AKP’nin omurgasının, önce kredilerle refah şimdi ise ağır bir borçlanma içine sokulan Anadolu sermayesi olduğunu belirten Bahadır Özgür, 24 Haziran’daki kaybın “omurga çatlağı” olduğuna dikkat çekti
AKP’nin omurgasının, kredilerle refah içine sokulan ancak uzun vadede ağır bir borçlanma girdabının içine giren Anadolu sermayesi olduğunu belirten Gazete Duvar yazarı Bahadır Özgür, 24 Haziran seçimlerindeki oy kaybını bu tespit doğrultusunda inceledi ve erken seçim kararına da etki eden omurga çatlağına dikkat çekti
Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazanarak yetkilerin tek elde toplandığı yeni rejimin ilk başkanı olurken, partisi ise 7 Haziran’dakine benzer bir biçimde ciddi bir oy düşüşü yaşadı ve Meclis çoğunluğunu kaybetti. Gazete Duvar’dan Bahadır Özgür, AKP’nin yaşadığı oy düşüşünün politik anlamını yazdı ve bunu “parti omurgasındaki çatlak” olarak niteledi.
Seçimlerin ardından enflasyonun artması, zamların peş peşe gelmeye başlaması, özelleştirilen şeker fabrikalarında işten çıkarmalar yaşanmasının muhalefet cephesinde “Oh olsun”cu bir öfkeyi tetiklediğini söyleyerek yazısına başlayan Özgür, bu eğilimi, sadece haritanın sarılığına bakıp esas verilerden sonuç çıkarmamakla eleştirdi.
Özgür, daha sonra “AKP’nin omurgası” vurgusunu şu sözlerle açtı:
Fransa’nın elit gazetesi Le Monde 2006’da, İç Anadolu’da kümelenmiş sermayeyi AKP’nin ana omurgası olarak işaret ederken, iktisatta sonuna kadar neoliberal kaidelere bağlı, fikriyatta sofu olan bu kesimi bir çeşit “Anadolu püritenliği” olarak nitelendirmişti. Sosyolog Max Weber’den ilham alan bu tez çok da yanlış değildi doğrusu. Zira, KOBİ’leri şemsiyesi altında toplayan Anadolu Kaplanları’nın siyasi elitler arasında da söz sahibi olma hırsı uzun yıllar Milli Görüş geleneğinin dinamiğiydi.
AKP buna çok önemli bir aşı daha yaptı: Ekonomik popülizm. Kendi büyük burjuvazisini yaratmak adına kamu ihalelerini, tabanda göreli bir refah seviyesi tutturmak için de kamu bankalarını seferber etti. Anadolu’da 2007-2013 arası dikkat çekici bir ‘kredili refah’ dönemi yaşandı. Ev ve otomobil kredilerinin oranı Türkiye ortalamasının çok üzerinde gerçekleşti.
“Kredili refah” halinin uzun vadede ağır borçlanma getirdiğine dikkat çeken Özgür, bunu şu verilerle destekledi:
7 Haziran’dan 1 Kasım’a giderken oy sayısını 4 milyon 611 bin 647 artıran AKP’nin, 24 Haziran’da ise seçmen sayısı artmasına karşın 1 milyon 623 bin 813 oy yitirdiğine dikkat çeken Özgür, esas önemli olanınsa kayıpların bölgesel dağılımında olduğunu belirtip verilerini aktarmaya devam etti:
AKP’yi AKP yapan dinamiklerdeki rahatsızlığın, akacak kanal olarak şimdilik milliyetçi partileri gördüğünü ancak yine de bu durumun “ciddi bir hasar” anlamına geldiğini ifade eden Özgür, yazısını da bir erken seçim uyarısıyla noktaladı:
Ha bu arada, “yandaş ana akım” medyanın yüzde hesabını dahi bilmeyen, ısrarla AKP’nin %8 oy kaybettiğini gözümüze gözümüze sokan habercilerine ve yazarlarına da pek kulak asmayın. Türkiye genelinde %17, birçok ilde %20’leri bulan oy kaybıyla birlikte bu seçimin neden erkene çekildiğini unutmamak lazım. Zira, belediyelerin nasıl birer gayya kuyusuna dönüştüğüne dair ilginin başlamasıyla beraber, yerel seçimlerin de alelacele erkene çekilmesine tanık olacağız yakında.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Sendika.Org