir, o projenin bir ortağıdır. Çok taraflı, çok uluslu bir projeden bahsediyoruz, 11-12 ülkenin de içinde yer aldığı ve Türkiye bunun ortaklarından birisidir, taraflarından birisidir” diyen Kalın, teslimatın olmaması durumunda hukuk yollarına başvurulabileceğini dile getirdi.
Erdoğan tarafından dillendirilen “Amerikan elektronik ürünlerine boykot çağrısı”nın etki-tepki ürünü olduğunu, ilişkilerin normalleşmesi ile bu pürüzlerin giderilebileceğini ve ticaretin serbest piyasa kuralları çerçevesinde yürütülebileceğini kaydeden Kalın, bu çerçevede ABD’ye dönük yeni bir yaptırımın söz konusu olmadığını, TBMM’nin toplanması gibi bir konuyu da gündemlerine almadıklarını belirtti.
Kalın, Münbiç’te askeri devriyeler devam ederken askeri işbirliğinin sürüp sürmeyeceği ve İncirlik’e dönük bir adım atılıp atılmayacağı sorusuna ise, “diğer alanlardaki sorunların askeri işbirliğini etkilemeyeceği” yanıtı verdi:
Münbiç eylem planı Sayın Dışişleri Bakanımızın Amerikan mevkidaşıyla 4 Haziran’da üzerinde mutabık kaldığı eylem planı hayata geçiriliyor. Şu anda uygulamaya devam ediyor, Türk ve Amerikan askerleri birbirlerinden bağımsız olarak devriyelerini yapıyorlar. Bildiğiniz gibi 90 günün sonunda da bunlar ortak hâle gelecek.
Şu ana kadar planlanan çerçevede de olumlu neticeler alınmaya başlandı. Özellikle Münbiç ve civarında PYD, YPG unsurlarının çekilmeye başladığını görüyoruz. Şu ana kadar bizim askerlerimiz orada devriye nöbetlerini ve faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde yerine getiriyorlar. Tabii ki beklentimiz, bu plan çerçevesinde YPG ve PYD unsurlarının tamamının Fırat’ın doğusuna çekilmesi ve özellikle Münbiç’teki yerel yönetim birimlerinde kimlerin yer alacağı konusunda da Türk ve Amerikan yetkilileriyle mutabık kalınacak listelerin hayata geçirilmesi. Bu yöndeki çalışmalar gayet olumlu bir şekilde devam ediyor. Bu konuda Millî Savunma Bakanımız Amerikalı mevkidaşıyla da yakın temas hâlindeler. Zaten Amerikan Savunma Bakanının da bu konuda açıklamaları oldu.
Diğer alanlarda yaşanan gelişmeler Münbiç eylem planının ve Suriye’de yürüttüğümüz ortak çalışmaları olumsuz yönde etkilemeyecektir.
Sendika.Org