Elazığ hapishanesinde tutuklu gazeteciler ani koğuş baskınları, ülkücü marşları ile psikolojik tacize maruz kaldıklarını ve temel ihtiyaçlarına dahi ulaşmakta zorluk yaşadıklarını anlattı
Elazığ hapishanesinde tutuklu gazeteciler ani koğuş baskınları, ülkücü marşları ile psikolojik tacize maruz kaldıklarını ve temel ihtiyaçlarına dahi ulaşmakta zorluk yaşadıklarını anlattı
Elazığ 1 No’lu Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan gazeteciler Mehmet Güleş ve İdris Yılmaz, hapishanede psikolojik tacize maruz kaldıklarını, mektuplaşmalarının engellendiğini ve Kürtçe kitapların kendilerine verilmediğini söyledi.
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) hukuk biriminden Avukat Zelal Pelin Doğan’ın 25 Temmuz Çarşamba günü ziyaret ettiği Güleş ve Yılmaz, kişisel bakım veya kırtasiye malzemelerine dahi keyfi uygulamalarla kısıtlama getirildiğini anlattı.
Afrin’e yönelik askeri müdahaleyi eleştiren sosyal medya paylaşımları nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamasıyla tutuklanan, Van’ın Erciş ilçesinde faaliyet gösteren Gazete Yaşam editörü İdris Yılmaz’ın hukuki işlemlerini avukatı Savaş Avcı ile birlikte MLSA hukuk birimi yürütüyor. Yılmaz, bu suçlamalardan tahliye edilmiş olsa dahi henüz iddianamesi hazır olmayan ve Erciş Başsavcılığınca yürütülen başka bir soruşturmada halen tutuklu bulunuyor.
Son günlerde Evrensel ve Artı TV gibi yayın kuruluşlarının tutukluluğunu gündeme getirmesi ile gelen dayanışmadan büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Yılmaz, daha önce Cumhuriyet ve Evrensel gazetelerine taahhütlü olarak gönderdiği mektupların muhataplarına ulaştırılmadığını söyledi. Yılmaz ayrıca, yakın arkadaşları ve MLSA tarafından gönderilen mektup ve faksları da almamış olduğunu söyledi.
Yılmaz, geceleri gardiyanların bağırarak tutulu kişileri uyandırması ve ülkücü marşları söylemesi gibi psikolojik tacizlere maruz kaldıklarını anlattı.
Sağlık durumunun ve moralinin iyi olduğunu söyleyen Yılmaz, ağır tecrit koşullarında olduğunu söyleyerek “Diğer tutuklularla hiçbir şekilde görüşme veya sohbet mümkün değil. Bir yere getirilip götürülürken karşılaşıp selamlaşmak istense dahi bu gardiyanlar da engelleniyor” dedi.
Mektuplara ve kitaplara çok fazla müdahale edildiğini söyleyen Yılmaz, hapishanede okumanın ve yazmanın kendisi için ekmek ve su gibi olduğunu söyleyerek, erken yaşta zorla evlendirilen çocuklar üzerine bir kitap yazmakta olduğunu belirtti.
Yılmaz, telefon görüşmeleri ve aile görüşmelerinin de sıklıkla engellenmeye çalışıldığını söyledi. Ailesi Erciş’te ikamet eden Yılmaz’ın avukatlarının Van Cezaevi’ne sevkine yönelik olarak yaptığı başvurular ise “kapasite yetersiz” gerekçesi ile reddedildi.
Kürtçe kitapların tutuklu veya hükümlülere verilmesi için tercüman hizmeti alınması gerektiğini; bunun için ise kitabı isteyen kişinin 1000 TL ücret ödemesi istendiğini aktaran Yılmaz ayrıca kişisel bakım malzemelerine erişemediğini; bir sabun için dahi defalarca dilekçe verilmesi gerektiğini söyledi.
Kendisine ailesi tarafından gönderilen ayakkabı, iç çamaşırı ve kıyafet gibi kargoların verilmediğini söyleyen Yılmaz, kırtasiye malzemelerine erişiminin de sağlanmadığın anlattı.
182 gündür tutuklu olan Yılmaz’ın dosyası hakkında bilgi veren MLSA Koordinatörü Avukat Veysel Ok, “İdris için Anayasa Mahkemesi başvuru sürecini tamamlamak üzereyiz. İdris’in başvurusunda tutuklanmasının hem ifade özgürlüğü hem de kişi güvenliği hakkının ihlal edildiğini söylüyoruz. Anayasa Mahkemesi’nden gazeteciliği hedef alan bu tutuklamanın hukuksuz olması nedeniyle tedbir ve öncelikli inceleme talep edeceğiz. İdris’in hukuki süreci konusunda oldukça umutluyuz” dedi.
Elazığ 1 No’lu Cezaevinde tutuklu olan Dihaber muhabiri Mehmet Güleş de Yılmaz gibi psikolojik işkenceye maruz kaldığını söyledi.
Gazeteciye 3 Mayıs 2017 tarihinde “terör örgütü üyeliği” ve “örgüt propagandası” suçlarından 9 yıl, 4 ay 15 gün hapis cezası verilmişti.
Gardiyanların tutuklulara yönelik tacizlerinden bahseden Güleş, “Ani koğuş baskınları bunlardan birisi. Öyle ki bu baskınlarda tutukluların mahkemeye sunmak için yazdıkları savunmalara dahi el konuluyor” dedi.
Güleş’in sağlığının ve moralinin yerinde olduğunu gözlemlediğini ifade eden Avukat Doğan, Güleş’in tutuklu ve hükümlülere kağıt kalem gibi kırtasiye malzemelerinin, kişisel bakım malzemelerinin temininin hapishane yönetimince keyfi biçimde engellendiğini söylediğini aktardı.
Avukatı Resul Tamur’un kendisini sürekli olarak ziyaret edip dosyası hakkında bilgilendirdiğini söyleyen Güleş, giyecek gibi ihtiyaçlar dahi içerse ailelerden gelen kargoların kendisine ulaştırılmadığını aktardı.
Yazılı iletişime getirilen keyfi kısıtlamaları anlatan Güleş, “Çoğu kez mektuplar gönderilmiyor ve tutuklu ve hükümlülere gelen mektuplar verilmiyor” diye konuştu.
Güleş, özellikle Kürtçe kitap istediğini fakat buna kesinlikle izin verilmediğini söyledi. Türkçe roman hikaye araştırma kitaplarının gönderiminde genellikle bir problem çıkmazken Kürtçe kitaplardan yalnızca iki tane dil bilgisi gramer kitaplarının izin verildiğini söyledi.
Televizyon izleyebildiğini ve her gün 45 dakika havalandırmaya çıkarıldığını söyleyen gazeteci telefon ve aile görüşmeleri konusunda ise bir problem yaşamadığını da aktardı.
Sendika.Org