Yerine kayyum atanan Siirt Belediyesi eski Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’a, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 10 yıl 15 gün hapis cezası verildi
Yerine kayyum atanan Siirt Belediyesi eski Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’a, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla 10 yıl 15 gün hapis cezası verildi. Av. Mesut Beştaş, emniyetin beyanları esas alınarak müvekkiline ceza verildiğini söyledi. HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş konuya ilişkin açıklama yaparak Bakırhan’ın görevi gereği yaptıkları nedeniyle ceza aldığını ifade etti ve “Bununla hedeflenen aynı zamanda HDP’nin fiilen tasfiyesidir” dedi
Tutuklandıktan sonra İçişleri Bakanlığı tarafından yerine kayyum atanan DBP’li Siirt Belediye Eş Başkanı Tuncer Bakırhan hakkında, “örgüt üyesi olmak”, 18 kez “örgüt propagandası yapmak” ve 2 kez “kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek veya yönetmek” suçlarından 28,5 yıldan 111 yıla kadar hapis cezası talebiyle açılan davanın duruşması dün Siirt 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Avukatları, ailesi ve HDP yöneticilerinin hazır bulunduğu duruşmaya Bakırhan, Bolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre savcı, esas hakkındaki mütalaasında, Bakırhan’ın dosyadaki suçlamalardan cezalandırılmasını talep ederken; Bakırhan yaptığı savunmada, uzun süredir siyaset yaptığını belirterek, üzerine atılı suçları reddederek tahliyesini ve beraatını istedi.
Bakırhan’ın avukatları da müvekkillerine yöneltilen suçlamaların hukuksuz olduğunu belirterek, mahkemeden müvekkillerinin beraatına karar verilmesini talep etti.
Avukatların savunmalarını tamamlamasının ardından mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından mahkeme heyeti, Bakırhan’a “örgüt üyesi olmak”tan 8 yıl 9 ay, “örgüt propagandası yapmak”tan ise 1 yıl 3 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Bakırhan’ın avukatı Mesut Beştaş, müvekkiline yönelik suçlamaların, belediye başkanı sıfatıyla cenazelere tahsis ettiği araçlar ile cenazelere katılmak, basın açıklamaları ve genel merkez yöneticilerini karşılamak olduğunu belirterek, bu tür olayların bugüne kadar tek başına yargılama konusu yapılmadığını, ancak tüm bunların kabarık bir şekilde bir araya getirilerek dava konusunu yapıldığını söyledi.
Mahkemenin verdiği cezanın bugüne kadar Türkiye hukuk düzleminde görülmemiş bir haksızlık olduğunu kaydeden Beştaş, mahkemenin hiçbir şeyi araştırma gereksinimi duymadan, emniyetin beyanlarını esas alarak davayı karara bağladığını kaydetti.
Emniyet beyanlarının araştırılmasına yönelik tüm taleplerinin mahkeme tarafından reddedildiğini kaydeden Beştaş, verilen kararın siyasi olduğunu ifade etti.
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Bektaş ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada yargının, pek çok kararda olduğu gibi bu kararda da baskı altında karar verdiğini ifade etti. Beştaş şunları söyledi:
Demokrasinin en direkt haliyle uygulanageldiği yerel yönetimler sistemini bir süredir atadığı kayyımlar eliyle tarumar eden AKP iktidarı, baskısı altına aldığı yargı organları eliyle yerel yöneticileri cezalandırıyor. Yargı pek çok kararda olduğu gibi bu kararda da baskı altında karar vermiştir. Siirt Belediye başkanı iken görevden alınarak cezaevine konulan Sayın Tuncer Bakırhan, AKP yargısının hukuk tanımaz kararlarının hedefi olmuştur. Sadece belediye başkanlığı yaptığı için toplamda 10 yıl ceza alan Bakırhan’ın bu cezalara konu olan faaliyetleri sadece görevini layığı ile yerine getirmek olmuştur.
Bir yerel yöneticinin görevi halkın talepleri doğrultusunda işlem tesis etmektir. Tuncer Bakırhan da görevi gereği; cenaze taşınması için araç temin ettiği, cenaze törenine katılım sağladığı, mensubu olduğu partinin genel merkez yöneticilerini karşıladığı, katıldığı panelde moderotör olduğu ve basın açıklaması yaptığı için yargılandı ve bunun için ceza aldı. Sayın Bakırhan’ın görev kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetler; propaganda suçundan 1 yıl 3 ay ve örgüt üyeliğinden 8 yıl 9 aylık bir cezaya denk görüldü. Sayın Bakırhan bir cenaze için araç tahsis etmeseydi, mevcut haksızlıklara karşın basın açıklaması yapmasaydı, kendisini yerel yönetici seçen halkının cenazesinde bulunmasaydı, mensubu olduğu parti yöneticilerini karşılamasaydı görevini yapmış mı sayılacaktı?
Sayın Bakırhan’ın adı hiçbir yolsuzlukla anılmadı, görevini kötüye kullanmadı, her daim halkın çıkarlarını en önde tuttu. Türkiye’de pek çok kentte halk; yerel yöneticilerinin yolsuzluklarından, kötü yönetiminden yakınırken Sayın Bakırhan merkezine Siirt halkını koyarak görevini icra etti. Fakat tüm bunlar karşısında AKP iktidarı Bakırhan nezdinde Siirt halkını da cezalandıran bir kararın sahibi olmuştur. Bununla hedeflenen aynı zamanda HDP’nin fiilen tasfiyesidir. Bir yandan HDP’yi terörize edip hedef gösterirken diğer yandan yargı eliyle tasfileyelerle HDP’yi bitireceğini zanneden zihniyetin ise kendisi bitmeye, yok olmaya mahkumdur. Çünkü HDP; halktır ve halkımız tüm bu oyunlar karşısında dimdik ve onurlu duruşunu her zaman olduğu gibi sürdürecektir. Bakırhan’a verilen ceza sadece mevcut iktidarın ne kadar zor durumda olduğunu ve yönetme acziyeti içinde olduğunu göstermektedir. Hukukun bittiği yerde yönetim krizleri baş gösterir, bu kaçınılmazdır!
Biz biliyoruz ki yargı çok büyük bir baskı altındadır ve uzunca bir süredir bağımsız, tarafsız niteliğinden ödün vermektedir. Binlerce hâkimin ihraç edildiği, gözaltına alındığı, tutuklandığı bir durum hâsıldır. Ancak ülkenin tek kurtuluşu demokrasi ve hukuktan geçer.
Tuncer Bakırhan’a verilen ceza adil bir karar değildir ve buna ilişkin gerekli yasal yollara başvurular yapılacaktır.
Yargı bağımsızlığının ivedilikle sağlanmasını, hükümetin yargıdan derhal elini çekmesini bu vesile ile bir kez daha ifade etmek istiyorum.
Sendika.Org