Tükiye’deki JES’lerin yüzde 58’inin bulunduğu Aydın’ın CHP’li vekili Süleyman Bülbül, JES’lerin zehir saçtığını anlatarak konuyu TBMM gündemine taşıdı
Tükiye’deki JES’lerin yüzde 58’inin bulunduğu Aydın’ın CHP’li vekili Süleyman Bülbül, JES’lerin çevreye zehir saçtığını, bölgede kanser nedeniyle ölüm oranlarının yüzden 18 arttığını, tarım ürünlerinde sorunlar oluşmaya başladığını belirterek konuyu TBMM gündemine taşıdı
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, kimyasal atıklarla yeraltı sularını, Menderes’i ve havayı kirleten, bölgede yaşayan insanların sağlığına ciddizararlar gelen Jeotermal Enerji Santralleri’ni (JES) TBMM gündemine taşıdı.
CHPli Bülbül, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde JES’lerin kimyasal kirlilik, termal kirlilik, deprem yapma etkisi gibi zararlarının olduğunun bilindiğini belirtti ve şöyle devam etti:
Ayrıca hava, yüzey suları ve yer altı suları jeotermal sıvıdaki kimyasalla kirlenmektedir. Bu nedenle JES’lerin ekonomik faydasından önce, ortaya çıkan kimyasalların insan hayatı, hayvanlar, tarımsal ürünler ve ekosistem üzerindeki etkileri özellikle dikkate alınmalıdır. Ancak şimdiye kadar herhangi bir JES ile ilgili böyle bir çalışma yapılmadığı aşikardır. Çünkü bu gibi projelerde insan sağlığı ve ekosistemin olumsuz değişimleri neredeyse hiç göz önünde bulundurulmamaktadır.
Türkiye’deki toplam JES’lerin yüzde 58’inin Aydın’da olduğunu aktaran Bülbül, bölgede kanser nedeniyle ölüm oranlarının yüzde 18 arttığını, havadaki kükürt oranının yükseldiğini, tarımsal ürünlerde sorunlar oluşmaya başladığını söyledi.
“Atık sular küçük kanallar vasıtasıyla Menderes’e dökülmekte, Menderes suyu ise bölgedeki tarım arazilerinin sulanmasında kullanılmaktadır. JES’ler nedeniyle ortaya çıkan kimyasallar yer altı sularına karışmaktadır” diyen Bülbül, Aydın Menderes Üniversitesi’nin de konuyla ilgili bir yayınında şu ifadeleri kullandığını belirtti:
Aydın İli ve civarındaki kuyu sondajları, tesis kurulumu, yeni yollar, tarlalardan ve bahçelerden geçen boru hatları, kuyu başı ünitelerinden ve soğutma kulelerinden göklere doğru yükselen buharlar gibi jeotermal merkezli tüm faaliyetler, çevrenin korunması yönündeki hassasiyetin ve tedirginliklerin artmasına yol açmaktadır.
Dokuz Eylül Üniversitesi’nin de JES’lerin Aydın’ın toprağına ve ürününe zarar verdiğini tespitini yaptığını aktaran Bülbül, tüm bunlara rağmen acele kamulaştırma kararlarıyla yeni JES’lerin yapılmasının planlandığını belirterek Bakan Dönmez’e şu soruları yöneltti:
Sendika.Org