Haaretz’te yayımlanan makalede Erdoğan’ın İsrail’e çıkışlar yapar gibi görünse de ticari ilişkileri sürekli geliştirdiği ve iptalden bahsetmediği, bu nedenle İsrail için en iyi seçeneğin Erdoğan olduğu belirtildi
Haaretz’te yayımlanan makalede Erdoğan’ın İsrail’e çıkışlar yapar gibi görünse de ticari ilişkileri sürekli geliştirdiği ve iptalden bahsetmediği, bu nedenle İsrail için en iyi seçeneğin Erdoğan olduğu belirtildi
Tayyip Erdoğan iktidarının İsrail’e göstermelik çıkışlar yapıp ticaret başta olmak üzere ikili ilişkileri son sürat sürdürmesi, İsrail medyasındaki 24 Haziran değerlendirmelerinde de yer aldı.
BBC Türkçe’nin haberine göre; Haaretz gazetesinde Davide Lerner imzalı köşe yazısında 24 Haziran seçimlerinden Erdoğan’ın zaferle çıkmasının İsrail için en olumlu senaryo olduğu ifade edildi.
İşgalci İsrail’in Filistin halkına dönük saldırılarına karşın Ankara hükümetinin ikili ticari anlaşmaların iptaline yanaşmadığının hatırlatıldığı yazıda şu ifadeler yer aldı:
Erdoğan’ın partisi AKP, CHP’den farklı olarak seçim manifestosunda İsrail’le anlaşmaları iptal etmekten bahsetmiyor. Belki de anlaşmayı yapan kendisi olduğu için… “Kudüs kırmızıçizgimiz” ve “Filistin yalnız değildir” gibi seçim sloganları elbette var ama bunların ne anlama geldiğine değinilmiyor.
Osmanlı Devleti’nde II. Selim’in Osmanlı-Venedik savaşı olduğu dönemde ticari ilişkileri sürdürmekten yana olmasının Erdoğan’ın tavrıyla benzetildiği makalede, Muharrem İnce’nin bu ikiyüzlü tavra ilişkin “Erdoğan’a, ‘İsrail ile ticareti kes, mallarını boykot et, Mavi Marmara’da aldığın 20 milyonu geri ver’ dedik, ‘Yapamam’ dedi” sözlerine de yer verildi.
Makalede İnce’nin eleştirilerinin yanı sıra HDP’nin de seçim propagandasında İsrail’i “etnik temizlik” ile suçladığına ve bir HDP yetkilisinin Mavi Marmara konusunda tek samimi yaklaşımı kendilerinin sergilediğine ilişkin beyanına dikkat çekildi.
İsrail büyükelçisinin sınırdışı edilirken havalimanında güvenlik kontrolünden geçirildiği anımsatılan yazıda ikili ilişkilerin önümüzdeki dönemi için şu ifadeler yer aldı:
Diplomatik gerginliklerinin ekonomik ilişkilere etkisinin zaman aldığını söyleyen bazı uzmanlar, şirketler yürürlükte olan ikili anlaşmaları doğrudan iptal etmese bile, yeni ortaklıklara da yanaşmayacaklarını söylüyor.
İkili ilişkiler daha da zarar görürse ilk kurbanlar Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayolları olabilir. Çünkü iki havayolu şirketinin Tel Aviv-İstanbul seferlerinden büyük kâr elde ediyor.
Makale, başladığı gibi Erdoğan’ın ikiyüzlü İsrail politikasına dikkat çekilerek noktalandı:
Erdoğan’ı muhalefetin dediği gibi şehrin İsrail destekçisi adamı ilan etmek kulağa çelişkili gelebilir. Sonuçta İsrail-Türkiye ilişkilerinin en güçlü çağına son veren siyasetçi de oydu. 2009’da Davos konuşmasında moderatörü “One minute” (Bir dakika) diyerek susturdu ve dönemin Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e Gazze operasyonu sonrası “İsrail’in öldürmeyi çok iyi bildiğini” söyledi. Türkler arasında bir efsaneye dönüştü.
Seçimler öncesi onu İsrail’e fazla yumuşak davranmakla suçlamak, bir Batılı diplomatın değişiyle “kraldan daha kralcı” davranarak oyları toplama çabasıyla açıklanabilir.
Ancak seçim kampanyalarını izleyen uzmanlar, Erdoğan’ın İsrail için en iyi seçenek olduğunu söylemeden edemiyor.
Sendika.Org